Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İptal Edilen İdari İşlem”
- Uyuşmazlık: Davacı idare tarafından davalı avukatlara limit fazlası ödendiği iddiasıyla açılan alacak davasında, daha önce idari yargıda iptal edilen idari işlemin etkisi ve belirsiz alacak davası hükümlerinin uygulanabilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: İdari işlem kişiye özgü olduğundan iptal kararının sadece tarafları etkileyeceği, davalıların bir kısmı hakkında açılan davanın konusuz kalması gerektiği, HMK’nın yürürlüğe girmesinden önce açılan davada belirsiz alacak davası hükümlerinin uygulanamayacağı, davanın kısmi dava niteliğinde olduğu ve bilirkişi raporunun eksiklikleri gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İptal edilen bir EPDK düzenleyici işlemine dayanılarak serbest tüketici bir aboneye geçiş döneminde fazla tahsil edildiği iddia edilen perakende satış hizmet (PSH) bedelinin iadesi (istirdadı) talebi.
Gerekçe ve Sonuç: İdari işlemlerin iptalinin geriye yürüdüğü, iptal edilen işleme dayanılarak yapılan işlemleri de ortadan kaldırdığı ve davacının serbest tüketici statüsünde olması nedeniyle fazla tahsil edilen PSH bedelinin iadesi gerektiği gözetilerek, bilirkişi raporuna dayanılarak hesaplanan miktarın davalıdan tahsiline hükmeden yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca davalıya satışı sonucunda oluşan tapu kaydının yolsuzluğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, idari işlemin iptali olmadan davanın esası hakkında karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmaz satışının idari işlem niteliğinde olduğu ve tapu kaydının bu işleme dayandığı, dolayısıyla idari işlemin iptali kesinleşmeden tapu iptali ve tescil davasının esası hakkında karar verilemeyeceği gözetilerek, mahkemenin idari işlemin iptaline dair kararın kesinleşip kesinleşmediğini araştırmadan davanın esası hakkında hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan satışının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, satış işleminin idari yargıda iptal edilmeden tapu iptali ve tescil davasının esasının incelenip incelenemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmaz satışının idari işlem niteliğinde olduğu ve bu işlemin idari yargıda iptal edilmeden veya idarece geri alınmadan tapu iptali ve tescil davasının esası hakkında karar verilemeyeceği, davada idari işlemin iptaline dair şerhin yargılama aşamasında düşülmüş olması nedeniyle idari işlemin kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması ve buna göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmaz satışının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, idari işlemin iptalinin kesinleşmesinden önce davanın esasının incelenip incelenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmaz satışının idari bir işlem olduğu ve bu işlemin iptal edilmeden tapu iptali ve tescil davasının esasının incelenemeyeceği, somut olayda ise idari işlemin iptaline ilişkin kararın kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılmadan davanın esasına girilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca davalıya satışı sonucu oluşan tapu kaydının, kanun ve tebliğe aykırı olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescili davasında, idari işlemin iptalinin kesinleşmesinden önce davanın esasının incelenip incelenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmaz satışının idari işlem niteliğinde olduğu ve bu işlemin idari yargıda iptal edilmeden veya idarece geri alınmadan tapu iptali ve tescil davasının esastan incelenemeyeceği, somut olayda ise taşınmaz satışının idarece iptal edildiğine dair şerh bulunmasına rağmen bu idari işlemin kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılmadan davanın esastan incelenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmaz satışının iptali ve tescili ile satışın iptali halinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tazminat istenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmaz satışına ilişkin işlemin idari işlem niteliğinde olduğu, idari işlemin iptal edilmeden tapu iptali ve tescil davasının dinlenemeyeceği ve Hazinenin satışına dair idari işlem geri alınmadan veya iptal edilmeden davalı adına oluşan kaydın yolsuz olduğunun kabul edilemeyeceği gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazineye ait tarım arazisinin 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan satış işleminin geçersiz olduğu iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasında, idari işlemin yargısal denetimi yapılmadan tapu kaydının iptal edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan satış işleminin idari işlem niteliğinde olduğu ve bu işlemin iptali için idari yargı yoluna başvurulması gerektiği, idari işlemin ortadan kaldırılmadan tapu iptali ve tescil davasının dinlenemeyeceği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine'ye ait tarım arazisinin 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan satış işleminin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, idari işlemin iptali olmadan tapu iptali ve tescilinin mümkün olup olmadığı hususunda yaşanan hukuki ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan satış işleminin idari işlem niteliğinde olduğu ve bu işlemin idari yargıda iptal edilmeden veya idare tarafından geri alınmadan tapu iptali ve tescil davasının dinlenmeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İptal edilen EPDK düzenleyici işlemine dayanılarak tahsil edilen perakende satış hizmet bedelinin iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının serbest tüketici olduğu ve iptal edilen düzenleyici işlem nedeniyle fazladan tahsil edilen PSH bedelinin iadesi gerektiği gözetilerek, hükme esas alınan bilirkişi raporunun da hukuka uygun bulunmasıyla yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız elatılan taşınmazın, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 38. maddesi uyarınca tapu kaydının iptali ve idare adına tescili istemiyle açılan davada, yargılama sırasında anılan maddenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin davanın sonucuna etkisinin ne olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarının geriye yürümeyeceği ilkesi gözetilerek, 2942 sayılı yasanın 38. maddesinde öngörülen 20 yıllık hak düşürücü sürenin Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından önce dolması nedeniyle davalı Belediyenin mülkiyet hakkının sona erdiği ve taşınmazın davacı idarenin mülkiyetine geçtiği kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kurum zararı nedeniyle açılan tazminat davasında, idari mahkemede açılan kamu zararının tahsiline ilişkin idari işlemin iptali davasının, tazminat davası için bekletici sorun teşkil edip etmediği ve idari davanın sonucunun beklenmesi gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İdari yargıda açılan kamu zararının tahsiline ilişkin idari işlemin iptali davasının, tazminat davası için bekletici sorun teşkil ettiği ancak Yargıtay incelemesi sırasında idari davanın kesinleşerek kamu zararına ilişkin idari işlemin iptal edilmediğinin anlaşıldığı, bu nedenle bekletici sorun kalmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ve dosya esastan incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.