Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İptal Kararının Kesinleşmesi”
- Uyuşmazlık: Davacının kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ve ikramiye alacaklarının olup olmadığı ve Anayasa Mahkemesi'nin 5953 sayılı Kanun'un 6. maddesinin birinci fıkrası ile yedinci fıkrasının ikinci cümlesinin iptaline ilişkin kararının davaya etkisinin ne olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 5953 sayılı Kanun'un 6. maddesinin birinci ve yedinci fıkralarının bazı kısımlarını iptal etmesi ve bu iptal kararının Resmî Gazete'de yayımlanarak kesinleşmesi ve Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının geriye yürümemekle birlikte derdest davalarda uygulanması gerektiği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakem kararının iptali davasında, taraflar arasında geçerli bir tahkim anlaşmasının bulunup bulunmadığı ve hakem kararının kamu düzenine aykırılık teşkil edip etmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında, kesinleşmiş bir mahkeme kararıyla tahkim yoluna başvurulması hususunda zımni olarak anlaşma sağlandığı, hakem kararında şirketin tüzel kişiliği ve temsil yetkisine ilişkin yapılan değerlendirmelerin ise kamu düzenini ilgilendirmediği gözetilerek, hakem kararının iptali isteminin reddine ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlat edinme kararının kesinleşmesinden sonra Anayasa Mahkemesi tarafından evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına ilişkin hak düşürücü süreye dair hükmün iptal edilmesi üzerine, iptal kararından önce dolan beş yıllık hak düşürücü süre gözetilerek davanın reddinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Evlat edinme kararının kesinleşmesinden sonraki beş yıllık hak düşürücü sürenin Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından önce dolduğu, bu nedenle davalı yararına maddi anlamda kazanılmış hak doğduğu, iptal kararının geriye yürümeyeceği ve bu kazanılmış hakkı ortadan kaldıramayacağı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, davacının 4721 sayılı TMK'nın 713/2. maddesine dayanarak ileri sürdüğü olağanüstü zamanaşımı yoluyla mülkiyet kazanımı iddiasının, Anayasa Mahkemesi'nin "ölmüş" ibaresini iptal eden kararından önceki 20 yıllık zilyetlik süresiyle kazanılmış hak olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının Resmî Gazete'de yayımlanmasından önceki 20 yıllık zilyetlik süresi ile olağanüstü zamanaşımı şartlarını davacı lehine sağlamış olmasının kazanılmış hak doğurduğu, bu nedenle Anayasa Mahkemesi'nin TMK m.713/2'deki "ölmüş" ibaresini iptal kararının davacıya uygulanamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sendika olağanüstü genel kurulunda alınan, davacıların kesin ihraçları ile şubelerin kapatılması, birleştirilmesi ve yeni şube açılması konularındaki kararların iptali istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Sendika genel merkez olağanüstü genel kurulunun toplanması için objektif ve ciddi sebeplerin bulunduğu, bu sebeplerle gündeme başkaca konuların eklenmesinin olanaklı olduğu, şube kapatma, birleştirme ve kapatılan şubelere bağlı iş yerlerinin değiştirilmesi yetkisinin genel yönetim kuruluna devrinde kullanılabilme esaslarının sendika tüzüğünde düzenlendiği için genel kurulda ayrıca belirtilmesine gerek olmadığı ve şubelere dair genel kurulda alınan kararların genel nitelikte ve somut bir şubeye ilişkin olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketiciden su aboneliği tesisi sırasında tahsil edilen kanalizasyon ve su tesisleri harcamalarına katkı payının, iptal edilmiş bir yönetmelik maddesine göre değil de 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'na göre hesaplanıp hesaplanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Düzenleyici işlem yapma yetkisi bulunmayan idare tarafından çıkarılan ve sonradan iptal edilen yönetmeliğin 39. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, Belediye Gelirleri Kanunu'nun belediyelere tanıdığı yetkinin kanuni düzenlemeler çerçevesinde kullanılması gerektiği, dolayısıyla katılım payının hizmetin verildiği tarihteki maliklerden tahsil edilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve yıkımı istemine ilişkin davada, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının uygulanıp uygulanamayacağı ve davanın reddine ilişkin hükmün kesinleşip kesinleşmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından tapu iptali ve yıkım talebiyle açılan davada, yerel mahkemece hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar Yargıtay tarafından yargılama giderleri yönünden bozulmuş, ancak davanın reddine ilişkin kısım onanmış, sonrasında Anayasa Mahkemesi’nin 5841 sayılı Yasa’nın ilgili maddesini iptal etmesi üzerine, davanın esası yönünden kesinleşen kararın Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı nedeniyle yeniden incelenmesi gerektiği, bu nedenle hükmün bozulması gerektiği gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Site yönetimi tarafından aidat alacağının tahsili için başlatılan takipte, itirazın iptali davasında asıl alacak üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi üzerine takip tarihinden sonraki dönem için Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 20. maddesine göre %10 gecikme faizi mi yoksa değişen oranlarda yasal faiz mi uygulanacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İtirazın iptali davasının işleyecek faiz oranını da kapsadığı, mahkemece fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesiyle takipten sonrası için Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre faiz istenemeyeceği, ancak borçlunun temyiz dilekçesinde yasal faiz üzerinden hesaplanacak borcu ödemeye hazır olduğunu beyan etmesiyle alacaklı lehine usuli kazanılmış hak doğduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve terkin davasında, davanın reddine ilişkin ilk kararın Yargıtayca sadece yargılama giderleri yönünden bozulması ve bu kararın kesinleşmesi üzerine Anayasa Mahkemesi'nin hak düşürücü süreye ilişkin hükmü iptal etmesiyle davalı lehine usulî kazanılmış hak doğup doğmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın ilk bozma kararının kapsamı dışında kalıp kesinleşen hususlar, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının kapsamına girdiğinden ve kamu mallarına ilişkin davalarda kamu düzeni de söz konusu olduğundan usulî kazanılmış haktan söz edilemeyeceği, bu nedenle Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrası oluşan yeni hukuki duruma göre davanın esasının incelenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 5841 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin ardından, yerel mahkemenin hak düşürücü süre nedeniyle verdiği ret kararına ilişkin direnmenin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davaya uygulanan yasa hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olmasına rağmen, davanın reddine ilişkin kısmın kesinleştiği gerekçesiyle direnmesinin, usulü kazanılmış hak istisnası olan Anayasa Mahkemesi iptal kararları ile çeliştiği ve usule aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Organize sanayi bölgesindeki arsa tahsisinin iptali üzerine, davacı şirketin ödediği bedellerin iadesi talebiyle açılan sebepsiz zenginleşme davasında, davacının iptal kararının kesinleşmesine kadar geçen süre içindeki alt yapı yatırım giderlerinden sorumlu tutulup tutulmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Arsa tahsisinin iptali sonrası açılan davanın kesinleşmesine kadar geçen sürede, davacı şirketin ihtiyati tedbir kararı almış olması ve fiilen kullanım olmamasına rağmen, davalı idarenin tasarruf yetkisini kısıtlayan bu durum nedeniyle davacı şirketin yönetim giderlerinden sorumlu tutulabileceği; ancak davacı şirketin, iptal kararından sonraki alt yapı yatırım giderlerinden sorumlu tutulmasının doğru olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kooperatiften çıkarılan üyelerin, çıkarma kararının iptalinden sonra genel kurul kararıyla üyelikten çıkarılmalarına ve hisselerine karşılık gelen dairelerin tapularının başkalarına devredilmesine karşı açtıkları genel kurul kararının iptali ve tapu iptal tescil davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, taraf delillerinin usulüne uygun toplanması, değerlendirilmesi, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olması ve kesinleşen mahkeme kararı doğrultusunda dosyadaki mevcut deliller kapsamında usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.