Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İrade ve Yarara Aykırılık”
- Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığına ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, vekil edenin bilgisi ve iradesi dışında, taşınmazları piyasa değerinin çok altında bir bedelle satması ve alıcı ile işbirliği içinde hareket etmesi nedeniyle vekalet görevinin kötüye kullanıldığı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçinin iş akdinin feshinden kaynaklanan ihbar tazminatı talebi davasında, işçinin fesih bildirimine ve iş arama izinlerine ilişkin iradesinin fesada uğradığı iddiasının tanık beyanıyla ispat edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kanun yararına bozma yolunun, yürürlükteki hukukun yanlış uygulanması hallerine özgülendiği, mahkemenin maddi vakıa ve delil değerlendirmesinde bulunmasının kanun yararına bozma nedeni oluşturmayacağı, bu değerlendirmenin temyiz incelemesinde dahi Yargıtay tarafından yapılamayacağı gözetilerek Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma talebi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uygulanan tekrür hükümlerinin, sanığın suçu işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış olması nedeniyle TCK'nın 58/5. maddesine aykırı olup olmadığı ve bu aykırılığın, temyiz dilekçesinde belirtilmemiş olmasına rağmen Yargıtay tarafından re'sen dikkate alınıp bozma nedeni yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafisinin temyiz dilekçesinde usul ve maddi hukuka aykırılığa ilişkin birden fazla temyiz nedeni gösterilmiş olmasına rağmen, 18 yaşından küçükken işlenen suçtan dolayı tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağına dair TCK'nın 58/5. maddesinin ihlali hususunun, cezanın infaz rejimini etkileyen ve sanık lehine sonuç doğuracak önemli bir maddi hukuka aykırılığı teşkil etmesi ve hükmün hukuki denetiminin maddi sorundan ayrılamaz nitelikte olması gözetilerek, Yargıtay'ın bu aykırılığı re'sen dikkate alıp bozma nedeni yapması gerektiği gerekçesiyle Özel Daire kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin verdiği mahkûmiyet hükmüne karşı sanığın yaptığı temyiz başvurusunun, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 294. maddesi kapsamında bir temyiz nedeni içerip içermediği ve bu kapsamda temyiz denetiminin nasıl yapılacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın temyiz dilekçesinde "hükmün ağır olduğu" ibaresinin, hükmün miktarına yönelik maddi hukuka aykırılık iddiası olarak kabul edilebileceği ve bu nedenle temyiz başvurusunda CMK'nın 294. maddesi anlamında bir temyiz nedeni bulunduğu gözetilerek, Özel Daire'nin "temyiz isteminin reddine" ilişkin kararı kaldırılmış ve dosya temyiz incelemesi yapılması için Özel Daire'ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Miras bırakan tarafından davalıya ölünceye kadar bakma akdiyle devredilen taşınmazın, mirasçılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davalıya bakıldığının kabulü, tüm mal varlığının devrinin her zaman muvazaa sonucunu doğurmayacağı, miras bırakanın mal kaçırma amacı taşıdığına dair herhangi bir delilin bulunmaması ve ölünceye kadar bakma sözleşmesinin ivazlı bir akit olması hususları değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhtiyari arabuluculuk sonucu imzalanan anlaşma belgesinin, hesaplama hatası nedeniyle geçersizliğinin tespiti davasında davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Arabuluculuk anlaşma belgesinin iptali için açılan tespit davasında davacının hukuki yararının bulunmadığı, zira anlaşılan hususların geçerliliğinin alacak davasında ön sorun olarak değerlendirilebileceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın traktörü mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla davalı torunlarına danışıklı olarak sattığı iddiasıyla açılan davada, traktörün terekeye iadesi yerine bedelinin ödenmesine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı ve davalıların bu karara itirazda hukuki yararlarının bulunup bulunmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların traktörün terekeye iadesine ilişkin temyiz itirazında hukuki yararları bulunmadığı, davacıların ise tazminat hükmünü temyiz etmemekle bedel talebine razı oldukları, davalılara yapılan satışın muris muvazaası olarak nitelendirilmesinin Yargıtay tarafından onanması ve bu kararın kesinleşmesi, davacıların taleplerinde değişiklik yaparak tazminata razı olmaları ve mahkemenin de bu duruma göre tazminat hükmü kurması gerektiği gözetilerek direnme kararının onanmasına, ancak tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmaz satışı nedeniyle fazladan ödendiği iddia edilen paranın tahsili ile irade sakatlığı nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin iptali talepleri.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, asıl davada ödemelerin davacı tarafından yapılmadığı gerekçesiyle davayı husumetten reddederken, birleşen davada davacının ödeme yaptığı ve bu nedenle iradesinin sakatlandığı gerekçesiyle sözleşmeyi iptal etmesi, gerekçeler arasında çelişki yarattığından karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, arabuluculuk tutanağının iptali talebiyle açılan davanın reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Arabuluculuk tutanağında davaya konu taleplerin tamamı hakkında görüşme yapılarak anlaşmaya varıldığı, davacının irade fesadına ilişkin iddialarının soyut olduğu ve ispatlanamadığı, bu nedenle arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşılan konularda dava açılamayacağından yerel mahkemelerin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, tapu iptali ve tescil davasında davacının feragatinin irade fesadına uğradığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararını kaldırmasına ilişkin kararının kesin olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemeleri'nin 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a maddesi kapsamında verdiği kararların kesin nitelikte olduğu ve davaya bakamayacak hakim, yetkisizlik, dava şartı gibi usule ilişkin hususlarda Bölge Adliye Mahkemesi'nin esasa girmeden karar vermesi ve bu kararın kesin olması gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İhtiyari arabuluculuk anlaşma belgesinin davacının gerçek iradesini yansıtmadığı iddiasıyla iptalinin talep edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin, arabuluculuk sürecinin usulsüzlüğü ve iradesinin sakatlanması iddialarını destekleyecek yeterli delil sunamaması ve yerel mahkemenin kararının usul ve hukuka uygun olması gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından sunulan ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının davacının tüm çalışma dönemini kapsayıp kapsamadığı ve bu hususa göre davanın dava şartı yokluğundan reddinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İhtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının, davacının dava dilekçesinde belirttiği çalışma süresinin tamamını kapsamadığı ve sadece belirli bir dönemi içerdiği, bu nedenle mahkemenin tüm çalışma dönemi için arabuluculuk şartının yerine getirildiğini kabul ederek davanın reddine karar vermesinin hatalı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.