Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İspat Külfeti”
- Uyuşmazlık: İcra takibine konu bononun borçluya iradesi dışında imzalattırıldığı iddiasıyla açılan menfi tespit davasında, iddianın ispatı için tanık dinlenmesinin mümkün olup olmadığı ve ispat yükünün hangi tarafta olduğu hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Borçluya iradesi dışında bono imzalattırıldığı iddiasının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 203. maddesinde sayılan "akitlerde hata, hile, gabin, cebir ve ikrah" hallerinden olması nedeniyle tanıkla ispat edilebilir nitelikte olduğu, ancak somut olayda tanık beyanları ve dosyadaki diğer delillerle bu iddianın ispatlanamadığı ve ispat külfetinin davacı tarafta olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kasko sigortalı araca ilişkin tazminat davasında, kazanın ihbar edilen yer ve şekilde meydana gelip gelmediği, dolayısıyla teminat dışı olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kazanın gerçekleşme şeklinin sigortalının beyanından farklı olduğunu ispat yükünün sigortacıda olduğu, mahkemece işin esasına girilerek aracın perte ayrılma durumu da irdelenmek suretiyle davacının hak kazandığı tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Malen kaydı bulunan bir bonoda, hem borçlu hem de alacaklının bononun mal karşılığı olmadığını iddia etmesi halinde ispat yükünün kimde olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bonoda yazılı bulunan bedel kaydının hem borçlu hem de alacaklı tarafından talil edilmesi halinde, ispat yükünün Türk Medeni Kanunu madde 6 ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 191 uyarınca, senet borçlusunda olduğu ve davacının senedin bedelsiz olduğunu ispatlaması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çekteki imzanın borçluya ait olup olmadığına dair itirazın reddedilmesi üzerine yapılan temyiz incelemesinde, alacaklının ispat yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği noktasında yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükümlülüğünün, senedi elinde bulunduran ve takibe girişen alacaklıda olduğu, mahkemece alınan bilirkişi raporlarında imzanın borçluya ait olup olmadığı hususunda kesin bir yargıya varılamaması ve alacaklının ispat için ek bilirkişi incelemesi talebinin reddedilmesi nedeniyle eksik inceleme yapıldığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibine konu bonodaki imzaya itiraz davasında, imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükünün kimde olduğu ve sahtecilik iddiasıyla açılan ceza davasının imzaya itiraz davasına etkisinin ne olacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bonodaki imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükünün alacaklıda olduğu, mahkemenin bu ispat yükünü borçluya yüklemesinin ve sahtecilik iddiasıyla ilgili ceza davasının sonucunu beklemeden karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı banka tarafından çeklerdeki imzaların sahteliği iddiası karşısında, imzaların gerçek olup olmadığının tespiti ve ispat yükünün kimde olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın çeklerdeki imzaların sahteliği iddiası, hukuki sonuçları itibarıyla bankanın lehine sonuç doğuracağından, ispat yükünün TMK m.6 ve HMK m.190/1 uyarınca davalı bankada olduğu ve HMK m.211/1-b gereğince gerekli incelemenin yapılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Türk Medeni Kanunu'nun 166/4. maddesine dayalı boşanma davasında, reddedilen önceki boşanma davası kararının kesinleşmesinden sonraki üç yıllık süre içinde ortak hayatın yeniden kurulmadığının ispat yükünün kimde olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Medeni Kanunu'nun 166/4. maddesinde düzenlenen boşanma koşullarından "ortak hayatın yeniden kurulmadığı" olgusunun ispat yükünün, bu olguya dayanarak boşanma talebinde bulunan davacıya ait olduğu, davalının davaya cevap vermemiş olmasının bu ispat yükünü değiştirmeyeceği, davacının da bu konuda delil sunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Geçersiz taşınmaz satış sözleşmesinde satış bedelinin sonradan eklendiği iddiasında, ispat yükünün hangi tarafta olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Geçersiz satış sözleşmesinde, satış bedelinin davacı tarafından sonradan eklendiği iddiasının davalı tarafından ileri sürülmesi ve davacının da senetteki miktarı ispatlayamaması sebebiyle ispat yükünün davacı tarafta olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kasko sigortalı aracın çalınması olayında, olayın sigortalının beyan ettiği şekilde gerçekleşip gerçekleşmediği ve dolayısıyla zararın teminat kapsamında olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sigorta şirketinin, olayın sigortalının beyanı dışında gerçekleştiğini ve teminat dışı olduğunu ispatlayamaması, sigortalının daha önce benzer şekilde sigortalatıp çalındığını ihbar ettiği araçlar bulunması ve olayın hayatın olağan akışına aykırı olması gibi hususlar gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanımı iddiasıyla yapılan tahakkuklar ve bu tahakkukun tahsili için başlatılan icra takipleri nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, ispat külfetini taşımasına rağmen kaçak elektrik kullanımını ispatlayacak delilleri sunmaması ve usuli eksikliklerin sonuca etkili olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.