Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İspat Vasıtası”
- Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında, mahkemenin takibe konu olmayan bir faturayı dikkate alıp almayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İtirazın iptali davasında, takip talebinde gösterilen borç ve sebebiyle bağlı kalınması, takip dayanağı belgeler dışında belge ileri sürülememesi ve takip dayanağı olabilecek nitelikte olup da takipte ileri sürülmeyen belgenin itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak kullanılamayacağı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu devrinden sonra düzenlenen belgenin inanç sözleşmesi olarak kabul edilip edilemeyeceği ve davada ispat aracı olarak kullanılıp kullanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İnanç sözleşmelerinin yazılı olması gerektiği, ancak belgenin tapu devrinden önce veya sonra düzenlenmesi koşulunun 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nda yer almadığı, aksine bir yorumun İçtihadı Birleştirme Kararı'nın kapsamını genişletmek anlamına geleceği ve taraf iradesinin esas alınması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bonoya dayalı menfi tespit davasında, hamilin senedi iktisap ederken kötü niyetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Senedin lehtar imzasının sahte oluşu, takip eden cirantaların bilinmemesi ve hamilin açık kimliği ve adresi bilinmeyen bir kişiden yüksek bedelli senedi devraldığını iddia etmesi gibi hususlar hayatın olağan akışına aykırı bulunarak hamilin kötü niyetli olduğu kabul edilmiş ve yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Duruşmalara katılmayan davalıya gönderilen isticvap davetiyesine icabet edilmemesi nedeniyle, davacının iddia ettiği aylık kira miktarını kanıtlamış sayılıp sayılmayacağı ve kira alacağı ispat yükünün kimde olduğu hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İsticvabın başlı başına bir ispat vasıtası olarak kabul edilemeyeceği ve yazılı kira sözleşmesinde kararlaştırılmayan kira bedelinin aynı değerde bir delille veya yemin delili ile kanıtlanması gerektiği, davalının isticvap davetiyesine uymamasının davacının iddiasını ispatladığı anlamına gelmeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İnançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davaya dayanak yapılan belgenin temlik tarihinden sonra düzenlenmiş olmasının davanın reddini gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İnançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil davalarında, 5.2.1947 tarih ve 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, inanç sözleşmesinin en geç işlem tarihinde düzenlenmiş olması gerektiği, sonradan düzenlenen belgenin ispat vasıtası olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı bankanın, davacı adına yatırılan paranın davacı tarafından çekildiğini iddia etmesi, ancak ilgili dekontları on yıllık süre geçmesi nedeniyle imha ettiğini belirtmesi karşısında ispat yükünün hangi tarafta olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın, mevduat hesabına para girişini kabul etmesi ancak paranın çekildiğini iddia etmesi halinde ispat yükünün davalı bankada olduğu, bankaların mevduat sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren on yıllık belge saklama yükümlülüğü bulunduğu, bu yükümlülüğün banka tarafından ileri sürülen imha gerekçesiyle bertaraf edilemeyeceği ve bankanın kendi düzenlediği bilgisayar kayıtlarının tek başına ispat vasıtası olarak yeterli olmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya gönderilen paranın ödünç mü yoksa daha önce fazla ödenen bir bedelin iadesi mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, havale yoluyla gönderilen paranın borç olarak verildiğini ispatlayamaması ve havalenin kural olarak bir ödeme vasıtası olarak kabul edilmesi, havalede açıklayıcı bir ifade bulunmaması ve ispat yükünün davacı tarafta olması gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalının, davacının başka bir şahsa teminat olarak vermek üzere imzaladığı boş senedi ele geçirerek doldurup icra takibine koyması nedeniyle açılan menfi tespit davasında, davacının iddialarının aldatma (hile) olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği ve bu bağlamda tanık deliline başvurulup başvurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iddialarının, Türk Borçlar Kanunu'ndaki aldatma (hile) tanımına uymadığı, davalının boş senedi doldurup icra takibine koymasının kasten yanlış bir kanaat uyandırma veya mevcut yanlış bir kanaati koruma veya sürdürme olarak değerlendirilemeyeceği, bu nedenle tanık deliline başvurulamayacağı ve ispatın yazılı delille yapılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalıya borçlu olmadığı halde ödendiğini iddia ettiği paranın istirdadına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Havalenin ödeme vasıtası olduğuna dair karinenin aksini ispat yükü davacı tarafta olup, davacının bu yükü yerine getiremediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Faturaya dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, davacının yemin deliline dayanma hakkının kullanılıp kullanılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde ve sonrasında verdiği beyan dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığı, buna rağmen mahkemece davacıya yemin delili hatırlatılmadan davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, senetlerin teminat senedi olduğu iddiası karşısında ispat yükünün kimde olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kambiyo senetlerindeki edinim sebebini tadil edenin keşideci olması ve senetlerin teminat amaçlı düzenlendiğini iddia edenin davacı olması sebebiyle ispat yükünün davalıda olduğu, bu nedenle mahkemece davalıya delillerini sunması için süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davacıdan yazılı delil istenerek davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.