Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İstek Dışı Hüküm”
- Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı şirketin iflas erteleme davası açıldıktan sonra düzenlenen gelir koruma sigortası sözleşmesinde, davacının işsiz kalma riskini bildirmemesi nedeniyle beyan yükümlülüğünü ihlal edip etmediği ve davalı sigorta şirketinin tazminat ödeme yükümlülüğünün ortadan kalkıp kalkmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, çalıştığı şirketteki pozisyonu gereği şirketin mali durumunun kötüye gittiğini ve iflas erteleme davası açıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği, bu durumu sigorta şirketine bildirmeyerek beyan yükümlülüğünü kasten ihlal ettiği ve bu ihlalin rizikonun gerçekleşmesinde etkili olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkemenin direnme kararında, davanın esası hakkında hüküm fıkrası oluşturmayıp yalnızca yargılama giderlerine ilişkin hüküm kurması ve bozma dışında kalan hususlarda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığını belirtmesinin usule uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK'nun 388. maddesi uyarınca hükmün açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde yazılması gerektiği, mahkemenin ise davanın esası hakkında hüküm fıkrası oluşturmayıp sadece yargılama giderlerine ilişkin hüküm kurması ve bozma dışında kalan hususlarda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığını belirtmesinin bu kurala aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkemenin direnme kararında, davanın esası hakkında hüküm fıkrası oluşturmadan, yalnızca yargılama giderlerine ilişkin hüküm kurup "bozma dışında kalan hususlarda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına" dair ifadesinin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, HUMK'nun 388. maddesinde belirtilen usule uygun olarak, gerekçeli kararında davanın esası hakkında açık ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde hüküm fıkrası oluşturması gerekirken, bunu yapmayıp yalnızca yargılama giderlerine ilişkin hüküm kurması ve bozma dışında kalan hususlarda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığını belirtmesinin hukuka aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, kadının boşanma talebi olmamasına rağmen boşanmaya ve yoksulluk nafakasına karar verilmesi ile kusur belirlemesinin doğru olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadının sadece tedbir nafakası talebi içeren karşı dava açmasına rağmen, istek dışına çıkılarak boşanmaya karar verilmesi ve kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olmasına rağmen yoksulluk nafakasına hükmedilmesi hatalı bulunarak, yerel mahkeme kararının bu hususlarda bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısmen kabul, kısmen red şeklinde sonuçlanan ve kesinleşen bir işçilik alacakları davasında, hüküm fıkrasında faiz istemi hakkında açıkça karar verilmemişken, daha sonra açılan faiz davasında kesin hüküm itirazının geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme hükmünün istek sonuçlarının her biri hakkında açık ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde karar içermesi gerektiği, hükmün kapsamı dışında kalan faiz talebinin zımnen reddedilmiş sayılamayacağı ve bu talebin yeni bir dava konusu yapılabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak esas hakkında inceleme yapılmak üzere dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin, işverenin başka bir işyerinde çalışmayı kabul etmediği gerekçesiyle iş akdinin feshedilmesi üzerine açılan işçilik alacakları davasında, işverenin nakil yetkisini içeren sözleşme hükmünün geçerliliği ve feshin haklı olup olmadığı hususunda yerel mahkeme kararının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından, mahkemenin bozma kararına uyarak verdiği kararın davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın ilk bozma kararında nakil yetkisini içeren sözleşme hükmünün geçersizliğine dair hukuki yorum ve değerlendirmelerde bulunarak davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hükmedilmesi gerektiği belirtilmiş olup, mahkemenin bu karara uyması sonucu davacı lehine usuli kazanılmış hak doğduğu, bu nedenle Yargıtay’ın ikinci bozma kararında ilk bozma kararındaki hukuki değerlendirmesindeki hatayı düzeltmesinin usuli kazanılmış hakkı ortadan kaldırmayacağı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Lehe bozma kararının sirayetinden yararlanan sanığın, sirayet sonrası kurulan hükmü temyiz etme hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmü temyiz etmeyen sanığın, lehe bozma kararının sirayetinden yararlanmasının, temyiz yoluna başvurma hakkını bir kez kullandığı anlamına geldiği ve kesinleşme sürecinin öngörülebilirliğini sağlamak amacıyla sirayet sonrası kurulan hükmü temyiz etme hakkının bulunmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş ve Daire kararının kaldırılmasına, sanığın temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eser sahibinden izinsiz promosyon olarak dağıtılan tercüme kitabın, FSEK'e aykırılığı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin yerel mahkemenin direnme kararının hüküm kısmında bozma kapsamı dışında kalan konularda yeniden hüküm kurulup kurulmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin bozma kapsamı dışında kalan hususlarda da 6100 sayılı HMK’nın 297 ve 298. maddeleri uyarınca, yeniden hüküm kurması gerektiği, aksi halde usul ve yasaya aykırı bir durum oluşacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yargıtay'ın bozma kararına uyularak verilen kararda, bozma kapsamı dışında kalan hususlar hakkında hüküm kurulup kurulmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın bozma kararı ile önceki hüküm ortadan kalktığından ve mahkemenin bozulan karara atıf yaparak yeni hüküm oluşturamayacağından, bozma kapsamı dışında kalan hususlar hakkında da açıkça hüküm kurulması gerekirken, “hüküm kurulmasına yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bozma ilamından sonra yerel mahkemece verilen kararda, bozma kapsamı dışında kalan hususlar hakkında hüküm kurulup kurulmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay bozma ilamıyla ortadan kalkan hükmün hukuki geçerliliğini yitirmesi ve mahkemenin bozma kapsamı dışında kalan hususlar hakkında da açıkça hüküm kurması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin bozma kapsamı dışında kalan hususlar hakkında “hüküm kurulmasına yer olmadığına” şeklinde karar vermesi usulden bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.