Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İtirazdan Vazgeçme”
- Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında, alacaklının takip dosyasında borçlu hakkında haciz istemesi, borçlunun itirazını öğrenme sayılır mı ve bu durum İİK'nın öngördüğü tebligatın yerine geçer mi?
Gerekçe ve Sonuç: İİK m.67'de öngörülen hak düşürücü sürenin başlangıcı için itirazın alacaklıya tebliğ edilmesi şart olduğundan ve alacaklının haciz talebinde bulunmasının tebligat yerine geçmeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin hem 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/5. maddesini hem de 4733 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 8/4. maddesini ihlal ettiği durumda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazından vazgeçmesinin hukuki sonuçları nedir?
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın, ister sanık lehine isterse aleyhine olsun, Ceza Genel Kurulu karar verene kadar itirazından vazgeçebileceği ve bu durumda dosyanın incelenmeksizin iade edilmesi gerektiği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının incelenmeksizin iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma suçundan sanıklar hakkındaki temel hapis cezasının süresinin fazla olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın sanıklar lehine yaptığı itirazdan, Ceza Genel Kurulu'nca karar verilmeden önce vazgeçebileceği ve bu durumda dosyanın incelenmeksizin iade edilmesi gerektiği gözetilerek, itirazın incelenmeksizin iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kefilin, asıl borçlunun çeklerinin karşılıksız çıkması nedeniyle bankanın ödediği taahhüt bedellerine kefil olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kefilin icra dosyasına sunduğu dilekçe ile takip konusu borca itirazından vazgeçtiğinin anlaşılması ve bu itirazdan vazgeçme beyanı karşısında davanın konusuz kalması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin hem 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na hem de 4733 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'a aykırı olması halinde, fikri içtima hükümlerine göre hangi kanun uyarınca cezalandırılması gerektiği ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın itirazdan vazgeçmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın, Ceza Genel Kurulu karar verene kadar sanık lehine veya aleyhine yaptığı itirazdan vazgeçebileceği, CMK m.266 hükmünün tüm kanun yollarını kapsadığı ve olağanüstü kanun yolu olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı itirazında sanığın rızasının aranmasının mümkün olmadığı gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı itirazından vazgeçtiğinden dosyanın incelenmeksizin iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bankanın kredi alacağına ilişkin takibe yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin temyiz aşamasında takibe itirazdan vazgeçmesi üzerine, takipten vazgeçme beyanı çerçevesinde yeniden karar verilmek üzere bozma kararı verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesinin istinaf dilekçesinin süre aşımından reddine ilişkin ek kararına karşı bölge adliye mahkemesince verilen istinaf başvurusunun reddine dair kararın temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 365. maddesinin son fıkrası uyarınca, bölge adliye mahkemesinin, icra mahkemesince süre aşımından reddedilen istinaf başvurusuna ilişkin verdiği kararın kesin nitelikte olduğu ve bu nedenle temyiz yolunun kapalı olduğu gözetilerek, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma kararı ile bölge adliye mahkemesinin direnme kararının ortadan kaldırılmasına ve temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davanın kısmi dava mı yoksa belirsiz alacak davası mı olduğu, davacı vekilinin sunduğu dilekçenin ikinci bir ıslah dilekçesi niteliğinde olup olmadığı ve mahkemenin davacının ikinci ıslah talebini dikkate alarak hüküm kurup kuramayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın açıldığı tarihte belirsiz alacak davası hukukumuzda mevcut olmadığı ve davanın kısmi dava olarak nitelendirilmesi gerektiği, 6100 sayılı HMK’nın 176/2. maddesi uyarınca aynı davada tarafların sadece bir kez ıslah yoluna başvurabileceği, mahkemenin ise davacının ikinci ıslah talebini dikkate alarak hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra memurunun haciz işlemlerindeki kusurlu eylemi nedeniyle davacının uğradığı iddia edilen zararın tazmin edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının takibe itirazından vazgeçmesiyle takibin kesinleştiği, taksitli ödeme taahhüdünü ihlal etmesi sebebiyle alacaklı vekilinin haciz talebinin süresinde olduğu ve takibin yenilenmesi anlamında bir talep olmadığı gözetilerek, davacının temyiz itirazları reddedilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haczedilmezlik şikayetinin, icra takibinin devam etmesi nedeniyle konusuz kalıp kalmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Açıkça itirazdan vazgeçilmemiş olması ve borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesinin şikayeti konusuz kılmaması gözetilerek, haczedilmezlik şikayetinin icra takibinin devam etmesi nedeniyle konusuz kalmadığına ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.