Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İyileştirme Vasıtası”
- Uyuşmazlık: Sağlık kurulu raporu ile kullanımı uygun görülen portatif merdiven çıkma cihazı bedelinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 1479 sayılı Yasa'nın 13. maddesi ve ILO 102 sayılı Sözleşme'nin 10/3. maddesi gözetilerek, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun karşılayacağı cihazların sigortalı veya hak sahibinin iyileşmesine, sağlığını korumasına, çalışma gücünü yeniden kazanmasına veya kendi ihtiyaçlarını görme kabiliyetini artırmasına doğrudan katkı sağlaması gerektiği, portatif merdiven çıkma cihazının ise hasta tarafından değil bir yardımcı tarafından kullanılmasından dolayı bu koşulları sağlamadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı, davalıya verdiği boş çekin anlaşmaya aykırı olarak doldurulup icra takibine konulduğunu iddia ederek, borçlu olmadığının tespitini ve icra takibinin iptalini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Çekin avans amaçlı verildiği ve bedelsizliğinin ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, davacının çek keşide tarihinden sonra yaptığı ödemelerin çek borcuna mahsuben yapıldığının kabulü gerektiği ve davacının çek keşide tarihinden önceki ödeme iddialarını ispatlayamadığı gözetilerek yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye yönelik eyleminin çocuğun basit cinsel istismarı mı yoksa nitelikli cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu ve eylemin sabit olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde 6 yaş 6 aylık olan mağdurenin beyanlarının yönlendirici sorularla alınmış olması, mağdurenin zihinsel ve bilişsel gelişimi itibarıyla beyanlarına itibar edilip edilemeyeceği hususunda kesin bir tıbbi kanaate varılamaması ve mağdurenin bizzat adli tıp kurumuna sevkinin sağlanarak rapor alınması gerektiği gözetilmeden eksik araştırmayla hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olması nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflas erteleme talebinde bulunan şirketin, mahkemenin bozma kararı sonrası yeniden bilirkişi incelemesi için gerekli ücreti ve kayyım ücretini yatırmaması üzerine verilen iflas kararına karşı yapılan temyizde, HMK'nın 325. maddesi uyarınca bu giderlerin Hazineden karşılanıp karşılanamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İflas erteleme davalarının kamu düzenini ilgilendirdiği, borca batıklığın tespitinin mahkemenin görevi olduğu ve bozma kararı sonrası yapılacak bilirkişi incelemesinin hakimin re'sen başvurduğu bir delil niteliğinde olduğu gözetilerek, HMK'nın 325. maddesi uyarınca bilirkişi ücretinin Hazineden karşılanması gerektiği, ancak kayyım ücretinin bu kapsamda olmadığı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, boşanma aşamasındaki eşinin babasına ait taşınmaza yaptığı iyileştirmeler nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tazminat talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iyileştirme masraflarını yaptığı iddiasını ispatlayamaması ve davalı ...’ün sebepsiz zenginleşmenin tarafı olmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükümlünün cezaevi dışında, hastanede bulunduğu sırada cep telefonu kullanması nedeniyle verilen disiplin cezasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 37. maddesinin disiplin cezası uygulanacak eylemlerin "kurumda" işlenmesini şart koştuğu, hastanenin "kurum" kapsamında olmadığı ve 7242 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin hükümlünün eyleminin gerçekleştiği tarihten sonra yürürlüğe girdiği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilerek Özel Daire bozma kararı kaldırılmış ve kanun yararına bozma istemi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: İşyerinde yetki tespitine itiraz davasında, işçilerin sendika üyeliklerindeki değişikliklerin irade fesadıyla yapıldığı iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: İşçilerin sendika üyeliklerinden çekilme ve yeni sendikaya üye olma işlemlerinin irade fesadıyla gerçekleştiğine dair herhangi bir itiraz veya şikâyetleri ile bu konuda açılmış bir davanın bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalıya devredilen taşınmazların hile nedeniyle devredildiği iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasında, davanın hukuki niteliğinin hile mi yoksa inançlı işlem mi olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin dava dilekçesinde inançlı işlemden bahsetmesine ve tapu kayıtlarının satış olduğunu göstermesine rağmen, ıslah dilekçesiyle hile iddiasını öne sürmesi ve ilk derece mahkemesinin ön inceleme duruşmasında da davanın hile yönünden ele alınması nedeniyle davanın hile hukuki sebebine dayalı olduğu gözetilerek, hile iddiasının ispatı için tanık dahil her türlü delilin kullanılabileceği değerlendirilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında miktar fazlası olarak Hazine adına tespit edilen taşınmaz üzerinde davacının zilyetlikle mülkiyet edinip edinmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza uygulanan emlak beyanının 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14/son maddesinin (A) bendi uyarınca zilyetlik belgesi olarak kabul edilemeyeceği, sınırları belli olmayan emlak beyanının zilyetliğin ispatı açısından kesin delil olmadığı ve davacı tarafından taşınmaz üzerindeki 20 yıllık zilyetliğin tanık beyanlarıyla ispatlandığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının uygun bulunmasına ve dosyanın işin esasının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşitme ve konuşma engelli mağdurenin beyanlarının hükme esas alınıp alınamayacağı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın davaya katılıp katılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin akıl sağlığı ve ifadelerinin güvenilirliği konusunda Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınması gerektiği, ayrıca 6284 sayılı Kanun gereğince Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın davaya katılma hakkı bulunduğu ve bu hakkın kullanılabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesi ve gerekçeli kararın tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ve dosyanın Bakanlığa tebligat yapılmak üzere Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdurelere karşı nitelikli cinsel saldırı suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı, özellikle mağdurların rızalarının hile ile sakatlanıp sakatlanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın dini inanç ve duyguları istismar ederek, gerçek dışı söylemlerle mağdurları kandırdığı, irade özerkliklerini kısıtladığı ve bu suretle hile ile elde edilen rızanın hukuken geçersiz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların mağdurede bulunan zeka geriliğini bilip bilmedikleri ve bu bağlamda eylemlerinin hangi suçu oluşturduğu hususunda Yargıtay 14. Ceza Dairesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılma hakkı bulunduğu, Bakanlığın davadan haberdar edilmesi gerektiği ve gerekçeli kararın tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay 14. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılmış ve dosya Bakanlığa tebligat yapılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.