Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İzinsiz Kum Alma”
- Uyuşmazlık: Davalı tarafından izinsiz olarak alınan kum ve çakıl nedeniyle açılan tazminat davasında zamanaşımının işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının eylemi sonucu oluşan zararın halen devam etmesi ve giderilmemiş olması nedeniyle zamanaşımı süresinin işlemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların katılana ait araziden izinsiz kum ve çakıl almaları nedeniyle hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından beraatlerine ilişkin Yargıtay C. Başsavcılığı’nın itirazının reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların İl Özel İdaresi görevlilerinin talimatları doğrultusunda hareket ettikleri ve arazinin katılana ait olduğunu bilmedikleri, bu nedenle suçun maddi unsurlarında esaslı bir hataya düştükleri gözetilerek, hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından beraatlerine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazineye ait kum ocaklarından izinsiz çıkarılan malzeme nedeniyle, haksız fiil sorumluluğu temelinde tazminat davası açılması ve aynı konuda belediyeler aleyhine açılmış sözleşmeye dayalı davaların bulunmasının mükerrerlik oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine’nin, kum ocaklarından izinsiz malzeme alan davalı şirkete karşı haksız fiil sorumluluğuna dayanarak dava açabileceği, aynı zarara ilişkin olarak belediyeler aleyhine açılan sözleşmesel davaların varlığının haksız fiile dayalı bu davaya engel teşkil etmeyeceği ve zararın tamamının tahsiline kadar tüm sorumluların müteselsilen sorumlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Maden Kanunu'na göre kesilen idari para cezası için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, görevli yargı yerinin adli mi yoksa idari yargı mı olduğu ve yerel mahkemenin direnme kararının usulüne uygun olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunduğu, gerekçede icra takibinin yasal dayanağı olmadığı belirtilirken hüküm fıkrasında davanın yargı yolu yönünden reddine karar verildiği, bu durumun Anayasa'nın 141. maddesi ve HMK'nın 297. maddesine aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı işgal ve faydalanma suçunun manevi unsurunun belirlenmesi bakımından eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulup kurulmadığı ve TCK’nın 62. maddesinin uygulanmama gerekçesinin yasal ve yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suç tarihinde şirketin temsile ve idareye yetkili yönetim kurulu üyesi olduğu, ormanlık alandan enerji nakil hattı geçirmek ve elektrik direkleri inşa etmek için Orman İdaresinden izin alınması gerektiği, işgal ve faydalanmayı bilen sanığın fiilen iştirak ettiği ve TCK’nın 62. maddesinin uygulanmamasına ilişkin gerekçenin yasal ve yeterli olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı idare tarafından kendisine yöneltilen ağaç kesme tazminatından borçlu olmadığının tespiti istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirket yetkilisi hakkında aynı konuda açılan ceza soruşturmasında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi ve davacı şirketin ağaç kestiğine dair kesinleşmiş mahkumiyet kararı veya ispata yeterli delil bulunmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 3213 sayılı Maden Kanunu'na göre verilen idari para cezası için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında görevli yargı yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3213 sayılı Maden Kanunu'na göre verilen idari para cezalarının 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilmesi gerektiği, bu kapsamda özel hükümlere göre takip edilmesi gereken bir alacak için genel hükümlere göre icra takibi yapılamayacağı ve itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasının yasal dayanağı bulunmadığı gözetilerek, davanın yargı yolu yönünden reddine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesi sona erdikten sonra davalı tarafından kum ocağından haksız malzeme çıkarılıp çıkarılmadığı ve çıkarıldıysa bedeli üzerinden tazminat ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının kira süresi bittikten sonra kum ocağından malzeme çıkardığına dair yeterli ve kesin delil bulunmadığı, davacının bu iddiasını ispatlayamadığı, ayrıca davacının yargılama aşamasında ileri sürdüğü yeni iddialarının ayrı bir dava konusu olması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan ergin olana kadar devletin koruma ve bakımında kaldığının tespiti davasında, davacının ergin olduğu tarihe kadar kurumla ilişkisinin devam edip etmediği ve devletin koruması altında olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ergin olduğu tarihe kadar düzenli ve sürekli olarak kurumda kaldığına dair yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı, aksine davacının kurumdan ayrılıp balıkçı teknelerinde kaldığına dair kendi beyanı da bulunduğu gözetilerek, mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.