Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Şahsi Malvarlığı”
- Uyuşmazlık: Davacı ortağın, limited şirketin borçlarını ödediği iddiasıyla, diğer ortaktan ödediği miktarın davalı ortağa düşen kısmının tahsiline yönelik açtığı alacak davasında, davalı ortağın sorumluluğunun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ortağın ödediğini iddia ettiği limited şirket borçlarının niteliği, davacının bu ödemeleri kendi şahsi malvarlığından mı yoksa şirket malvarlığından mı yaptığı, şirketin aciz veya gayri faal durumda olup olmadığı ve varsa şirketin tasfiye dosyasındaki kayıtların incelenmesi gibi hususların eksik inceleme ile tespit edilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Müflis şirketin ortağı ve yöneticisi tarafından şirket borçlarına mahsuben yapılan ödemeler nedeniyle iflas masasına kayıt kabul isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, şirket borçlarına yaptığı ödemeleri kendi şahsi malvarlığından karşıladığını ispatlayamaması ve sunulan ibranamelerin tek başına yeterli delil sayılmaması gözetilerek, yerel mahkemenin kısmi kabulü yönündeki kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özel sigorta şirketinin trafik sigortası primlerini SGK'ya aktarmaması sebebiyle şirketin yönetim kurulu üyesine gönderilen ödeme emrinin iptali ve borçlu olmadığının tespiti davasında, yönetim kurulu üyesinin 6183 sayılı Amme Alacağının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un mükerrer 35. maddesi uyarınca şahsen sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2918 sayılı Trafik Kanunu'nun 98. maddesinde düzenlenen prim alacağının amme alacağı niteliğinde olmadığı ve 6183 sayılı Kanun kapsamında takip yapılamayacağı, dolayısıyla şirket yönetim kurulu üyesinin şahsi malvarlığı ile sorumlu tutulamayacağı gözetilerek, ödeme emrinin iptaline ve davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkin yerel mahkeme kararının vekalet ücretinin düzeltilmesi suretiyle onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasçıların, miras bırakanın borcunun bir kısmını kendi malvarlıklarından ödemelerinin, terekeyi sahiplenme ve dolayısıyla mirası kabul anlamına gelip gelmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasçıların terekenin cüzi bir miktardaki borcunu kendi malvarlıklarından ödemelerinin, miras bırakanın ölümü anında terekenin borca batık olduğu gözetildiğinde, terekeyi kabullenme olarak değerlendirilemeyeceği, davacıların bu eylemlerinin aleyhlerine yorumlanmaması gerektiği ve bu konuda ayrıca bir araştırma yapılmasına gerek olmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacıların, şirket adına düzenlenen ancak kendilerine tebliğ edilen ödeme emrine karşı açtıkları menfi tespit davasında hukuki yararlarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların bir dönem şirket ortağı olmaları ve Kurum'un alacağını davacıların şahsi malvarlığından tahsil etme imkanının bulunması nedeniyle, davacıların hukuki durumlarının güncel ve ciddi bir tehlike ile tehdit altında olması gözetilerek, davacıların dava açmakta hukuki yararları olduğu kabul edilerek direnme kararı onanmış, ancak esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Limited şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payı talebi ile ortaklıktan çıkarma davasında, çıkma talebinin haklı nedenlere dayanıp dayanmadığı ve çıkarma davası için gerekli genel kurul kararının usulüne uygun alınıp alınmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Ortağın müdürlük yetkisinin rızası dışında kaldırılması ve diğer ortakla yaşanan anlaşmazlıkların ortaklık ilişkisini çekilmez hale getirmesi nedeniyle çıkma talebinin haklı nedenlere dayandığı, iki ortaklı şirketlerde diğer ortağın katılımı olmaksızın alınan ortaklıktan çıkarma kararının ise TTK 621/1-h maddesinde öngörülen nitelikli çoğunluğu sağlayamayacağından yok hükmünde olduğu gözetilerek, Özel Daire bozma kararına direnen yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kuruma, dava dışı şirketin kira borcundan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların murisinin kira sözleşmesine taraf olmadığı ve kira borcundan sorumlu tutulamayacağı gözetilerek, davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şahsın hukukundan kaynaklanan ve tarafların malvarlığında değişiklik yaratan manevi tazminata ilişkin ilamın kesinleşmeden ilamlı icra takibine konu edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kişilik haklarına saldırı nedeniyle hükmedilen manevi tazminatın, tarafların şahsi ve ailevi hukuki durumlarında değil, malvarlıklarında değişiklik yarattığı gözetilerek, ilamın kesinleşmeden takibe konulabileceği ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı açılan boşanma davasında hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi tazminat miktarlarının azlığı nedeniyle temyiz edilmesi uyuşmazlığına ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olması, kadının boşanma ile yoksulluğa düşecek olması, erkeğin ekonomik gücü ve paranın alım gücünün düşüklüğü gözetilerek hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle Yargıtay kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.