Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Şirket Devri”
- Uyuşmazlık: Davalı şirketin sahip olduğu tek taşınmazın devrinin şirketin varlığını sona erdirecek nitelikte olup olmadığı ve bu devir işleminin geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin tek malvarlığı olan taşınmazın devrinin, şirketin fiilen tasfiyesine yol açacak nitelikte önemli bir malvarlığı devri olduğu, limited şirket müdürünün bu devir için ortaklar kurulu kararı almaksızın yetkisini aştığı ve bu nedenle devrin batıl olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketteki paylarının devrinin şirketçe reddedilmesi üzerine, davacı tarafından pay devir işleminin pay defterine işlenmesi talebiyle açılan davanın reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince anonim şirket pay devirlerinde onayın reddine ilişkin düzenlemeler ve pay sahipleri çevresinin bileşimine dair esas sözleşme hükümlerinin şirketin işletme konusu veya işletmenin ekonomik bağımsızlığı yönünden önemli sebep oluşturup oluşturmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne dair verilen karar, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Limited şirkete ait işletmenin devrinin, genel kurul kararı alınmadan yapılması nedeniyle geçersiz olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Limited şirketin işletmesinin devrinin, şirketin tasfiyesine yol açabilecek ölçüde mal varlığı devri niteliğinde olup olmadığının ve devirden sonra şirketin fesih ve tasfiyeye girip girmediğinin tespiti için uzman bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilerek, eksik incelemeyle davanın reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Limited şirket hissesinin devrinin tespiti, sicile tescili ve ilanı talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Limited şirkette hisse devrinin geçerliliği için, yazılı şekil şartı ve noter onayının yanı sıra, Türk Ticaret Kanunu'nun 595. maddesi gereğince ortaklar kurulu kararı ve pay defterine kayıt şartlarının yerine getirilmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Limited şirket pay devirlerinde, pay defterine kaydın yapılmaması durumunda, ortak olunmadığının tespiti davası açılıp açılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6762 sayılı TTK’nın 520. maddesi uyarınca limited şirket pay devirlerinin şirkete karşı hüküm ifade edebilmesi için pay defterine kaydının zorunlu olduğu, pay defterine kayıt yapılmadan ortak olunmadığının tespiti davası açılamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Limited şirketteki paylarını devreden ortakların, devreden paylara isabet eden işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Pay devrinin işyeri devri anlamına gelmediği ve limited şirket ortaklarının şirket borçlarından şahsen sorumlu olmadığı gözetilerek, davalı şahıslar hakkında açılan davanın husumetten reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yargılama giderlerine ilişkin kısmı düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının toplu iş sözleşmesi gereğince vardiya usulü çalışma alacağına hak kazanıp kazanmadığı, davalılar ile dava dışı şirket arasındaki hukuki ilişkinin niteliği ve davalı şirketin davacının alacağından sorumlu olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket ile dava dışı şirket arasında işyeri devri mi yoksa hizmet sözleşmesi devri mi olduğunun tespiti yapılmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğu, işyeri devri ile hizmet sözleşmesi devrinin hukuki sonuçlarının farklı olduğu, bu nedenle davalı şirketin davacının işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığının tespiti için işyeri devri veya hizmet sözleşmesi devri hususunun belirlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirketten hisse devri yoluyla pay sahibi olup olmadığının tespiti istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin pay defterinin zayi olduğunu iddia etmesine rağmen, davacının sunduğu ve davalı şirket yetkilisi tarafından imzalanmış pay defteri fotokopisi ve davacının genel kurul toplantısına davet edilmiş olması gibi olgular, hisse devrinin gerçekleştiğini gösterdiğinden, yerel mahkemenin hisse devrini kabul etmeyen gerekçesi yerinde görülmeyerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketteki paylarını devreden davalı şahısların, davacının işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Pay devrinin işyeri devri anlamına gelmediği, limited şirket ortaklarının şirket borçlarından sorumlu olmadığı ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun 6. maddesinin uygulanamayacağı değerlendirilerek davalı şahıslar hakkındaki davanın husumetten reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yargılama giderlerine ilişkin kısmı düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının toplu iş sözleşmesi gereğince vardiya usulü çalışma alacağına hak kazanıp kazanmadığı, davalı ile dava dışı şirket arasındaki hukuki ilişkinin niteliği ile davacının hüküm altına alınan alacağından davalı şirketin sorumlu olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket ile dava dışı şirket arasında işyeri devri mi yoksa hizmet sözleşmesi devri mi olduğunun tespit edilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğu, işyeri devrinde ve hizmet sözleşmesi devrinde hukuki sonuçların farklı olduğu, yapılacak araştırma sonucunda hizmet sözleşmesi devri olması halinde davalı şirketin sorumluluğunun bulunmadığı gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Limited şirketin paylarını devreden ortakların, devreden paylara isabet eden işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Pay devir sözleşmesinin işyeri devri anlamına gelmediği, limited şirket ortaklarının şirket borçlarından şahsen sorumlu olmadığı ve 4857 sayılı Kanun'un 6. maddesinin uygulanma alanı bulmadığı gözetilerek, davalı şahıslar aleyhine açılan birleşen davanın husumetten reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yargılama giderlerine ilişkin kısmı düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı limited şirket ortağının, hisse devrini ticaret sicil gazetesinde ilan ettirmemesine rağmen, devrettiği tarihten sonraki döneme ait prim borçlarından sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Limited şirket pay devrinin ticaret siciline tescilinin zorunlu olmadığı, TTK 38 ve 39. maddelerinin, sicile güvenen üçüncü kişileri korumayı amaçladığı, davalı SGK'nın bu anlamda üçüncü kişi sayılamayacağı, davacının hisse devri tarihinden sonraki dönemlerdeki prim borçlarından sorumlu tutulamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın kabulüne ilişkin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.