Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Şirket Unvanı”
- Uyuşmazlık: Davalı şirketin yetkili çalışanı tarafından düzenlenen belgelerin davalı şirketi bağlayıp bağlamadığı ve davacının hisse senedi ve alacak miktarının nasıl hesaplanması gerektiği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin yetkili çalışanı tarafından şirket unvanı kullanılarak düzenlenen belgelerin, şirketin ana sözleşmesi ve 6762 sayılı TTK hükümleri uyarınca şirketi bağlayıcı nitelikte olduğu gözetilerek, davacının hisse senedi ve alacak miktarının bu belgeler ve davalı şirket kayıtları esas alınarak hesaplanması gerektiği belirtilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının ticaret unvanında kullandığı "Kervan" ibaresinin davacının daha önce tescil ettirdiği aynı ibareli ticaret unvanına tecavüz teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ticaret unvanlarında yer alan "Kervan" ibaresinin asli unsur olmasına rağmen, davacının ticaret unvanının dava tarihi itibariyle tanınmışlık kazanmadığı ve tarafların faaliyet alanlarının farklı olması nedeniyle tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimalinin bulunmaması gözetilerek, ticaret unvanının terkini talebinin reddine dair direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı şirketin ticaret unvanında bulunan ve davacı şirketin tescilli markası olan "Modatimkar" ibaresinin kullanımının önlenmesi ve ticaret unvanının terkini talebinde, davacı şirketin önceki davranışları nedeniyle hak kaybına uğrayıp uğramadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, davalı şirketin ticaret unvanında "Modatimkar" ibaresini kullanmasını önceki davranışlarıyla (aynı binada faaliyet gösterme, işçi devrine ilişkin belgede davalı şirketi kendi bünyesindeki bir şirket olarak kabul etme gibi) zımnen onayladığı ve bu nedenle davalı şirkette haklı bir beklenti yarattığı, daha sonra açtığı davanın ise bu beklentiyle çeliştiği ve dürüstlük kuralına aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tür değişikliği yapan anonim şirket adına, limited şirket unvanı kullanılarak düzenlenen faturaya dayalı KDV alacağının talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tür değişikliği ile şirketin tüzel kişiliğinin ve hukuki ilişkilerinin devam ettiği, limited şirket unvanı kullanılarak fatura düzenlenmesinin maddi hata niteliğinde olduğu ve bu nedenle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin ticaret unvanının davacı şirketin ticaret unvanı ve marka hakkına tecavüz teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, davalı şirketin ticaret unvanını uzun süre (yaklaşık 8,5 yıl) bilmesine rağmen dava açmaması nedeniyle sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin ticaret unvanının davacı şirketin ticaret unvanı ve tescilli markası ile benzerlik taşıması nedeniyle haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, davacı şirketin eski ortağı tarafından kurulmuş olması ve aynı sektörde faaliyet göstermesi nedeniyle davacı şirketin ticaret unvanından ve tescilli markasından haberdar olmasının kabulü gerektiği, bu nedenle davalı şirketin ticaret unvanı kullanımının ticari dürüstlük kuralına aykırı olduğu ve davacı şirketin sessiz kalmasının hak kaybına yol açmayacağı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin ticaret unvanının davacı şirketin ticaret unvanına tecavüz oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve davalı şirketlerin ticaret unvanlarının kılavuz unsurunun aynı olması ve aynı bölgede faaliyette bulunmaları nedeniyle, davalı şirketin ticaret unvanının davacı şirketin ticaret unvanı ile karıştırılma ihtimali gözetilerek, yerel mahkemenin davalı şirketin ticaret unvanının tecavüz teşkil ettiğine dair kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin kullandığı ticaret unvanı ve alan adının, davacı şirketlerin tescilli markasına tecavüz teşkil edip etmediği ve haksız rekabete yol açıp açmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunmadığı, karıştırılma ihtimalinin olmadığı ve davalının kötüniyetinin ispatlanamadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davayı reddeden kararını onayan istinaf mahkemesi kararının da onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından ödendiği iddia edilen bono borcunun, davalı şirket tarafından tekrar tahsil edilip edilmediği ve davacının borçlu olup olmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalı şirketten aldığı malların bedelini ödediğine dair tahsilat makbuzlarının ve tanık beyanlarının bulunması, davalı şirketin aynı şirket olmasına rağmen unvan değişikliği yaparak ödenmiş senedi tekrar takibe koymasının haksız tahsilat niteliğinde olduğu ve davacının borçlu olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şirket yetkilisinin kişisel borçlanma senedinde şirketi de müştereken sorumlu tutma yetkisinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yetkilinin 10 yıllık süreyle şirketi her türlü münferit imzasıyla temsil ve ilzama yetkili olduğunun ve senette şirketin isim, unvan ve adresinin açıkça yer almasının şirketin sorumluluğu için yeterli olduğu gözetilerek, davalı şirket lehine verilen istinaf kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin ticaret unvanında kullandığı "..." ibaresinin davacı şirketin ticaret unvanına tecavüz teşkil edip etmediği ve bu nedenle terkini gerekip gerekmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin unvanında "..." ibaresini kullanması konusunda tarafların protokol ile mutabık kaldıkları, davalı şirketin anasözleşme değişikliği ile faaliyet konusuna otomotivi eklemesinin unvan anlamında tecavüz oluşturmadığı ve davanın unvan terkini istemine ilişkin olup haksız rekabet hükümlerine dayalı bir talep içermemesi gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Geçit irtifakı kurulması davasında verilen kararın temyizi aşamasında, davacı şirkete yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirkete, gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinin tespit edilememesi ve şirket vekilinin istifa etmiş olması nedeniyle, tebligatın davacı şirket unvanı ile yetkili temsilcisine veya vekiline yapılması ve akabinde temyiz süresinin gözetilmesi gerektiği değerlendirilerek dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.