Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Şube Tescili”
- Uyuşmazlık: Gece vakti trafik tescil şube müdürlüğü hizmet binasına girilerek hırsızlık yapılmasının işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kamu binalarının da TCK 116/2 kapsamında işyeri sayılacağı ve tescil şube müdürlüğünün halka açık olmadığı gece vakti girilmesinin işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturacağı gözetilerek, yerel mahkemenin mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Resmi satış sözleşmesiyle devredilen aracın trafik kaydının satıcı üzerinde kalması nedeniyle, satıcının alıcıya karşı açtığı tespit ve terkin davasının dinlenip dinlenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Araç mülkiyetinin satışla birlikte alıcıya geçtiği, trafik kaydının terkin işleminin ise idari nitelikte olduğu ve adli yargının idareyi belirli bir işlem yapmaya zorlayamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin belirtilen adreste faaliyet gösteren işyerinin, davalı şirkete ait şube olarak ticaret siciline tescil edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Söz konusu adreste faaliyet gösteren işyerinin, davalı şirketten bağımsız ticari faaliyette bulunan bir acenteye ait olduğu, ayrı bir muhasebeye, SGK kaydına ve vergi mükellefiyetine sahip olduğu, ayrıca davalı şirketin bu adreste ticari faaliyetinin bulunmadığı gözetilerek mahkemenin reddine ilişkin karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Resmi şekilde satışı yapılan ancak trafik tescili alıcı adına yapılmayan bir aracın mülkiyetinin kime ait olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Resmi satış sözleşmesiyle aracın mülkiyetinin alıcıya geçtiği ve trafik tescilinin bildirici nitelikte olduğu, davacıların yapması gerekenin trafik tescil kuruluşuna başvurmak ve ret halinde idari yargı yoluna başvurmak olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kasko sigortası kapsamındaki tam hasarlı aracın hurda tescil belgesi olmadan tazminat ödenip ödenemeyeceği ve aracın hurdasının akıbeti.
Gerekçe ve Sonuç: Kasko sigortasında aracın tam hasar durumunda, sigortacının hasar anındaki sigorta değerini ödemek zorunda olduğu, sigortalının talebi olmadıkça aracın hurdasını sigortalının uhdesinde bırakıp hurda bedelini tazminattan düşemeyeceği ve 237 sayılı Taşıt Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca işlem yapılarak aracın tasfiye edileceğinin bildirilmesinin hurda tescil belgesi ibraz yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haczedilen ve yediemin olarak sanığa teslim edilen araçların, ihale ile satılıp tescil edildikten sonra sanık tarafından teslim edilmemesi nedeniyle muhafaza görevini kötüye kullanma suçunun oluşup oluşmadığı, oluşması halinde verilen cezanın miktarının ve adli para cezasının belirlenmesinde usul hatası bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yedieminlik görevinin, hacizli malın fiilen teslim edilmesine kadar devam ettiği, araçların ihale ile satılıp tescil edilmesinin yedieminlik görevini sona erdirmediği, sanığın araçları teslim etmeyerek muhafaza görevini kötüye kullandığı, verilen hapis cezasının suçun maddi unsuru ve failin kastının ağırlığı gözetildiğinde orantılı olduğu ve adli para cezasının belirlenmesinde sanığın ekonomik durumunun değerlendirildiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın sahte sürücü belgesi kullanarak araç kiralayıp geri vermemesi eyleminin basit dolandırıcılık mı yoksa nitelikli dolandırıcılık mı olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık ve görevli mahkemenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Sahte sürücü belgesinin, kaynağı itibariyle toplumda güven duygusu oluşturan ve bu güven duygusunun suçun işlenmesini kolaylaştıran Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen bir belge olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle sanığın eyleminin TCK'nın 158/1-d maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışılması ve bu görevin ağır ceza mahkemesine ait olması gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı Ticaret Borsası'na ödenmesi istenen tescil ücreti borcunun bulunmadığının tespiti istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Ticaret Borsası'nın, 5174 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygun olarak tescil ücreti tahakkuk ettirdiği, davacının ise Vergi Usul Kanunu'na göre ticari defterlerini usulüne uygun tutmaması nedeniyle merkez ve şube ayrımını yapamadığı ve bu nedenle borcun olmadığını ispatlayamadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve davanın reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında, borçlunun aciz halinin gerçekleşip gerçekleşmediği ve dava konusu taşınmazın borçluya ait olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun aciz halinin tespiti için yeterli araştırma yapılmadan davanın reddedilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek, dava konusu taşınmazın kime ait olduğunun belirlenmesi, borçlunun aciz halinin tespiti için gerekli delillerin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının şube müdürü olarak çalıştığı dönemde şube müdürü ücretine göre ücret ve diğer işçilik alacaklarının eksik ödendiği iddiasına dayalı alacak davasında, Bölge Adliye Mahkemesi’nin bozma kararına uygun hüküm kurup kurmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Bölge Adliye Mahkemesi'nin bozma kararına uyarak davacının şube müdürü olarak çalıştığını kabul edip, bu statüye göre hesaplanan ücret ve diğer işçilik alacaklarına hükmetmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin temyiz itirazlarını reddederek Bölge Adliye Mahkemesi kararını onamıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.