Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“112 Acil Servis”
- Uyuşmazlık: Sanığın 112 Acil Çağrı Merkezi'ne yaralamalı trafik kazası ihbarında bulunmasının suç uydurma suçunu oluşturup oluşturmadığı ve sonradan yürürlüğe giren kabahat düzenlemesinin uygulanıp uygulanamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 112 Acil Çağrı Merkezi'nin, ihbarın konusu olan suçun, çağrı merkezinin göreviyle bağlantılı olmaması nedeniyle CMK m. 158/4 kapsamında yetkili makam sayılamayacağı, ihbarın yetkili makamlara doğrudan yapılmadığı ve sonradan getirilen kabahat düzenlemesinin de kanunilik ilkesi gereği geriye yürümeyeceği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, acil servis hastaları ve 112 acil vakaları kapsamında verdiği yoğun bakım hizmetleri için düzenlediği manuel faturalara davalı SGK tarafından yapılan kesintilerin iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı hastanenin acil servis hastaları ve 112 acil vakaları kapsamında yoğun bakım hizmeti vermesinin zorunlu olduğu, hastaların bir kısmının vefat etmiş olması nedeniyle manuel fatura düzenlenmesinin Sağlık Uygulama Tebliği'ne uygun olduğu ve davalı SGK tarafından hizmetin verilmediğine veya eksik verildiğine dair bir iddianın da bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle yaralanan hastanın taburcu edilmesinden sonra ölmesi üzerine, doktorların taksirle ölüme neden olma veya görevi ihmal suçundan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Genel beden travmasına maruz kalan hastanın doktorlar tarafından erken taburcu edilmesinin tıp kurallarına aykırı bir ihmal teşkil etmesine rağmen, ölümün öngörülemez ve engellenemez bir komplikasyon (akciğer embolisi) sonucu meydana geldiğinin ve bu ihmal ile ölüm arasında nedensellik bağının bulunmadığının tespit edilmesi gözetilerek, sanıkların görevi ihmal suçundan cezalandırılmalarına karar verilmesi gerekirken beraatlerine hükmedilmesi isabetsiz bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın av tüfeğiyle tek atışta bir kişiyi öldürüp iki kişiyi yaraladığı olayda, haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı, TCK'nın 44. maddesi gereğince fikri içtima şartlarının oluşup oluşmadığı ve olası kastla yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinde temel cezanın en üst hadden tayin edilip edilmeyeceği uyuşmazlık konusu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın başlattığı kavgada maktulün aşırı bir tepki vermediği ve tahrik koşullarının oluşmadığı, tek atışla birden fazla suçun oluşması nedeniyle TCK'nın 44. maddesi uyarınca fikri içtimanın oluştuğu ve bu nedenle olası kastla yaralama suçundan ayrıca ceza verilemeyeceği, haksız tahrik hükümlerinin yersiz uygulandığı ve TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasında Anayasa Mahkemesi kararının gözetilmesi gerektiği gerekçeleriyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık polis memurlarının katılana işkence suçu kapsamında kasten yaralama eyleminde bulunup bulunmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Katılanın yaralanmasının sanık polis memurlarının tekmelemesiyle mi, yoksa kaçış esnasında tel örgülere takılıp düşmesiyle mi meydana geldiği hususunda kesin bir yargıya ulaşılamadığı, oluşan şüphenin sanıklar lehine yorumlanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eşini kasten öldürme suçundan mahkumiyetine ilişkin yerel mahkeme hükmünün onanmasına dair Yargıtay 1. Ceza Dairesi kararı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine oluşan uyuşmazlık, sanığın suçun sabit olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık anlatımlarının olay yeri inceleme raporları, bilirkişi raporları, HTS kayıtları, tanık beyanları ve dosyadaki diğer delillerle çelişmesi, maktulenin vertigo rahatsızlığına bağlı düşme ihtimalinin düşük olması, maktulenin düştüğü yer ve pozisyonun sanık anlatımlarıyla uyuşmaması ve dış müdahale ihtimalini kuvvetlendiren diğer bulgular gözetilerek, sanığın eşi kasten öldürme suçundan mahkumiyetine dair yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuğun eyleminin olası kasıtla nitelikli öldürme suçunu mu yoksa kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın maktul ile şakalaşırken yaşanan arbede sonucu ani gelişen bir öfkeyle elindeki şişi fırlatması, maktul ile arasında husumet bulunmaması, maktulün ölümü için başka bir eylemde bulunmaması ve kullanılan aracın öldürmeye elverişliliği gözetilerek sanığın kastının yaralamaya yönelik olduğu değerlendirilerek yerel mahkemenin kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında TCK’nın 145. maddesinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihi itibarıyla sanıklara atılı nitelikli hırsızlık suçunun dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına ve sanıklar hakkındaki kamu davalarının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın maktulü kasten öldürme eyleminin TCK'nın 81. maddesinde düzenlenen kasten öldürme suçunu mu yoksa TCK'nın 82/1-a maddesinde düzenlenen tasarlayarak kasten öldürme suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın maktulü öldürme eyleminin, maktulün sanığın evlenme teklifini reddetmesi ve ayrılmak istemesi üzerine yaşanan tartışma sırasında, aniden gelişen hiddet ve duygusal çöküntü altında işlendiği, suç işleme kararı ile eylem arasında tasarlamanın oluşması için gerekli makul sürenin geçmediği, ayrıca sanığın olay yerine suçta kullanacağı bıçağı olası bir ret durumuna karşı tedbiren getirmesinin şarta bağlı bir hareket niteliğinde olduğu ve bu nedenle eyleminde tasarlamanın koşullarının oluşmadığı gözetilerek sanığın tasarlayarak kasten öldürme suçundan değil, kasten öldürme suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eşini kasten öldürme suçundan mahkumiyetine ilişkin yerel mahkeme direnme kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun infazi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ve maktulün müşterek çocuğunun tanıklıktan çekinme hakkını kullanması nedeniyle önceki beyanlarının hükme esas alınamayacağı, diğer delillerin de sanığın mahkumiyeti için yeterli olmadığı ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten öldürme suçunu mu yoksa intihara yönlendirme suçunu mu oluşturduğu ve kasten öldürme suçu olması halinde olası kastın uygulanıp uygulanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, intihar etmek isteyen maktulü de öldürmek amacıyla sevk ve idaresindeki aracı nehre sürmesinin ve suda boğulmanın kaçınılmaz oluşunun doğrudan kastı gerektirdiği, maktulün rızasının hukuka aykırı fiile geçerli rıza sayılamayacağı ve olay yerinde keşif yapılmamasının sonuca etkili olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın kayınvalidesini tasarlayarak öldürme suçundan mahkumiyetine dair delillerin yeterliliği ve şüpheden sanık yararlanır ilkesinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suçu işlediğine dair şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı delil elde edilemediği, mevcut delillerin sanık aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağı ve oluşan şüphenin sanık lehine yorumlanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.