Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“1416 Sayılı Kanun”
- Uyuşmazlık: 1416 sayılı Kanun'a aykırılık sebebiyle oluşan kurum zararının tazmini davasında, 7440 sayılı Kanun kapsamında faiz affından yararlanan asıl borçluya uygulanacak faiz başlangıç tarihinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin faiz başlangıç tarihiyle ilgili talebinden açıkça feragat etmediği ve aleyhine temyiz yoluyla bozma yasağı bulunduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışına yüksek lisans ve doktora eğitimi için gönderilen memurun, eğitimini tamamladıktan sonra süresinde göreve başlamaması nedeniyle doğan borçtan sorumlu olup olmadığı ve kefillerin sorumluluk kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı memurun, 1416 sayılı Kanun'un 17. maddesinde belirtilen süre içinde göreve başlama yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve yüklenme senedindeki taahhütleri ihlal etmesi nedeniyle eğitim masraflarından sorumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yüklenme senediyle talep edilen alacak davasında, 6552 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi uyarınca alacağın yeniden yapılandırılması gerektiği yönündeki bozma kararına karşı direnme kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların borcu kabul etmeyip 6552 sayılı Kanun'dan yararlanmak için başvuruda bulunmadıkları ve mahkemenin de davacı kurumun alacağının bulunmadığı yönünde karar verdiği gözetilerek, 6552 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi uyarınca yeniden yapılandırma yapılmasına gerek olmadığı ve direnme kararının yerinde olduğu, ancak Özel Daire'nin esasa ilişkin inceleme yapmaması nedeniyle dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı idare ile davalı tapu maliki arasında enerji nakil hattı için kamulaştırılan irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazların değerlendirilmesi, değer düşüklüğü oranının belirlenmesi ve Anayasa Mahkemesinin 2942 sayılı Kanun'un 10. maddesinin 9. fıkrasını iptal etmesine rağmen, davanın açıldığı tarihten itibaren uygulanacak faiz hükmünün iptal kararından önceki uygulamaya göre belirlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Şartla tahliye edilen hükümlünün, denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle şartla tahliyesinin geri alınmasına ilişkin infaz hakimliği kararına yapılan itirazın kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün şartla tahliye tarihinin ve denetim süresinin, lehe olan kanun değişiklikleri gözetilerek hesaplanması gerektiği, ancak bu değişikliklerin şartla tahliye tarihinin değil, sadece denetim süresinin hesabını etkileyeceği, hükümlünün denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediği anlaşıldığından şartla tahliyesinin geri alınmasına ilişkin infaz hakimliği kararının yerinde olduğu gözetilerek, itirazın kabulüne dair verilen yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazların kamulaştırılıp kamulaştırılmadığı ve davacı idare adına tescil edilip edilmeyeceği uyuşmazlığıdır.
Gerekçe ve Sonuç: 468 ve 469 parsel sayılı taşınmazlar için kamulaştırma bedelinin mahkeme kararıyla belirlendiği ve kararın kesinleştiği, 1416 parsel sayılı taşınmaz için ise bedel artırım davası açılmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin 468 ve 469 parsellerin davacı idare adına tesciline, 1416 parsel yönünden ise davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışı eğitimi için gönderilen davalının eğitimini tamamlayamaması sebebiyle yapılan eğitim giderlerinin iadesi talebinde faizin başlangıç tarihinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından imzalanan taahhütnamede geri ödemenin yapılacağı tarih konusunda bir belirleme bulunmaması ve davalıların dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğünün davacı tarafından ispat edilememesi gözetilerek, davacı tarafın temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışına eğitime gönderilen bir kişinin eğitimini tamamlayamaması sebebiyle oluşan masrafların, asıl borçlu ve kefillerden tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Kefillerin eşlerinin kefalete rıza gösterdikleri belgelerde kefalet tarihinin bulunmaması, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 584. maddesinde öngörülen şekil şartını taşımadığından kefalet sözleşmesinin geçersizliğine ve kefillerin sorumluluğunun olmadığına karar verilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gazetede yayımlanmak üzere sorumlu müdüre gönderilen düzeltme ve cevap yazısının tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 17. ve 20. maddeleri uyarınca, tebligatın öncelikle muhataba yapılmaya çalışılması, muhatabın bulunmaması halinde ise aynı yerde sürekli çalışan ve muhatap adına tebligat almaya yetkili birine tebliğ edilmesi gerektiği, bu hususların tebliğ mazbatasında açıkça belirtilmesi gerektiği; somut olayda ise bu hususlara uyulmadığından tebliğin usulsüz olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Günlük süreli yayın sorumlu müdürüne gönderilen düzeltme ve cevap yazısının usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 17 ve 20. maddelerine aykırı olarak, tebligatın öncelikle muhataba yapılmaya çalışıldığına, muhatabın tebliğ saatinde iş yerinde bulunmadığına, tebligatın hangi nedenle muhatap yerine bu kişiye yapıldığına ve ismi de net olarak yazılı olmayan bu kişinin tebliğ tarihi itibarıyla aynı iş yerinde muhatabın daimi çalışanı olup olmadığına ve muhatap adına tebligat almaya yetkili bulunduğuna dair açıklamanın tebliğ mazbatasında bulunmaması nedeniyle tebligat işleminin usulsüz olduğunun gözetilmesi gerektiğinden, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Günlük süreli yayın sorumlu müdürüne gönderilen düzeltme ve cevap yazısının usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 17 ve 20. maddelerine aykırı olarak, tebligatın öncelikle muhataba tebliğ edilmeye çalışıldığına, muhatabın tebliğ saatinde iş yerinde bulunmadığına, tebligatın hangi nedenle muhatap yerine başka bir kişiye yapıldığına ve bu kişinin aynı iş yerinde muhatabın daimi çalışanı olup olmadığına dair tebliğ mazbatasında açıklamanın bulunmaması, tebligatın usulsüzlüğünü ortaya koyduğundan, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Günlük süreli yayın sorumlu müdürüne noter aracılığıyla gönderilen düzeltme ve cevap yazısının usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 17 ve 20. maddelerine aykırı olarak, tebligatın öncelikle muhataba yapılmaya çalışıldığına, muhatabın tebliğ saatinde iş yerinde bulunmadığına, tebligatın hangi nedenle muhatap yerine bu kişiye yapıldığına ve anılan kişinin tebliğ tarihi itibarıyla aynı iş yerinde muhatabın daimi çalışanı ve muhatap adına tebligat evrakını almaya yetkili olduğuna dair açıklamanın tebliğ mazbatasında bulunmaması nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu gözetilerek, düzeltme ve cevap yazısının yayımlanmasına ilişkin verilen karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.