Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“26361 Sayılı Yönetmelik”
- Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen taşınmaz yüzölçümüne itiraz davasında, taşınmazlar arasında sabit sınır bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak tespitin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazlar arasında uygulama kadastrosu tarihinde sabit sınır bulunmadığı, teknik belgelerde de hata olmadığı anlaşıldığından, 26361 sayılı Yönetmelik'in 4. maddesindeki sabit sınır tanımına aykırı işlem yapıldığı ve tesis sınırlarına dönülmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, dava dilekçesinin hem 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2-a maddesine dayalı itirazı hem de mülkiyet iddiasını içerip içermediği ve buna göre Kadastro Mahkemesi'nin görevli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesinin içeriğinden istemin hangi konuya ilişkin olduğu açıkça anlaşılamadığından, davacının davasının sadece kadastro tespitine itiraz mı yoksa sadece mülkiyete ilişkin mi olduğu veya her iki istemi de birlikte içerip içermediği hususunun açıklattırılması, buna göre kadastro tespitine itiraz istemi için 3402 sayılı Yasa ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygunluk yönünden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması, mülkiyet iddiası için ise genel mahkemelerin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, dava dilekçesinin hem kadastro tespitine itirazı hem de mülkiyet iddiasını içerip içermediği ve buna göre Kadastro Mahkemesi'nin görevli olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesinin içeriğinden istemin hangi konuya ilişkin olduğu açıkça anlaşılamadığından, davacının davasının sadece kadastro tespitine mi yoksa mülkiyete mi yahut her ikisine birden mi ilişkin olduğu hususunun açıklattırılması, sonucuna göre kadastro tespitine itiraz yönünden 3402 sayılı Yasa ve ilgili Yönetmeliğe uygunluk denetimi yapılması, mülkiyet iddiası varsa bu konuda görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilerek, eksik inceleme ile hüküm kuran direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davanın sadece yenileme kadastrosu işlemine mi yoksa aynı zamanda mülkiyet iddiasına da mı ilişkin olduğu ve buna göre hangi mahkemenin görevli olduğunun tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesinin içeriğinden davanın konusu net olarak anlaşılamadığından, davacının davasının sadece yenileme kadastro işlemine mi, mülkiyet iddiasına mı yoksa her ikisine birden mi yönelik olduğunun tespiti için davacıya süre verilmesi ve buna göre; yenileme kadastro işlemine itiraz ise kadastro mahkemesince, 3402 sayılı Yasa ve ilgili yönetmelik hükümlerine uygunluk değerlendirilmesi yapılarak; mülkiyet iddiası ise genel mahkemelerin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davanın sadece kadastro tespitine mi yoksa aynı zamanda mülkiyet iddiasına da mı dayandığı ve buna göre görevli mahkemenin hangisi olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesinin içeriğinden istemin hangi konuya ilişkin olduğu açıkça anlaşılamadığından davacının davasının sadece kadastro tespitine mi yoksa mülkiyete ilişkin bir istem de içerip içermediğinin tespiti ve buna göre; sadece kadastro tespitine itiraz ise kadastro mahkemesince 3402 sayılı Yasa ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygunluk denetimi yapılması, sadece mülkiyet iddiası ise görevsizlik kararı verilmesi, her iki istemi de içeriyorsa her iki yön için ayrı ayrı karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davanın yalnızca kadastro tespitine mi yoksa aynı zamanda mülkiyete ilişkin bir uyuşmazlığı da içerip içermediği ve buna bağlı olarak görevli mahkemenin hangisi olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesinin hem kadastro tespitine itiraz hem de mülkiyet iddiasını içerip içermediğinin açık olmadığı, bu nedenle davacının davasının kapsamının açıklattırılması, yalnızca kadastro tespitine itiraz ise kadastro mahkemesince 3402 sayılı Yasa ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygunluk yönünden inceleme yapılması, yalnızca mülkiyet iddiası ise genel mahkemede görülmesi gerektiğinden görevsizlik kararı verilmesi, her iki iddiayı da içeriyorsa her bir iddia yönünden ayrı ayrı yukarıda belirtilen şekilde karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davanın yalnızca kadastro tespitine mi yoksa aynı zamanda mülkiyet iddiasına da yönelik olup olmadığı ve buna göre görevli mahkemenin hangisi olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesinin içeriğinden istemin açıkça anlaşılamaması nedeniyle davacının davasının sadece kadastro tespitine mi, sadece mülkiyete mi yoksa her ikisine birden mi ilişkin olduğunun açıklattırılması, sonrasında ise; sadece kadastro tespitine ilişkin ise kadastro mahkemesince 3402 sayılı Yasa ve ilgili Yönetmeliğe uygunluk denetimi yapılması, sadece mülkiyete ilişkin ise genel mahkemelerin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi, her ikisine birden ilişkin ise her iki istem için de ayrı ayrı yukarıda belirtilen şekilde karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davanın yalnızca kadastro tespitine mi yoksa mülkiyet hakkına da ilişkin olup olmadığı ve buna bağlı olarak hangi mahkemenin görevli olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesinin içeriğinden istemin yalnızca kadastro tespitine mi yoksa hem kadastro tespitine hem de mülkiyete ilişkin mi olduğunun anlaşılamaması nedeniyle, davacının bu hususu açıklamasının istenmesine ve sonucuna göre; 1) yalnızca kadastro tespitine itiraz olması halinde kadastro mahkemesince 3402 sayılı Yasa ve ilgili yönetmelik hükümlerine uygunluk incelemesi yapılması, 2) yalnızca mülkiyete ilişkin olması halinde kadastro mahkemesinin görevsizliğine, 3) her iki istemi de içermesi halinde ise hem kadastro tespitine itiraz yönünden inceleme yapılması hem de mülkiyet yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davanın sadece kadastro tespitine mi yoksa aynı zamanda mülkiyet iddiasına da mı ilişkin olduğu ve buna göre hangi mahkemenin görevli olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesinin içeriğinden istemin hangi konuya ilişkin olduğunun açıkça anlaşılamaması nedeniyle, davacının davasının sadece kadastro tespitine mi, mülkiyete mi yoksa her ikisine birden mi ilişkin olduğunun açıklatılması gerektiği, sonrasında ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümleri doğrultusunda, kadastro tespitine itiraz yönünden kadastro mahkemesinin, mülkiyet iddiası yönünden ise genel mahkemenin görev ve yetkisi dahilinde değerlendirme yapılması gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davanın sadece kadastro tespitine mi yoksa aynı zamanda mülkiyet iddiasına da mı ilişkin olduğu ve buna göre hangi mahkemenin görevli olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesinin içeriğinden istemin hangi konuya ilişkin olduğunun açıkça anlaşılamaması nedeniyle, davacının davasının sadece kadastro tespitine mi, mülkiyete mi yoksa her ikisine birden mi ilişkin olduğu hususunun açıklattırılması, sonucuna göre kadastro tespitine itiraz yönünden 3402 sayılı Yasanın 22/2-a maddesi ve ilgili yönetmelik hükümlerine uygunluk incelemesi yapılması, mülkiyet iddiası yönünden ise görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davanın sadece kadastro tespitine mi yoksa aynı zamanda mülkiyet iddiasına da mı ilişkin olduğu ve buna göre görevli mahkemenin hangisi olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesinin içeriğinden istemin hangi konuya ilişkin olduğunun açıkça anlaşılamaması nedeniyle, davacının davasının sadece kadastro tespitine mi, mülkiyete mi yoksa her ikisine birden mi ilişkin olduğunun açıklattırılması, sonrasında ise davalı idarenin cevabına göre 3402 sayılı Yasanın 22/2-a maddesine ve ilgili yönetmeliğe uygunluk denetimi, mülkiyet iddiasında görevsizlik kararı veya her iki istem için ayrı ayrı karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davanın sadece kadastro tespitine mi yoksa aynı zamanda mülkiyet iddiasına da mı ilişkin olduğu ve buna göre hangi mahkemenin görevli olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesinin içeriğinden istemin hangi konuya ilişkin olduğunun açıkça anlaşılamaması nedeniyle, davacının davasının sadece kadastro tespitine mi, mülkiyete mi yoksa her ikisine birden mi ilişkin olduğunun açıklatılması gerektiği, sonrasında ise; sadece kadastro tespitine itiraz ise kadastro mahkemesince 3402 sayılı Yasanın 22/2-a maddesi ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygunluk bakımından, sadece mülkiyet iddiası ise genel mahkemelerde görülmek üzere görevsizlik kararı verilmesi, her ikisine birden ilişkin ise tespit itirazı yönünden kadastro mahkemesince, mülkiyet iddiası yönünden genel mahkemelerde görülmek üzere görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.