Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“2911 Sayılı Yasa'ya Aykırılık”
- Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında 2911 sayılı Yasa'ya aykırılık suçundan verilen mahkûmiyet kararına karşı istinaf başvurularının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi suretiyle esastan reddine dair kararın temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: 2911 sayılı Yasa'ya aykırılık suçunun suç tarihinden istinaf inceleme tarihine kadar olan sürede olağan zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek, sanıklar hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin düşürülmesi suretiyle istinaf başvurularının esastan reddine dair karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: PKK propagandasının yapıldığı bir gösteride örgüt liderinin resminin bulunduğu bir posteri taşıyan sanığın eyleminin, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 33/1. maddesi ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 7/2. maddesi kapsamında değerlendirilerek, TCK'nın 44. maddesindeki fikri içtima hükümleri uyarınca mı yoksa özel norm-genel norm ilişkisi gözetilerek mi cezalandırılacağı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, 2911 sayılı Kanun'daki düzenlemeye göre daha özel unsurlar içeren ve olaya ilişkin özel bir cezalandırma iradesi taşıyan 3713 sayılı TMK'nın 7/2. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle 2911 sayılı Kanun'un 33/1. maddesinin uygulanma imkânı bulunmadığı ve bu maddeye dayanılarak TCK'nın 220/6. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan ayrıca ceza verilemeyeceği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve Özel Daire'nin bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı 2911 sayılı Kanun’un 32. maddesinde düzenlenen “Direnme” suçunun unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, PKK/KCK silahlı terör örgüt propagandasına dönüşen yasa dışı izinsiz gösteriye taşla katıldığı, izinsiz gösteriye müdahale eden güvenlik güçlerine taş atmak suretiyle direnen grup içinde yer aldığı, ancak güvenlik güçlerinin topluluk içinde suç işleyenleri yakalamak için takibe başladıkları sırada olay yerinden kaçması, güvenlik güçlerinin grubu dağıtmak için zor kullanıldığında dağılmamak üzere direnmenin söz konusu olmaması ve 2911 sayılı Kanunun 32. maddesinin 1. fıkrasında yer alan direnme suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme suçundan mahkumiyet kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın kanuna aykırı gösteri yürüyüşüne silahla katılma ve dağılmamakta ısrar etme eylemlerinin 6352 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi kapsamında değerlendirilip, kovuşturmanın ertelenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin Anayasa ve AİHS'de güvence altına alınan düşünce ve kanaat açıklama yöntemi olarak kabul edilmesi ve sanığın eylemlerinin bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçlarını oluşturan eylemlerinin 6352 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve buna bağlı olarak Yargıtay 9. Ceza Dairesinin bozma kararının isabetli olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin, düşünce ve kanaat açıklama yöntemlerinden biri olduğu ve sanığın 2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1. maddelerinde düzenlenen fiillerinin bu yöntem kapsamında kaldığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve 9. Ceza Dairesinin bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kovuşturmanın ertelenmesine karar verilen suçların, örgüt adına suç işleme suçunun oluşumu için "öncü suç" olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kovuşturmanın ertelenmesi kararının, CMK'nın 223/8. maddesinde düzenlenen durma kararı niteliğinde olduğu ve kesin hüküm oluşturmadığı, ayrıca bu kararlara dayanılarak verilen örgüt adına suç işleme suçundan mahkumiyetin AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarıyla çeliştiği gözetilerek, yerel mahkemenin sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan vermiş olduğu mahkûmiyet hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan mahkumiyetine dayanak alınan 2911 sayılı Kanun’un 32/1. maddesinde düzenlenen direnme suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın saat 20.15'den önce gerçekleştirilen yasa dışı gösteri ve şiddet eylemlerine katıldığının tespit edilememesi, polise karşı mukavemet gösteren grubun dağılması için ihtara gerek olmamasına rağmen, saldırgan grubun herhangi bir zor kullanılmadan kendiliğinden kaçması ve sanığın olay yerinde kalmak için ısrar ettiğine veya dağılıp tekrar toplandığına dair bir tespit bulunmaması nedeniyle, 2911 sayılı Kanun’un 32/1. maddesinde düzenlenen direnme suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme suçundan mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet suçlarının, 6352 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi kapsamında değerlendirilip kovuşturmanın ertelenmesi hükmünden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin, düşünce ve kanaat açıklama yöntemlerinden biri olduğu ve sanığın eylemlerinin kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılma kapsamında kaldığı gözetilerek, 6352 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kovuşturması ertelenmiş suçların, "örgüt adına suç işleme" suçunun oluşumu için dayanak olarak kullanılıp kullanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kovuşturmanın ertelenmesi kararının, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı gibi mahkûmiyet hükmü sayılamayacağı ve yargılamayı derhal sonlandıran bir sebep olmadığı, bu nedenle örgüt adına suç işleme suçunun unsurlarının oluşmayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 32/1. maddesinde düzenlenen "Direnme" suçunun unsurlarını oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, emniyet güçlerinin müdahalesi olmaksızın gerçekleştirdiği eylemlerde, kanuna aykırı toplantıyı dağıtma görevini engelleyici bir pasif direnişin bulunmadığı gözetilerek, direnme suçunun unsurlarının oluşmadığı kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak sigara bulundurma suçundan yargılanan sanığa 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükmünün usulüne uygun ihtar edilip edilmediği ve suça konu kaçak sigaraların hukuka uygun elde edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aracında usulüne uygun arama kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde verilmiş arama izni/emri olmadan yapılan aramada ele geçirilen kaçak sigaraların, hukuka aykırı elde edilmiş yasak delil niteliğinde olduğu ve hükme esas alınamayacağı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın üzerinde yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve elde edilen delillerin hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin ihbar üzerine olay yerine gittiklerinde sanığı suçüstü halinde yakalamaları ve uyuşturucu maddeyi ele geçirmeleri nedeniyle, CMK 90/4, PVSK Ek-6 ve Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'nin 8. maddesinin (f) bendi uyarınca yapılan aramanın hukuka uygun olduğu ve ayrıca arama kararı alınmasına gerek olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün onanmasına, Özel Daire bozma kararının ise kaldırılmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.