Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“2918 Sayılı Kanun”
- Uyuşmazlık: Desteğinin trafik kazasında asli ve tam kusurlu olarak ölümüne sebebiyet veren sürücünün eş ve çocuğunun, ölenin kullandığı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatının trafik sigortası teminatı kapsamında olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun ilgili maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 53. maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararları birlikte değerlendirildiğinde, zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğunun, sigortalının sorumluluğu ile sınırlı olduğu, desteğin tam kusuruyla kendi ölümüne sebebiyet verdiği durumda destekten yoksun kalanların işletene rücu edemeyecekleri gibi, sigortacıya da rücu edemeyecekleri, dolayısıyla destekten yoksun kalma tazminatının trafik sigortası teminatı kapsamında olmadığı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sürücü desteğin tam kusuruyla gerçekleşen trafik kazasında ölmesi üzerine, davacıların destekten yoksun kalma tazminatını aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca, desteğin tam kusuruyla ölüme sebebiyet verdiği trafik kazalarında, destekten yoksun kalanların, sigortalının sorumluluk riski kapsamı dışında kaldığı için zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyecekleri gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özel sigorta şirketinin trafik sigortası primlerini SGK'ya aktarmaması sebebiyle şirketin yönetim kurulu üyesine gönderilen ödeme emrinin iptali ve borçlu olmadığının tespiti davasında, yönetim kurulu üyesinin 6183 sayılı Amme Alacağının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un mükerrer 35. maddesi uyarınca şahsen sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2918 sayılı Trafik Kanunu'nun 98. maddesinde düzenlenen prim alacağının amme alacağı niteliğinde olmadığı ve 6183 sayılı Kanun kapsamında takip yapılamayacağı, dolayısıyla şirket yönetim kurulu üyesinin şahsi malvarlığı ile sorumlu tutulamayacağı gözetilerek, ödeme emrinin iptaline ve davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkin yerel mahkeme kararının vekalet ücretinin düzeltilmesi suretiyle onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu açılan maddi ve manevi tazminat davasında, araç işleteni hakkında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 109/2. maddesinde düzenlenen uzamış (ceza davası) zamanaşımı süresinin uygulanıp uygulanmayacağı ve ıslah edilen maddi tazminat talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2918 sayılı KTK'nın 109/2. maddesi gereğince, işleten hakkında da uzamış ceza zamanaşımı süresinin uygulanacağı, somut olayda ise ıslahın bu süre dolmadan yapıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin ıslah edilen kısım için zamanaşımı nedeniyle davanın reddine dair direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tescilsiz ve sigortasız motosikletin karıştığı trafik kazası sonucu yaralanan sigortalıya Kurumca yapılan geçici iş göremezlik ödeneği ve tedavi giderlerinin rücuen tahsili davasında Güvence Hesabı ve sürücünün sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: 6111 sayılı Kanun'un 59. maddesi ile 2918 sayılı Kanun'un 98. maddesinde yapılan değişiklikle, trafik kazalarından kaynaklanan sağlık hizmet bedellerinin SGK tarafından karşılanacağı ve sigorta şirketleri ile Güvence Hesabı'nın belirli bir tutarı SGK'ya aktararak sorumluluktan kurtulacağı hükmü gözetilerek, Güvence Hesabı'nın tedavi giderlerinden sorumluluğunun bulunmadığı, ancak tescilsiz ve sigortasız araç kullanılması nedeniyle sürücünün geçici iş göremezlik ödeneği ve tedavi giderlerinden sorumlu olduğu gerekçesiyle direnme kararı kısmen bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazası nedeniyle açılan tazminat davasında, davacılar tarafından yapılan talep artırımının ıslah mı yoksa yeni bir talep mi olduğu ve bu talebin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Trafik kazası sonucu oluşan zararın tazmini davasında, davacıların daha sonra talep ettikleri maddi tazminat artışının, davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 765 sayılı TCK’nun 459. maddesinde öngörülen suça ilişkin cezanın üst sınırına göre hesaplanan beş yıllık uzamış zamanaşımı süresinin dolmasından sonra talep edildiği ve bu nedenle zamanaşımına uğradığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanma nedeniyle takılan ve ileride değiştirilmesi gerekecek protez giderlerinin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 98. maddesi kapsamında tedavi gideri olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve bu giderlerden SGK'nın mı yoksa zorunlu mali sorumluluk sigortacısının mı sorumlu olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Trafik kazası sonucu takılan ve ileride değişmesi gerekecek protez giderlerinin 2918 sayılı Kanun'un 98. maddesinde belirtilen sağlık kurum ve kuruluşları tarafından sunulan sağlık hizmet bedelleri kapsamında olmadığı, bu nedenle SGK'nın değil, işleten, sürücü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumlu olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu bacağını kaybeden davacının, ilk protez gideri ile ileride yapılacak protez giderlerinin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 98. maddesinde belirtilen tedavi giderlerinden olup olmadığı ve bu giderlerin sorumlusunun SGK mi yoksa zorunlu mali sorumluluk sigortacısı mı olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 2918 sayılı Kanun'un 98. maddesiyle SGK'nın sorumluluğuna giren tedavi giderlerinin, üniversite hastaneleri ve diğer resmi/özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sunduğu sağlık hizmet bedelleriyle sınırlı olduğu, ilk protez uygulaması için fatura düzenlenmiş olsa dahi bunun SGK’nın değil sigorta şirketinin sorumluluğunda bulunduğu ve ileride yapılacak protez giderlerinin de sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik sigortası bulunmayan aracı kullanan desteğin tek taraflı trafik kazasında vefatı üzerine, destekten yoksun kalanların Güvence Hesabı'ndan destek tazminatı talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve ilgili yasal düzenlemeler uyarınca, sigortacının sorumluluğunun sigortalının sorumluluğu ile sınırlı olduğu, desteğin tamamen kendi kusuruyla meydana gelen kazada vefat etmesi sebebiyle destekten yoksun kalanların sigortalıya karşı destek tazminatı talep hakkı bulunmadığı gibi, Güvence Hesabı'na karşı da talep hakkı olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Destekten yoksun kalma tazminatı davasında, murisin kusurlu olduğu trafik kazasından kaynaklanan tazminat talebinde zamanaşımı süresinin tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Murisin ölümüne sebebiyet veren trafik kazasının 5237 sayılı TCK'nın 85. maddesinde düzenlenen "taksirle öldürme" suçunu oluşturduğu, bu nedenle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 109/2. maddesi uyarınca ceza zamanaşımı olan 15 yıllık sürenin uygulanması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin 8 yıllık zamanaşımı süresini uygulayarak davayı reddeden direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasında, ıslah yoluyla artırılan tazminat talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının zararını öğrendiği tarih ile ıslah tarihi arasında yasal zamanaşımı süresinin dolmadığı, dolayısıyla ıslahla artırılan tazminat talebinin zamanaşımına uğramadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sürücünün tam kusuruyla ölümlü tek taraflı trafik kazasında, ölenin desteğinden yoksun kalanların, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Zorunlu mali sorumluluk sigortasının, işletenin KTK m.85/1'deki sorumluluğunu üstlendiği, işletenin ve işleten adına aracı kullanan sürücünün işletene göre üçüncü kişi sayılamayacağı, destek şahsın kusuruna denk gelen zararların da Genel Şartlar A.6. (d) maddesi gereğince teminat dışında kaldığı, dolayısıyla sigortacının sorumluluğunun sigortalının sorumluluğu ile sınırlı olduğu ve davacıların desteklerinin tam kusuruyla ölümü nedeniyle sigortacıdan tazminat talep edemeyecekleri gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.