Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. Maddesi”
- Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın önceki maliki tarafından tapu kaydının iptalinden kaynaklanan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca Hazine'den talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca açılan dava sonucu Hazineye intikal eden ve zilyetlikle iktisabı mümkün olmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle tapu kaydının iptal edilmesi halinde 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesindeki Devletin sorumluluğu koşullarının oluşmayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin tazminata hükmeden kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptali nedeniyle oluşan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmin edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydının iptali nedeniyle oluşan zararın tazmini davasında, taşınmazın değerinin dava tarihindeki değeri üzerinden hesaplanması gerektiği ve davacının vekilinin temsil ettiği davada vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının kadastro çalışmaları sonucu azalan yüzölçümü nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin açılan davada, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde davacıların kadastro tespitine itiraz etmeyerek veya dava açmayarak mülkiyet hakkını elde etme imkanını kaybetmeleri ve mülkiyet hakkı bulunmayan kişinin bu hakka dayalı tazminat talebinde bulunamayacağı gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu sicilinin kadastro çalışmaları sırasında hatalı tutulması nedeniyle tazminat istemine ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde kadastro tespitine itiraz edilmediği ve davacıların bu süre içerisinde dava açmayarak mülkiyet hakkını elde etme imkanını kaybettiği, mülkiyet hakkı olmayan kişinin de bu hakka dayalı tazminat isteminde bulunamayacağı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin davada, zamanaşımı nedeniyle hukuki yarar bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 766 sayılı Tapulama Kanunu'nun 31. maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca tapulama ve kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde dava açılmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle verdiği ret kararının, gerekçesi değiştirilmek suretiyle istinaf mahkemesince onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti kesinleştikten sonra açılan irtifak hakkı bedelinin tahsili davasında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre gözetilerek, kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine dair istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kamulaştırmasız el atılarak üzerinden enerji nakil hattı geçirilen taşınmaz için irtifak hakkı bedeli istenmesine karşılık, davalı idarenin kadastro tespit tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunu ileri sürmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre gözetilerek, kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra açılan davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılarak üzerinden enerji nakil hattı geçirilen taşınmaz için irtifak hakkı bedeli istenmesi üzerine, kadastro tespitinden sonra açılan davanın hak düşürücü süreye tabi olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve davanın bu süreden sonra açılmış olması gözetilerek, istinaf mahkemesinin davayı usulden reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kamulaştırmasız el atılarak üzerinden enerji nakil hattı geçirilen taşınmaz için irtifak hakkı bedeli istenmesine karşılık, davalı idarenin kadastro itiraz süresinin geçmesi nedeniyle hak düşürücü süreye dayanarak davanın reddini istemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi gözetilerek, istinaf mahkemesinin davanın usulden reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kamulaştırmasız el atılarak üzerinden enerji nakil hattı geçirilen taşınmaz için irtifak hakkı bedelinin tahsili davası açılmış, davalı idare ise kadastro tespitinden sonraki 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiği gerekçesiyle davanın reddini istemiştir.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre gözetilerek, kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra açılan davanın reddine dair istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, kamulaştırmasız el atılarak üzerinden enerji nakil hattı geçirilen taşınmazı için irtifak hakkı bedeli talebinde bulunduğu davada, kadastro tespitinden sonraki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre gözetilerek, kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra açılan davanın reddine dair istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, kamulaştırmasız el atılarak üzerinden enerji nakil hattı geçirilen taşınmazı için irtifak hakkı bedelini talep ettiği davada, kadastro tespitinden sonraki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin, taşınmazların kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başladığı ve davanın bu sürenin dolmasından sonra açıldığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin davanın usulden reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.