Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 36/A Maddesi”
- Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın tescili davasının kısmen kabulü halinde, davacı lehine hükmedilen kısım için yargılama giderleri ve harcın davacıdan alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 326. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınması gerektiği, davalı Hazine'nin 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesiyle harçlardan muaf tutulduğu, diğer davalı belediyelerin ise harçtan muaf olmadığı, davacının davasının kısmen kabul görmesi nedeniyle yargılama giderleri ve harcın davacıdan alınmasının HMK'ya ve Anayasa'nın mülkiyet hakkı ve hak arama özgürlüğünü düzenleyen maddelerine aykırı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının düzeltilerek onanması gerektiği yönünde karşı oy kullanılmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi tapu kaydına dayalı olarak Hazine adına tescil istenen taşınmazlar hakkında açılan tapu iptali ve tescil davasının kabulü üzerine yargılama giderlerinin davacı Hazine'den alınıp alınmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesi uyarınca, kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından açılan davalarda davalı aleyhine yargılama giderine hükmedilemeyeceği gözetilerek, Hazine'nin yargılama giderlerinden muaf tutulması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro harici bırakılan yerin tescili davasında davacı lehine karar verilmesi halinde, davalı Hazine ve Belediyelerden yargılama giderlerinin alınıp alınmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın kısmen kabulü ile davacı lehine hüküm kurulmasına rağmen, 6100 sayılı HMK'nın 326. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınması gerektiği ilkesi ve davalı Hazine'nin 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi gereğince harçlardan muaf olması gözetilerek, davacı tarafından yatırılan harcın iadesine ve davalı belediyelerden harç alınmasına karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemine ilişkin yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 36/A ve geçici 11. maddeleri uyarınca, kadastro işlemi sonucu oluşan kayıtların iptali için devlet tarafından açılan davalarda davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceği gözetilerek, davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmeden Yargıtay onama kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın tescili davasında, davacı lehine karar verilmesi halinde yargılama giderlerinin ve harçların davacıdan alınıp alınamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca, gayrimenkulün aynına ilişkin davalarda dava değerinin gayrimenkulün değerine göre belirleneceği ve taşınmazın dava tarihindeki keşfen saptanacak gerçek değerinin esas alınacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesince davanın reddedilen kısmının değeri üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak Bölge Adliye Mahkemesince maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunduğu ve bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği için, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine aleyhine açılan zilyetliğe dayalı tescil davasının kısmen kabulü halinde, davacı lehine hükmedilen kısım için yargılama giderlerinin ve harçların davacıdan alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi gereğince yargı harçlarından muaf tutulmuş olması, davacının davasında kısmen haklı çıktığı durumda dahi, yargılama giderlerinin ve harçların davacıdan alınamayacağı ve davacı tarafından yatırılan harcın iade edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bu hususta düzeltilerek onanması gerektiğine dair karşı oy görüşü oluşturulmuştur. - Uyuşmazlık: Tesis kadastrosu öncesi kamulaştırılan taşınmazın davalılar adına tespit edilmesi nedeniyle açılan tapu kaydının iptali ve yol olarak terkini davasında, davalılar tarafından ileri sürülen hak düşürücü süre itirazının geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın fiilen yol olarak kullanıldığı ve kamulaştırma haritası kapsamında kaldığı tespit edildiğinden, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine aleyhine açılan zilyetlikle iktisap yoluyla tapu tescil davasında, davanın kabulü halinde yargılama giderleri ve harçlardan davacının sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Hazine'nin 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi gereğince yargı harçlarından muaf tutulmuş olsa dahi, 6100 sayılı HMK'nın 326/1. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin aleyhine karar verilen taraftan alınması esası ve davacının taşınmazı karşılıksız edindiği gözetilerek, yerel mahkemenin davacıya yargılama giderlerini yükleme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tespit harici bırakılan taşınmazın zilyetliğe dayalı tescili davasında, davacı lehine karar verilmesi halinde yargılama giderleri ve harcın davacıdan alınıp alınamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Hazine'nin 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi gereğince yargı harçlarından muaf olması ve 6100 sayılı HMK'nın 326/1. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin aleyhine karar verilen taraftan alınması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin davacı lehine verdiği tescil kararının onanmasına ve davacının yatırdığı peşin harcın iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın zilyetliğe dayalı tescili davasında, davacı lehine karar verilmesi halinde yargılama giderleri ve harcının davacıdan alınıp alınamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine aleyhine açılan tescil davalarında, Hazine'nin 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi gereğince yargı harçlarından muaf olması ve HUMK 428. maddesi uyarınca temyiz incelemesinde, yalnızca kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte hususların değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, davacı lehine verilen tescil kararı onanmış, ancak davacıdan alınan harcın iadesi gerektiği yönündeki muhalefet şerhi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapuda kayıtlı olmayan bir taşınmazın davacı mirasçılar adına tescili istemine karşı Hazine ve Belediyenin itirazları üzerine, zilyetliğin ve imar-ihyanın ispatı ile kadastro kanunu hükümlerinin uygulanabilirliği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların murisi tarafından dava konusu taşınmaz üzerinde 45 yıl boyunca nizasız ve fasılasız zilyetliğin bulunduğu ve 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddesinde öngörülen şartların gerçekleştiğinin anlaşıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin tescil kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tescil davasında davacı lehine hüküm kurulmasına rağmen yargılama giderleri ve harcının davacıdan alınıp alınamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine aleyhine açılan zilyetlikle iktisaba dayalı tescil davalarında, davacı lehine hüküm kurulması halinde dahi 6100 sayılı HMK'nın 326/1. maddesi hükmü gereğince yargılama giderlerinin davacıdan alınması gerektiği, davalının Hazine olması nedeniyle davalının yargılama giderlerinden muaf tutulmasının ve davacının haklı çıkmasının yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasını engellemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.