Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“3533 Sayılı Yasa”
- Uyuşmazlık: Davacı Enstitü ile davalı Üniversite arasında eser telif hakkı ihlali nedeniyle açılan tazminat davasında, davanın görevli ve yetkili mahkemede açılıp açılmadığı ile davalı şahsın haksız fiilden sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı üniversitenin özel bütçeli bir idare olması ve davacı enstitünün de aynı kanun kapsamında bulunması sebebiyle aralarındaki uyuşmazlığın 3533 sayılı Kanun uyarınca tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği, bu nedenle davanın görevsiz mahkemede açıldığı; ancak davalı şahsın üniversite bünyesindeki sürekli eğitim merkezi müdürü olarak görev yapması ve telif hakkı ihlali içeren kitabın basım ve yayım sürecindeki eylemlerinin Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 66. maddesi kapsamında sorumluluk doğurduğu gözetilerek, direnme kararının davalı üniversite yönünden bozulmasına, davalı şahıs yönünden ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında, mahkemenin hakem sıfatıyla yargılama yapıp yapamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4916 Sayılı Yasanın 24. maddesiyle 3533 Sayılı Yasanın 4. maddesinin değiştirilerek taşınmazın aynına ilişkin ihtilafların yerel mahkemelerde çözümlenmesi gerektiği, bu nedenle de mahkemenin hakem sıfatıyla bakılmasına karar vermesinin hatalı olduğu gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6360 sayılı Kanun uyarınca yapılan devir işleminde hata yapılarak taşınmazın Silifke Belediyesi'ne devredilmesi nedeniyle Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin açtığı tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın Büyükşehir Belediyesi'nin görev ve yetki alanına giren bir toptancı hali olması ve 6360 sayılı Kanun uyarınca yapılması gereken devrin hatalı olarak Silifke Belediyesi adına yapılmış olması gözetilerek, yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediye ile Hazine Müsteşarlığı arasında imzalanan borç yapılandırma protokolünün uyarlanması talebi üzerine görevli mahkemenin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Borç yapılandırma protokolünün dayanağı olan 4749 sayılı Kanun ve protokol hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, protokolde idareye üstünlük ve kamu gücüne dayalı yetkiler tanındığı, dolayısıyla sözleşmenin idari sözleşme niteliğinde olduğu ve uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı ASKİ Genel Müdürlüğü'nün hangi hukuki statüde olduğu ve 3533 sayılı Kanun kapsamında bulunup bulunmadığına bağlı olarak, taraflar arasındaki uyuşmazlığa mecburi hakem sıfatıyla mı yoksa genel mahkemece mi bakılacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ASKİ Genel Müdürlüğü'nün 3533 sayılı Kanun'da sayılan kuruluşlardan olmadığı, dolayısıyla taraflar arasındaki uyuşmazlığa genel hükümler çerçevesinde genel mahkemelerce bakılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) ile İl Özel İdaresi arasında yapılan bir sözleşmeden kaynaklanan iş bedeli alacağı ve haksız ödenen iş bedelinin istirdadı taleplerine ilişkin uyuşmazlığın, genel mahkemelerde mi yoksa 3533 sayılı Kanun uyarınca hakem sıfatıyla görevli yüksek dereceli hakim tarafından mı çözümleneceği hususunda yaşanan görev uyuşmazlığıdır.
Gerekçe ve Sonuç: MTA Genel Müdürlüğü'nün 2804 sayılı Kanun'a tabi olmakla birlikte, gelirlerinin genel bütçeden ayrılan ödeneklerden sağlanması ve 5018 sayılı Kanun'un cetvelinde özel bütçeli idareler arasında yer alması nedeniyle 3533 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilerek, uyuşmazlığın çözümünün hakem sıfatıyla görevli yüksek dereceli hakim tarafından yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) Sağlık Bakanlığı'na karşı açtığı alacak davasında, uyuşmazlığın çözümünde 3533 sayılı Kanun uyarınca mecburi tahkim yoluna gidilip gidilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: SGK'nın 5502 sayılı Kanun ile kurulan, kamu tüzel kişiliğine sahip olmakla birlikte 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun 2. maddesinde sayılan genel bütçe ve özel bütçeli idarelerden olmadığı, dolayısıyla 3533 sayılı Kanun kapsamında yer almadığı, bu nedenle de uyuşmazlığın adli yargıda çözümlenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Yargıtay 4. Hukuk Dairesine gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı Türk Telekomünikasyon A.Ş.'nin davalı belediyeye ait iş makinesi tarafından kablolarına verilen zararın tazmini davasında, uyuşmazlığın genel mahkemede mi yoksa 3533 sayılı Kanun uyarınca tahkim yoluyla mı çözümleneceği hususunda yaşanan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Telekomünikasyon A.Ş.'nin 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu ve 4000 sayılı Kanun ile değişiklikleri uyarınca özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirket olması ve 3533 sayılı Kanun'un kamu tüzel kişileri arasındaki uyuşmazlıklara uygulanması gözetilerek, davanın genel mahkemede görülmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.