Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4/1-a Statüsü”
- Uyuşmazlık: Davacının yurt dışında ev kadını olarak geçen sürelerinin borçlanmasının hangi statüde değerlendirileceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının borçlanma talebinde bulunduğu tarihte sigortalılığı olmamasına rağmen, borçlanma bedelini ödediği tarihte 4/1-a kapsamında sigortalılığı bulunduğu ve sosyal güvenlik hukukunun temel ilkelerinden olan sigortalı lehine yorum ilkesi gözetilerek, borçlanmasının 4/1-a statüsünde değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 4/1-b kapsamındaki hizmetleri hariç tutularak, yalnızca 4/1-a ve 5434 sayılı Kanun kapsamındaki hizmetleri üzerinden yaşlılık aylığı bağlanması talebi üzerine Kurumun işlem tesis etmemesine karşı açılan davanın kabulü ile Kurum işleminin iptali ve aylık bağlanmasına ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının tahsis talep tarihi itibarıyla 506 sayılı Kanun'un geçici 81/B-g bendi koşullarını sağladığı, 4/1-a ve 4/1-c kapsamındaki hizmetlerinin yaşlılık aylığı bağlanması için yeterli olduğu değerlendirilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı Kurum tarafından 4/a'dan 4/b'ye geçirilerek emekli aylığının kesilmesi ve yersiz ödenen aylıklar nedeniyle borç çıkarılması işleminin iptali istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, yaşlılık aylığı tahsis talebinden önce fiili hizmetinin bulunduğu son yedi yılda prim ödeme gün sayısının 5510 sayılı Kanun'un 4/b maddesi kapsamında sigortalılığa ilişkin olduğu, bu nedenle davalı Kurum tarafından 1479 sayılı Kanun'un Geçici 10. maddesi kapsamında davacıya 4/b statüsünde yaşlılık aylığı bağlanmasının ve 4/a kapsamında yersiz ödenen aylıklar nedeniyle 5510 sayılı Kanun'un 96/b maddesi uyarınca borç tahakkuku yapılmasının hukuka uygun olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldığı tarihten sonraki döneme ilişkin alacak talepleri yönünden asliye ticaret mahkemesinin mi yoksa iş mahkemesinin mi görevli olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldıktan sonraki dönemde şirketle arasında işveren vekili sıfatıyla bağımlı bir iş/hizmet ilişkisi içerisinde olduğu, sahip olduğu pay oranının da şirketin yönetimine etki edebilecek düzeyde olmadığı gözetilerek, uyuşmazlığın iş mahkemesinin görev alanına girdiğine ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Davalı şirketin kurucu ortağı ve yönetim kurulu üyesi olan davacının, 11.12.1996-31.01.2015 tarihleri arasında 4/a kapsamında yapılan sigortalılık bildirimlerinin iptal edilmesi üzerine, gerçek sigortalılık statüsünün tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olması gerekirken, 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık bildirimi yapılması ve davalı Kurum tarafından iptal edilmesi üzerine; şirket içi görev ve yetkilerinin tespiti, hizmet akdi ve bağımlılık unsurlarının varlığı, özel ihtisas gerektiren bir işin üstlenilip üstlenilmediği hususları araştırılmadan eksik incelemeyle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 13.01.2010-28.02.2011 tarihleri arasında hem 4/1-a (SSK) hem de Tarım Bağ-Kur sigortalılığı kapsamında bulunması nedeniyle hangi sigortalılık statüsünün geçerli olacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 53. maddesi ve Geçici 63. maddesi uyarınca, 01.03.2011 tarihinden önceki dönemde çakışan sigortalılıklarda ilk önce başlayan sigortalılığın esas alınması ve davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılığı için 31.05.2015 tarihi itibarıyla 12 aydan fazla prim borcu olup olmadığının tespiti gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 01.11.2008 ile 31.05.2010 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalılığının iptal edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 5510 sayılı Kanun'un 4/1-a bendi kapsamında çalışmaya başlamasıyla birlikte 4/1-b bendi kapsamındaki çalışmasının çakıştığı ve bu durumda 5510 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 63. madde ile muafiyet şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 20.04.2010-28.02.2011 tarihleri arasında hem 4/a (SSK) kapsamında çalışması hem de Tarım Bağ-Kur sigortalılığı tescili nedeniyle, çakışan sigortalılık hallerinden hangisinin geçerli olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 53. maddesi ve Geçici 63. maddesi birlikte değerlendirilerek, davacının Tarım Bağ-Kur prim borçlarının tespiti, borç varsa sigortalılığının durdurulması, borç yok ise 5754 sayılı Kanun ile değişik 53/1. madde uyarınca önce başlayan sigortalılığa üstünlük verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kaldıraçlı alım satım işlemleri sözleşmesinden kaynaklanan fesih ve tazminat davasında asliye ticaret mahkemesinin mi yoksa tüketici mahkemesinin mi görevli olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşmede kaldıraçlı alım satım işlemlerinin ticari amaçla yapılacağının açıkça belirtilmesi ve davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket ettiğini gösterir bir durum olmaması nedeniyle, uyuşmazlığın tüketici hukuku kapsamında değerlendirilemeyeceği ve asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının aynı dönemde hem SSK hem de Bağ-Kur sigortalılığı olması nedeniyle hangi sigortalılık statüsünün esas alınacağı ve buna göre yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un geçici 63. ve 76. maddeleri gereğince Bağ-Kur sigortalılığının durdurulup durdurulmadığının tespiti, durdurulması halinde SSK sigortalılığının esas alınması, durdurulmaması halinde ise baskın sigortalılık ilkesi uyarınca hangisinin geçerli sayılacağının belirlenmesi ve bu doğrultuda yaşlılık aylığı şartlarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Eşi 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra, babası ise önce vefat eden davacı kız çocuğunun, hem eşinden hem de farklı bir sosyal güvenlik statüsündeki babasından ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin, birleşecek gelir ve aylıkların aynı Kanun hükümlerine göre bağlanması durumunda uygulanacağı, davacının babasından kaynaklanan ölüm aylığı hakkının ise 5510 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi uyarınca önceki yasal düzenlemelere tabi olduğu ve bu nedenle 54. maddenin uygulanma yeri bulunmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.