Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4721 Sayılı Kanun'un 174. Maddesi”
- Uyuşmazlık: Hazine adına tescil edilen bir taşınmaz nedeniyle davacılar tarafından 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan dolayı Devletin sorumluluğuna gidilerek tazminat istenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın mülkiyetinin Hazine'ye geçişinin mahkeme kararına dayandığı ve tapu memurunun kusurunun bulunmadığı gözetilerek, 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesindeki Devletin tazmin sorumluluğu şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hatalı tapu kaydı nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Devletten tazmini istenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydındaki hatanın kadastro çalışmaları ve mahkeme kararlarına dayandığı, davacının zararının tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanmadığı ve 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi koşullarının oluşmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptalinden kaynaklanan zararın tazmini davasında, davacı şirketin iflasının davanın devamına etkisinin değerlendirilmemesi uyuşmazlığa konu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin alacağını devretmeden önce veya sonra iflas etmiş olmasının 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 194. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu hususun incelenmeden hüküm kurulmasının eksik inceleme nedeni ile bozma sebebi olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davalarında, erkeğin akıl hastalığına dayalı boşanma talebinin reddedilmesi üzerine istinaf ve temyiz incelemesi yapılması.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı-davacı kadın hakkında alınan sağlık kurulu raporlarında, akıl hastalığının ortak hayatı çekilmez hale getirip getirmediği ve hastalığın geçmesine olanak bulunup bulunmadığı hususlarında açıklama bulunmaması ve bu nedenle raporun 4721 sayılı Kanun'un 165. maddesi kapsamında hüküm vermeye elverişli olmaması gözetilerek, eksik inceleme ile hüküm kurulması nedeniyle temyiz edilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında erkeğin boşanma talebinin reddine, kadının talebinin kabulüne ve erkeğin tam kusurlu sayılmasına ilişkin kararın temyiz incelemesinde, boşanma kararının yanı sıra hükmedilen tazminat miktarı ve reddedilen tedbir nafakası talebinin uygunluğu tartışması.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Kanun'un 169, 185/3 ve 186/1. maddeleri uyarınca hakimin boşanma davası devam ederken eşlerin geçimini sağlamak için tedbir nafakasına hükmetme yükümlülüğü bulunduğu ve davacı kadının ekonomik durumunun da gözetilerek tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tedbir nafakası yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, erkeğin zinaya dayalı boşanma talebinin reddine, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur oranlarının belirlenmesine, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarına ilişkin itirazlar.
Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin, kadının zina eylemini öğrendikten sonra tarafların birlikte yaşamadığının tanık beyanı ve mesaj kayıtlarından anlaşılması, böylece 4721 sayılı Kanun'un 161. maddesindeki zina hukuki sebebine dayalı boşanma şartlarının oluşması; ancak tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davalarında verilen boşanma hükmünün kesinleşmesi nedeniyle erkeğin zina hukuki nedenine dayalı boşanma talebinin konusuz kalması gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve ihlal edilen menfaatler gözetilerek, hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğu ve hakkaniyete uygun olmadığı gerekçesiyle, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddelerindeki hakkaniyet kuralları uyarınca bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının azlığı nedeniyle itiraz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve ihlal edilen menfaatler gözetilerek hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının az olduğu gerekçesiyle, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri uyarınca, belirlenen miktarların yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, tarafların boşanmalarına, kadına tazminat ve nafaka ödenmesine karar verilmesi üzerine, hükmedilen tazminat miktarının azlığı nedeniyle yapılan temyiz başvurusunun incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur dereceleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alınarak, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174. maddesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50. ve 51. maddeleri uyarınca kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının tazminat miktarı yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının yeterli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur oranları, paranın alım gücü ve ihlal edilen kişilik hakları dikkate alınarak, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının hakkaniyete uygun olmadığı ve az olduğu gözetilerek, bozma ilamındaki ilkelere ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddelerine aykırılık nedeniyle, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesi uyarınca daha uygun miktarda tazminat takdiri gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesinde hakkaniyet ilkesine uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile kişilik haklarına yapılan saldırı ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatler dikkate alındığında, davacı kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminatın az olduğu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50. ve 51. maddeleri hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi-manevi tazminat takdiri gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddi ve manevi tazminat miktarı yönünden ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının da bu yönlerden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı-karşı davacı erkeğin ölümü nedeniyle kusur belirlemesi yönünden davanın mirasçıları tarafından takip edilemeyeceği, 4721 sayılı Kanun'un 181/2. maddesi uyarınca terekeye ilişkin talepte bulunulamayacağı ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.