Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4721 s. TMK m. 289”
- Uyuşmazlık: Evlilik birliği içerisinde doğan davalının, davacının babası Mehmet'in çocuğu olmadığı iddiasıyla açılan soybağının reddine ilişkin davada, hak düşürücü sürenin geçip geçmediği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, babasının ölümünden sonra annesinin vefatı üzerine durumu öğrendiğini iddia etse de, dilekçe teatisi aşamasında bu yönde bir iddiada bulunmadığı ve DNA raporu sunmadığı, davacının babası ve babasının altsoyu olan davacının da dava açma sürelerini geçirdiği gözetilerek, mahkemelerin hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar vermesinde isabetsizlik bulunmadığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, mülkiyeti kendilerine ait olduğu iddia edilen taşınmazın orman tahdit sınırları içinde kalması nedeniyle uğradığı zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmin edilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, dayandığı eski tapu kaydının 1873 tarihli olması ve 1945 tarihli 4785 sayılı Kanun ile ormanların devletleştirilmesi nedeniyle hukuki değerini kaybetmesi, davacı ile eski tapu maliki arasında halefiyetin ispatlanamaması ve davacı adına kadastro tespitinden önce kayıtlı bir tapu bulunmaması sebebiyle 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi koşullarının oluşmadığı gözetilerek, davanın reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı çocuğun nüfus kaydındaki anne-baba bilgisinin hatalı olduğu iddiasıyla açılan davanın, soybağı davası mı yoksa nüfus kaydı düzeltme davası mı olduğuna ve buna göre görevli mahkemenin aile mahkemesi mi yoksa asliye hukuk mahkemesi mi olduğuna ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesinde, davalı çocuğun gerçek anne ve babasının davacı olmadığının tespiti ve nüfus kaydındaki yanlışlığın düzeltilmesi talep edildiğinden, davanın nüfus kaydı düzeltme davası niteliğinde olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin aile mahkemesinin görevli olduğunu kabul eden direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıların nüfus kayıtlarındaki anne ve baba hanesinden terkin edilmesi talebinin soybağı davası mı yoksa kayıt düzeltme davası mı olduğu ve buna bağlı olarak görevli mahkemenin aile mahkemesi mi yoksa asliye hukuk mahkemesi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, davalıların nüfus kayıtlarındaki anne ve babalarının gerçek anne babaları olmadığını, davalıların başka kişilerin çocukları olduklarını iddia etmeleri, davanın amacının anne ve babalığın tespitinden ziyade mevcut nüfus kaydındaki bilgilerin düzeltilmesi olduğu, bu nedenle davanın nüfus kayıt düzeltme davası niteliğinde olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Müteveffa eşinin nüfus kaydında yer alan ve önceki eşinden olduğu iddia edilen çocuğun gerçekte eşinin çocuğu olmadığı iddiasıyla açılan davanın, soybağının reddi mi yoksa nüfus kaydının düzeltilmesi davası mı olduğu ve hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava, müteveffa eş ve önceki eşinin çocuğu gibi nüfusa kayıtlı kişinin gerçekte onların çocuğu olmadığı iddiasıyla açıldığı ve baştan yanlış kaydın düzeltilmesi talep edildiğinden, nüfus kaydının düzeltilmesi davası niteliğinde olduğu ve asliye hukuk mahkemesinde, nüfus müdürlüğünün katılımıyla görülmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan davanın, nüfus kaydındaki baba ve anne adının düzeltilmesi talebiyle, soybağı davası mı yoksa kayıt düzeltme davası mı olduğunun tespiti ve buna göre görevli mahkemenin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, amcası ve eşinin yerine biyolojik anne ve babasının adının nüfus kaydına tescilini talep etmesi, babalık karinesinin uygulanmaması nedeniyle soybağı değil, kayıt düzeltme davası olarak nitelendirildiğinden ve bu tür davalarda görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle verdiği direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vasiyetnamenin tenfizi davasında yetkili mahkemenin, murisin son ikametgahı mahkemesi mi yoksa vasiyet edilen taşınmazların bulunduğu yer mahkemesi mi olduğu hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: TMK m. 576 hükmü ve hükmün gerekçesi ile HUMK m.11 birlikte değerlendirilerek, vasiyetnamenin tenfizi davasının terekeye karşı açılması ve terekenin henüz taksim edilmemiş olması sebebiyle yetkili mahkemenin miras bırakanın son ikametgahı mahkemesi olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında dere yatağı olarak tespit harici bırakılan taşınmazların tescili davasında, yargılama giderleri ve harcın kime yükleneceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma Kanunu'nun 19. maddesi ve yerleşik Yargıtay içtihatları gözetilerek, Hazine'nin yasal hasım sıfatıyla yargılama giderlerinden muaf olduğu, davacı lehine tescil kararı verilmiş olsa dahi yargılama giderleri ve harcın davacı üzerinde bırakılması gerektiği değerlendirilerek, ilk derece mahkemesinin kararının yargılama giderleri yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine dayalı icra takibine konu bonoların tefecilik nedeniyle verildiği ve bedelinin ödendiği iddiasıyla açılan menfi tespit ve istirdat davasında, yerel mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunun Yargıtay denetimine elverişli olup olmadığı ve ispat yükünün kimde olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borç ikrarını içeren bonolarda bedel kaydının bulunması halinde ispat yükünün aksini iddia edene ait olduğu, davacı tarafından bonoların tefecilik nedeniyle verildiği iddiasının yazılı delille ispatlanması gerektiği, bu iddianın tanıkla ispatının ise ancak Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'ndaki koşulların varlığı halinde mümkün olduğu, somut olayda bu koşulların gerçekleşmediği ve yerel mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun da Yargıtay denetimine elverişli olmadığı gözetilerek, Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken direnilmesi üzerine direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız tutuklama iddiasıyla hakime karşı açılan tazminat davasında, hakimin verdiği tutukluluğun devamı kararının gerekçesiz olup olmadığı ve bu karar nedeniyle hakimin hukuki sorumluluğunun doğup doğmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimin verdiği tutukluluğun devamı kararının yeterli ve yasal gerekçe içermediği, bu durumun yoruma ihtiyaç duyulmayacak derecede açık ve kesin kanun hükmüne aykırılık oluşturduğu ve hakimin HUMK'nun 573/2. maddesi uyarınca sorumluluğunu doğurduğu gözetilerek tazminata hükmedilmesine ilişkin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verilen Özel Daire kararının onanmasına, ancak tazminat miktarının belirlenmesinde yasal gerekçe gösterilmediğinden bu konuda bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.