Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4857 Sayılı İş Kanunu'nun 22 ve 62. Maddeleri”
- Uyuşmazlık: Davacının, belediyenin alt işverenleri aracılığıyla çalıştığı ve sonrasında belediye iştirakinde kadroya geçirildiği dönemdeki işçilik alacaklarından belediyenin sorumlu olup olmadığı ve alacakların kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kadroya geçiş sırasında imzaladığı sulh sözleşmesindeki feragat beyanı, kadroya geçiş öncesi dönemdeki işçilik alacaklarından feragat anlamına geldiği, kadroya geçiş sonrası dönem için ise belediye iştirakinin 6772 sayılı Kanun kapsamında olmadığından ilave tediye ödemesi gerekmediği, fazla mesai ve ulusal bayram/genel tatil ücretlerinin bordroda gösterildiği ve eksik ödendiğinin ispatlanamadığı, hafta tatili ücretine ise çalışma şekli gereği hak kazanılmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının belediye şirketi tarafından sürekli işçi kadrosuna geçirilmeden önceki ve geçirildikten sonraki dönemde asıl işveren-alt işveren ilişkisi kapsamında çeşitli işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kadroya geçirilmeden önceki dönem için yaptığı feragat beyanı ve kadroya geçirildikten sonra belediye iştiraki şirketin 6772 sayılı Kanun kapsamında olmadığı gözetilerek, mahkemenin fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücretlerine ilişkin hesaplamalarında hatalı davrandığı gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı üniversite ile hizmet alım sözleşmesi imzalayan dava dışı işverenler arasında muvazaalı ilişki olup olmadığı, buna bağlı olarak davacının davalının işçisi sayılıp sayılamayacağı ve fark ücret, yol ücreti, ilave tediye alacaklarının bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yaptığı işin 657 sayılı Kanun'un 36. maddesi kapsamında hizmet alımı yoluyla gördürülmesinin mümkün olması ve davacının hizmet alım sözleşmesi kapsamında işe alınmış olması gözetilerek, davalı üniversite ile dava dışı işverenler arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının ilave tediye ücretine hak kazandığının kabulünün hatalı olduğuna karar verilerek, mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçen davacının, kadroya geçişle düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesindeki ücretinin tespiti ve fark işçilik alacaklarının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kadroya geçişiyle önceki hizmet alım sözleşmesinin feshedilmiş sayılması ve yeni düzenlemede asgari ücretin belirli bir oran üzerinde ücret almasını gerektirecek bir hüküm bulunmaması nedeniyle, davacının talebinin yasal dayanağı olmadığı gözetilerek istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzaladığı belirsiz süreli iş sözleşmesindeki ücret hükmünün yorumlanması ve sonrasında yapılan ücret artışlarının bu hükme uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin "her ay brüt asgari ücretin %40 fazlası" olarak belirlenmesinin ileriye etkili bir hüküm olduğu, bu nedenle asgari ücrete yapılan her artışta işçinin ücretinin de bu oranda artırılması gerektiği, aksi uygulamanın işçinin ücretinde eksiltmeye yol açacağı ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine aykırı olacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, alt işveren tarafından çalıştırıldığı işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacakları talep etmesi üzerine, asıl işverenin de sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının toplu iş sözleşmesinin yapıldığı sendikaya üye olması ve asıl işverenin alt işverenle birlikte 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin 7. fıkrası gereğince müştereken ve müteselsilen sorumlu olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, çalıştığı alt işveren şirket ile sendika arasında imzalanan ve Yüksek Hakem Kurulu kararıyla uygulanması gereken toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve bu alacaklardan asıl işverenin sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya Yüksek Hakem Kurulu kararından önce üye olduğunun ve toplu iş sözleşmesinden yararlanma koşullarını taşıdığının anlaşılması, ayrıca davalı asıl işverenin alt işverenle birlikte 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinin 7. fıkrası gereğince müştereken ve müteselsilen sorumlu olması gözetilerek, davalı TEİAŞ'ın temyiz başvurusunun reddine ve istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı alt işveren nezdinde çalışırken, Yüksek Hakem Kurulu kararıyla uygulanmasına karar verilen toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının davalı asıl işverenden tahsili.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya Yüksek Hakem Kurulu kararından önce üye olduğunun tespit edilmesi ve davalı asıl işverenin alt işverenle birlikte 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesi 7. fıkrası gereğince müştereken ve müteselsilen sorumlu olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alt işveren işyerlerinde yetki tespiti için gerekli çoğunluğun sağlanıp sağlanmadığı ve hizmet alım sözleşmelerinin personel çalıştırılmasına dayalı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet alım sözleşmelerinin personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı olduğunun idare tarafından belirtilmesi gerektiği ve bu konuda idarenin nitelemesinin bağlayıcı olduğu, somut olayda ise sözleşmelerin bu kapsamda olduğuna dair herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçen davacının, kadroya geçiş esnasında imzaladığı belirsiz süreli iş sözleşmesindeki ücret tespit hükümlerine dayanarak, işverenden fark ücret alacağı talep etmesi üzerine, davacının fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin her ay asgari ücretin belirli bir oranında fazlası olarak ödeneceğine dair ileriye etkili bir hüküm bulunduğu ve bu hükmün 4857 sayılı Kanun'un 22. maddesi uyarınca işçinin rızası olmaksızın değiştirilemeyeceği gözetilerek, davalı işverenin sadece %4 zam uygulamasının hukuka aykırı olduğu ve davacının fark ücret alacağına hak kazandığı gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzaladığı belirsiz süreli iş sözleşmesindeki ücret tespit hükmünün yorumlanması ve sonrasında işçiye ödenmesi gereken ücret farkının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin "asgari ücretin belirli bir oran fazlası" olarak belirlenmesinin ileriye etkili bir hüküm olduğu ve sonraki dönemlerdeki asgari ücret artışlarının bu orana yansıtılarak hesaplanması gerektiği, aksi uygulamanın iş sözleşmesi ve 4857 sayılı İş Kanunu'na aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçen davacının, kadroya geçiş esnasında imzaladığı belirsiz süreli iş sözleşmesindeki ücretinin tespiti ve fark ücret alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin, her ay için asgari ücretin belirli bir oranında fazlası olarak ödeneceğine dair hükmün ileriye etkili bir hüküm olarak kabul edilmesi ve davalı idarenin bu hükme aykırı davranarak davacının ücretine sadece %4 zam yapmasının 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.