Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4857 Sayılı İş Kanunu'nun Uygulanabilirliği”
- Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri çerçevesinde ücretinin nasıl belirleneceği ve fark ücret, fark ikramiye, fark ilave tediye alacaklarının olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sendika üyeliği ve toplu iş sözleşmesinin uygulanabilirliği göz önünde bulundurularak, iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücret ve eksik ödemelerin hesaplanmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçiye, iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücret farkı, ikramiye farkı ve ilave tediye farkının olup olmadığı, hesaplanması ve faizinin başlangıcı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sendika üyeliği ve toplu iş sözleşmesinin uygulanabilirliği gözetilerek, davacıya iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre hesaplanan fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının ödenmesine hükmeden yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçiye, kadroya geçişle imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca ödenmesi gereken ücret ile fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sendika üyeliği ve toplu iş sözleşmesinin uygulanabilirliği gözetilerek, belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre hesaplanan ücret farklarının davacıya ödenmesine hükmeden yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sporcu ile kulüp arasında yapılan tahkim yargılamasında verilen hakem kararının, 4857 sayılı İş Kanunu'nun uygulanmaması ve tanık dinlenilmemesi sebebiyle iptal edilip edilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hakem kararının esası denetlenemeyeceği, 4857 sayılı İş Kanunu'nun uygulanabilirliği ve tanık dinlenilmemesinin hakem kararının iptali için 6100 sayılı HMK'nın 439. maddesinde sayılan sebeplerden olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin, toplu iş sözleşmesi hükümleri çerçevesinde uyguladığı servis hizmetinden, farklı güzergahta oturan davacı işçiyi yararlandırmaması nedeniyle, davacının servis ücreti talebinin hukuki dayanağının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşverenin, toplu iş sözleşmesiyle belirlenen güzergahlar dışında servis hizmeti sağlamadığı ve bu durumun 4857 sayılı İş Kanunu'nun 5. maddesindeki eşit davranma ilkesine aykırılık teşkil edip etmediğinin, demiryolu güzergahı dışında servis hizmeti verilen işçilerin bulunup bulunmadığının tespiti ve TİS hükmünün uygulanabilirliğinin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 5510 sayılı Kanun'un 56/son maddesi uyarınca ölüm aylığı alan davacının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının tespiti üzerine aylığının kesilmesine dair Kurum işleminin iptali istemiyle açılan davada, davacının boşanma tarihi itibariyle aylık bağlanma koşullarını sağlayıp sağlamadığı ve 56/son maddesinin uygulanabilirliği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/son maddesinin, ölüm aylığından yararlanma hakkının kötüye kullanılmasını engellemek amacıyla getirildiği, Anayasaya aykırı olmadığı ve yargı organlarınca uygulanmasının zorunlu olduğu; maddenin 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiş olması sebebiyle bu tarihten önceki fiili birlikteliklere dayanılarak borç tahakkuku yapılamayacağı; ancak, bu tarihten önce bağlanmış olsa dahi ölüm aylığının/gelirinin dış etkiye açık ve güncellenen bir kazanım olması nedeniyle, 5510 sayılı Kanun öncesinden bağlanmış olmasının kazanılmış hak teşkil etmeyeceği; boşanılan eşle fiilen birlikte yaşama olgusunun tüm deliller toplanarak araştırılması ve bu olgunun tespiti halinde hakkın kötüye kullanılması nedeniyle aylığın kesilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işveren işçisi sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kamu iktisadi teşekkülünün 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 15. maddesi uyarınca alt işverenlik ilişkisi kurabilme imkânı bulunsa da 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde belirtilen muvazaa hükümlerinin uygulanabilirliği ve davalı tarafından kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu, davacının başlangıçtan itibaren asıl işveren işçisi sayılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak hükmedilen miktarlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin ücreti, belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine mi yoksa toplu iş sözleşmesine mi göre belirlenecektir ve buna bağlı olarak fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacağı mevcut mudur?
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sendika üyeliği ve toplu iş sözleşmesinin uygulanabilirliği gözetilerek, belirsiz süreli iş sözleşmesinde yer alan ücret düzenlemesinin toplu iş sözleşmesi ile uyumlu şekilde yorumlanması gerektiği ve davacının fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının haklı olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçiye, iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri çerçevesinde ödenmesi gereken ücret ile fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının olup olmadığı, hesaplanması ve faizine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sendika üyeliği ve toplu iş sözleşmesinin uygulanabilirliği gözetilerek, davacıya ödenmesi gereken ücretin tespiti ve fark alacaklarının hüküm altına alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının yurt dışı şantiyelerinde çalışan davacının işçilik alacakları davasında, uyuşmazlığa hangi ülke hukukunun uygulanacağı, hizmet süresi, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, yıllık izin, hafta tatili, dini ve milli bayram ücretlerine hak kazanılıp kazanılmadığı, ücret ve ücretin belirlenme yöntemi hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların yurt dışı hizmet sözleşmeleri ile bir hukuk seçimi anlaşması yaptıkları, davacının dava konusu dönemlerde Rusya'da bulunan işyerinde çalıştığı ve mutad işyerinin Rusya olduğu, dolayısıyla dava konusu alacaklar hakkında Rusya hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirkete ait yurt dışında bulunan işyerinde çalışan davacı işçi ile davalı şirket arasında imzalanan yurt dışı hizmet akdinde hukuk seçimi yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa geçerli olup olmadığı, aksi halde hangi ülke hukukunun uygulanacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan yurt dışı hizmet akitlerinde çalışılan ülke hukukunun uygulanacağına dair açık bir hukuk seçimi bulunduğu, bu seçimlerin 2675 sayılı ve 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunlara uygun ve geçerli olduğu, davacının çalıştığı yerin Rusya olması sebebiyle Rusya hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Özet bulunamadı.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.