Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4857 Sayılı Kanun Madde 22”
- Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı kurumdan kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı talebiyle açtığı davada, husumet, hizmet süresi, ücret tespiti, zamanaşımı, faiz türü ve başlangıç tarihi konularında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasında kadroya geçiş aşamasında imzalanan bir hizmet sözleşmesinin bulunmaması ve ücretin ileriye etkili olarak asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine dair bir düzenlemenin olmaması nedeniyle, asgari ücretin %30 fazlası üzerinden ücret tespiti yapılarak alacakların hesaplanmasının hatalı olduğu; ayrıca, davacının yıllık izin süresinin, 4857 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönem için 1475 sayılı Kanun'daki sürelere, sonraki dönem için ise 4857 sayılı Kanun'daki sürelere göre belirlenmesi gerekirken tamamının 4857 sayılı Kanuna göre hesaplanmasının da hatalı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçinin, kadroya geçişte imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca ücretinin tespiti, fark alacaklarının olup olmadığı, usulü kazanılmış hak ve yargılama giderleri konularına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçinin, 375 sayılı KHK'nın geçici 23. maddesi uyarınca yararlandığı toplu iş sözleşmesinin sona erme tarihinden sonraki dönem için 6356 sayılı Kanun'un 39. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşip gerçekleşmediğinin, toplu iş sözleşmesinden yararlanma şartlarının bulunup bulunmadığının ve usulü kazanılmış hakkın gözetilmemesi nedeniyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alt işverenlik ilişkisinde kıdem tazminatından asıl işverenin ve alt işverenin sorumluluk oranları.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca asıl işveren ve alt işverenin işçiye karşı birlikte sorumlu oldukları ve bu sorumluluğun 6552 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile kaldırılmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davalı Bakanlık ile davalı şirketlerin kıdem tazminatından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları yönündeki kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 854 sayılı Türk Deniz Ticaret Kanunu kapsamında çalışan gemiadamlarının fazla çalışma ücretlerinin, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra %25 zamlı ücret yerine %50 zamlı ücret üzerinden hesaplanıp hesaplanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 854 sayılı Türk Deniz Ticaret Kanunu'nun özel düzenlemesi ve öncelikle uygulanması gerektiği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 402. maddesinin gemiadamları için uygulanamayacağı, fazla mesai ücretinin %25 zamlı olarak hesaplanmasının yasal düzenlemelere uygun olduğu gözetilerek istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sürekli işçi kadrosuna atanan davacının, kadroya geçiş sonrası dönemdeki ücret, ikramiye, fazla mesai ve bayram/genel tatil ücreti alacaklarının hesabında hangi kriterlerin esas alınacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23. madde kapsamında kadroya geçen işçilerin ücretlerinin hesabında, belirsiz süreli iş sözleşmesinde belirlenen ücretin esas alınması, üzerine toplu iş sözleşmesinde öngörülen %4 zammın eklenmesi gerektiği, ancak toplu iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten sonraki dönem için bu zammın uygulanmasının mümkün olmadığı, ayrıca ikramiye, fazla mesai ve bayram/genel tatil ücreti alacaklarının hesabında da toplu iş sözleşmesi ve iş sözleşmesi hükümleriyle 4857 sayılı İş Kanunu'nun birlikte değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı Kurum ile dava dışı alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, ücret farkı ve ilave tediye alacağı talebiyle açtığı davada, mahkemece kabul edilen ücret farkı hesabının ve arabuluculuk dava şartının uygulanmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ücretinin, ihale sözleşmesinde belirlenen miktarın altına düşürülmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine aykırı olduğu kabul edilmekle birlikte, sonraki ihalelerde asgari ücretle bağlantılı daha düşük bir ücret belirlenmesi halinde, asgari ücretin altına düşmemek kaydıyla önceki ücretin uygulanmaya devam edilmesi gerektiği, ayrıca arabuluculuk faaliyetinin dava konusu dönemin tamamını kapsamadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş tarihini takip eden dönemde ücret ve diğer işçilik alacaklarının hesabında hangi toplu iş sözleşmesi ve yasal düzenlemelerin uygulanacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23. madde kapsamında kadroya geçen işçilerin, geçiş öncesinde yararlandıkları toplu iş sözleşmesinin sona erme tarihine kadar bu sözleşmeden yararlanmaya devam edecekleri, sonrasında ise yetkili sendikaya üye olmak şartıyla yeni toplu iş sözleşmesinden yararlanabilecekleri, yetkili sendikaya üye olmayanlar için ise 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerinin uygulanacağı, bu durumda işçinin 31.10.2020 tarihinden sonraki dönem için önceki toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ikramiye, fazla mesai, hafta tatili, resmi tatil ve gece zammı alacaklarının talep edilemeyeceği, ayrıca ... sözleşmesinde gece zammı ve ikramiye ödenmesine ilişkin hüküm de bulunmadığından, mahkemenin bu alacak kalemlerini hüküm altına almasının hatalı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, kadroya geçiş aşamasında imzaladığı belirsiz süreli iş sözleşmesinde belirlenen ücretin, toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı ve dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kadroya geçiş aşamasındaki iş sözleşmesinde ücretinin her ay brüt asgari ücretin %30 fazlası olarak belirlendiği ve bu hükmün ileriye etkili olduğu, işverenin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine aykırı olarak çalışma koşullarını ve iş sözleşmesini tek taraflı değiştirdiği ve davacının ücretini eksik ödediği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzaladığı belirsiz süreli iş sözleşmesindeki ücret hükmünün yorumlanması ve sonrasında yapılan ücret artışlarının bu hükme uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin "her ay brüt asgari ücretin %40 fazlası" olarak belirlenmesinin ileriye etkili bir hüküm olduğu, bu nedenle asgari ücrete yapılan her artışta işçinin ücretinin de bu oranda artırılması gerektiği, aksi uygulamanın işçinin ücretinde eksiltmeye yol açacağı ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine aykırı olacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçen davacının, kadroya geçiş esnasında imzaladığı belirsiz süreli iş sözleşmesindeki ücretinin tespiti ve fark ücret alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin, her ay için asgari ücretin belirli bir oranında fazlası olarak ödeneceğine dair hükmün ileriye etkili bir hüküm olarak kabul edilmesi ve davalı idarenin bu hükme aykırı davranarak davacının ücretine sadece %4 zam yapmasının 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının gemiadamı olarak çalıştığı dönemde fazla çalışma ücretinin %25 zamlı mı yoksa %50 zamlı mı ödenmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 854 sayılı Deniz İş Kanunu'nun 28. maddesindeki açık hüküm gereğince fazla çalışma ücretinin %25 zamlı ödenmesi gerektiği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 402. maddesinin gemiadamları için uygulanamayacağı ve davacının Yargıtay'ın önceki kararlarına güvenerek dava açmış olması nedeniyle yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin hükümlerin düzeltilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı idareye bağlı hastanede alt işveren tarafından çalıştırıldığı dönemde ücretinde yapılan indirim nedeniyle fark ücret alacağı bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. ve 62. maddeleri uyarınca işçinin rızası olmadan ücretinde indirim yapılamayacağı ve dosya kapsamında davacının ücretinin düşürüldüğü tespit edilerek, davacının lehine hüküm kurulmasının hukuka uygun olduğu gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle karar onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.