Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4857 Sayılı Kanun Madde 24”
- Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir muvazaa tespitinden sonraki dönemde, davalı idare ile yüklenici firma arasındaki ilişkinin kanuna uygun olup olmadığı ve muvazaa içerip içermediği.
Gerekçe ve Sonuç: 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 62. maddesinde ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 8. maddesinde 6552 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler ile personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmelerinin yapılabilmesine imkan tanındığı ve davacının yaptığı işin yardımcı işler kapsamında olduğu gözetilerek, 11.09.2014 tarihinden sonraki dönem için asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun olduğu ve muvazaa bulunmadığı gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediye ile sendika arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinin, belediye başkanının ve sendikanın yetkisizliği nedeniyle iptal edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinin belediye başkanının yetkisini aşmadan imzalandığı, sendikanın da yetkili olduğu ve ayrıca 6356 sayılı Kanun'un 45. maddesinde belirtilen süre içinde yetkisizlik itirazında bulunulmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışında çalışan bir işçinin iş akdinin feshi nedeniyle açtığı alacak davasında, uyuşmazlığa hangi ülke hukukunun uygulanacağı, çalışma süresi, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanılıp kazanılmadığı, fazla mesai, hafta tatili, dini ve resmi tatil ücretlerine hak kazanılıp kazanılmadığı ve ücretin belirlenme yöntemi hususlarında ihtilaf bulunması.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan yurt dışı iş sözleşmesinde, fesih, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil alacaklarına ilişkin maddelerinde çalışılan ülke mevzuatının uygulanacağının belirtilmesi ve davacının sözleşme kapsamında sadece davalının Cezayir’de bulunan işyerinde çalışmış olması nedeniyle mutad işyerinin Cezayir olduğu gözetilerek, 5718 sayılı Kanun'un 27. maddesinin birinci fıkrası kapsamında taraflar arasında bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan uyuşmazlık hakkında Cezayir hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshedip feshedemediği, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti ve ödenmeyen ücret alacaklarının ispatı ile fazla mesai ücretine uygulanan faizin başlangıç tarihi hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, tanık beyanları ve emsal ücret araştırmasına göre hükme esas aldığı ücretin, fazla çalışma sürelerinin tespiti ve faiz başlangıç tarihinin yerinde olduğu, davacının iş sözleşmesini 4857 sayılı Kanun'un 24. maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendi uyarınca haklı nedenle feshettiği gerekçesiyle, usul ve yasaya uygun bulunan bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesini feshetmesinin, sağlık sorunları nedeniyle işin niteliğinin değiştirilmesi talebinin işveren tarafından reddedilmesi sebebiyle haklı fesih olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararında belirtilen hususlar doğrultusunda sağlık kurulu raporu alınarak davacının fesih tarihindeki sağlık durumunun ve işin niteliğinin davacı için uygunluğunun değerlendirildiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile dava dışı şirket arasındaki hukuki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının ücret, ikramiye, yemek yardımı, yakacak yardımı ve fazla mesai ücreti gibi alacaklarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Zabıta hizmetlerinin 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 14. ve 67. maddeleri uyarınca belediyenin asli görevi olup alt işverene verilemeyeceği ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin bu konudaki yerleşik içtihadı gözetilerek, davacının belediye işçisi sayılması gerektiği ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile dava dışı alt işveren arasındaki hukuki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve buna göre davacının ücret, ikramiye, fazla mesai gibi alacaklarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 14. ve 67. maddeleri uyarınca zabıta işinin alt işverene verilemeyeceği ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin bu konudaki yerleşik içtihadı gözetilerek, davacının belediyenin işçisi sayılması gerektiği ve Bölge Adliye Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile alt işveren şirket arasında kurulan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6552 sayılı Kanun ile 4734 sayılı Kanun'un 62. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 4735 sayılı Kanun'un 8. maddesinde yapılan değişikliklerle personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmelerinin yapılabilmesine imkan tanındığı, ancak somut olayda davacının 01.07.2014 - 20.10.2015 (dava tarihi) dönemine ilişkin hizmet alımı sözleşmesinin Yargıtay'ın emsal kararına göre muvazaalı olduğunun kabulüyle davacının işçilik alacaklarına hak kazandığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile alt işveren şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının belediyeden işçilik alacakları talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 4734 sayılı Kanun'un 62. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 4735 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmelerinin yapılabilmesine imkan tanındığı, ancak somut olayda mahkemenin, davalı belediye ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığına dair yanılgılı değerlendirmesi ve davacının dava tarihi olan 20.10.2015 tarihine kadar olan alacaklarını hesaplamaması gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının tarafı olduğu asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun olup olmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve bunun sonucunda davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6552 sayılı Kanun ile 4734 sayılı Kanun'un 62. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 4735 sayılı Kanun'un 8. maddesinde yapılan değişikliklerle personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmelerinin yapılabilmesine imkân tanındığı, ancak somut olayda davacıya ilişkin 01.07.2014 - 20.10.2015 dönemini kapsayan hizmet alım sözleşmesinin, önceki Yargıtay kararı ve dosya kapsamı gözetilerek muvazaalı kabul edilmesi isabetli olduğundan, davalının temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının taraf olduğu asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun olup olmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6552 sayılı Kanun ile 4734 sayılı Kanun'un 62. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 4735 sayılı Kanun'un 8. maddesinde yapılan değişikliklerle personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmelerinin yapılabilmesine imkân tanındığı, bu nedenle 11.09.2014 tarihinden sonraki sözleşmelerin sırf bu nedenle muvazaalı sayılamayacağı, ancak 01.07.2014 - 20.10.2015 (dava tarihi) dönemi yönünden davalı belediye ile dava dışı şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun kabulünün yerinde olduğu gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile alt işveren şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6552 sayılı Kanun ile 4734 sayılı Kanun'un 62. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 4735 sayılı Kanun'un 8. maddesinde yapılan değişikliklerle personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmelerinin yapılabilmesine imkân tanındığı, bu nedenle 11.09.2014 tarihinden sonraki sözleşmelerin sırf bu nedenle muvazaalı sayılamayacağı, ancak Yargıtay'ın önceki bozma ilamı ve emsal kararı uyarınca 01.07.2014 - 20.10.2015 dönemi için davalı belediye ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun kabulü gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.