Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5 Yıl Süre”
- Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, Kurum tarafından davacının bir kısmının tespit edildiği ve bir kısmının da bildirildiği blok çalışmada, bildirim ve tespit öncesi dönem için hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 79. maddesi uyarınca, Kurum tarafından tespiti yapılan ve davalı işveren tarafından bildirimi yapılan dönemlerden önceki çalışmaya ilişkin hak düşürücü sürenin, blok çalışma olması sebebiyle, kesintisiz çalışmanın sona erdiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı işveren nezdinde 20.07.1989-01.05.1990 tarihleri arasında sigortalı olarak çalıştığına dair açtığı hizmet tespiti davasında, davalı tarafından 1990/2. dönemden sonraki çalışmalarının bildirilmiş olması nedeniyle, uyuşmazlık konusu döneme ilişkin hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlık konusu döneme ilişkin sigorta bildiriminin yapılmadığı ve blok çalışma döneminin sonundan itibaren hak düşürücü süre hesaplandığında davanın süresinde açılmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, davacının işe giriş bildirgesinin verildiği tarihten önceki çalışmaları için hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 79/10. maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin, işe giriş bildirgesinin verildiği tarihten önceki çalışmaları kapsayacak şekilde, kesintisiz çalışmaların sona erdiği yılın sonundan itibaren işlemeye başlayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık ...'e atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmî belgede sahtecilik suçları ile sanık ...'ya atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'in, şirket yetkilisi olarak katılanları araç satış vaadiyle aldatarak haksız kazanç sağladığı ve bu eylemin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, resmî belgede sahtecilik suçuna ilişkin ise eksik araştırma yapıldığı gözetilerek beraat kararının bozulmasına, sanık ...'in ise nitelikli dolandırıcılık suçunu inceleme dışı sanık ile fikir birliği içinde işlediğine dair yeterli delil bulunmadığı değerlendirilerek beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, sigorta bildirimlerinin bir kısmının yapılmış olması nedeniyle geri kalan kısmı için açtığı hizmet tespiti davasında hak düşürücü süre şartının gerçekleşip gerçekleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi sigorta bildiriminin yapılmış olması durumunda, bildirim yapılmayan ve birleşik blok çalışma niteliğindeki hizmetler için 5 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı işveren nezdinde 01.04.1999-23.04.2000 tarihleri arasında sigortasız çalıştığı iddiasıyla açtığı hizmet tespit davasında, davalı tarafından 24.04.2000-03.05.2000 tarihleri arasında yapılan bildirimlerin hak düşürücü süreyi kesip kesmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava konusu dönemdeki çalışmasına ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirim yapılmadığı ve bu döneme ilişkin hak düşürücü sürenin, sonradan bildirilen ve kesintisiz çalışmanın devamı niteliğinde olmayan dönemden bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel Mahkeme hükümlerinin Anayasa'nın 141. ve CMK'nın 34, 230 ve 232. maddelerinde öngörülen şekilde yasal ve yeterli gerekçe içerip içermediği.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel Mahkeme'nin, bozma kararına rağmen sanıkların eylemlerinin sübutuna ilişkin yeterli ve yasal gerekçe göstermeksizin önceki bozulmuş hükmün gerekçe kısmını tekrarlaması ve mahkumiyet hükmü kurması, Anayasa'nın 141. maddesi ile CMK’nın 34, 230 ve 232. maddelerine aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 28.11.2013 tarihli yaşlılık aylığı tahsis talebinin reddi işleminin iptali ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, 1479 sayılı Kanun'un Geçici 10. maddesinin son fıkrasının (e) bendi uyarınca, yaşlılık aylığına hak kazanabilmesi için 15 tam yıl prim ödeme süresi ve 58 yaş şartlarını birlikte sağlaması gerektiği, davacının tahsis talebi tarihinde 15 tam yıl prim ödeme süresini doldurmuş olsa da 58 yaşını doldurmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Covid-19 izninde bulunan hükümlünün, denetimli serbestlik tedbirinden yararlanabilmesi için gerekli şartları taşıyıp taşımadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün Covid-19 izninde bulunması şartını sağlamasına rağmen, 31.07.2023 tarihi itibarıyla cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına beş yıldan fazla süre kaldığı gözetilerek, 5275 sayılı Kanun'un geçici 10/2. maddesi kapsamında denetimli serbestlikten yararlanamayacağına ve itiraz merciinin kararının kanuna aykırı olduğuna karar verilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın maktulü kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçundan aldığı cezanın infazına ilişkin kazanılmış hak hükümlerinin uygulanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, sanık hakkında kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçundan verdiği 10 yıl hapis cezasını, kazanılmış hak nedeniyle 5 yıl olarak belirlemesine rağmen, 5271 sayılı CMK'nın 283/1. maddesi uyarınca infazın 5 yıl üzerinden yapılacağına dair hüküm kurmaması hukuka aykırı görülerek, karar bozulmuş ve kazanılmış hak nedeniyle hükmolunan 10 yıl hapis cezasının 5 yıl üzerinden infazına karar verilerek düzeltilmiş ve onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının 01.07.1999-04.09.2002 tarihleri arasındaki hizmetlerinin tespiti talebinde, 04.09.2002-13.11.2003 tarihleri arasındaki sigorta bildirimlerinin hak düşürücü süreyi kesip kesmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi bildirim yapılan sigortalıların, hiç bildirim yapılmayanlarla aynı hukuki statüde değerlendirilmesinin hakkaniyete aykırı olacağı ve davacının daha sonraki tarihlerde aynı işyerinden bildirimlerinin bulunduğu gözetilerek, 506 sayılı Kanun'un 79. maddesindeki hak düşürücü sürenin dolmadığı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme neden olma suçundan sanığın 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasında ve bu cezanın adli para cezasına çevrilmemesinde isabetsizlik bulunup bulunmadığına ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın asli kusurlu olması, suçun işleniş biçimi, maktulün yaşı ve sanığın pişmanlık göstermemesi gibi hususlar değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı olan 5 yıl hapis cezası ve bu cezanın adli para cezasına çevrilmemesi yönündeki kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.