Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5187 Sayılı Basın Kanunu”
- Uyuşmazlık: Davalı tarafından yayımlanan gazetenin, davacının marka hakkına tecavüz oluşturup oluşturmadığı ve davalıların, 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 9/2. maddesinde düzenlenen istisnadan yararlanıp yararlanamayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesinin beraat kararının hukuk hakimini, suçun oluşmadığının tespitine ilişkin maddi olgular bakımından bağlayıcı nitelikte olduğu, ancak Anayasa Mahkemesi'nin 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 9/2. maddesinin ikinci cümlesini iptal etmesiyle oluşan yeni hukuki durum nedeniyle, ceza mahkemesi kararının kesinleşmesinin beklenmesine gerek kalmadığı ve yerel mahkemenin direnme kararının bu yönüyle yerinde olduğu gözetilerek, dosyanın işin esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, gazetenin imtiyaz sahibinin davalı sıfatıyla husumetten çıkarılıp çıkarılamayacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca, imtiyaz sahibinin "yayımcı gibi hareket eden" konumunda olduğu ve yayın hakkı sahibi olması nedeniyle basın yoluyla işlenen fiillerden sorumlu tutulabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı husumet yönünden reddeden direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Basın yoluyla hakaret suçundan açılan kamu davasının, 5187 sayılı Basın Kanunu'nda öngörülen süre içinde açılıp açılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından öğrenildiği tarihten itibaren Basın Kanunu'nun 26. maddesinde öngörülen iki aylık süre içerisinde iddianamenin kabul edilmediği, iddianamenin kabulünün kamu davasının açılma tarihi olduğu ve bu tarihin yasal süreyi geçirdiği gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 18 yaşından küçük bir çocuğun taksirle yaralama suçunun mağduru olduğu olayda, çocuğun adının, soyadının ve fotoğrafının gazetede yayınlanmasının 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 21/c maddesinde düzenlenen "kimliğin açıklanmaması" suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 21/c maddesinin, 18 yaşından küçüklerin fail veya mağdur oldukları suçlarla ilgili haberlerde kimliklerinin açıklanmasını mutlak olarak yasakladığı, bu yasağın çocuğun yüksek yararı ve kişilik haklarının korunması amacıyla getirildiği, basın özgürlüğünün bu konuda Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle de güvence altına alınan çocuk hakları karşısında sınırlandırılması gerektiği, haberde kamu yararı bulunmasının dahi suçu ortadan kaldırmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararını bozan Özel Daire kararının kaldırılmasına ve mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 18 yaşından küçük bir suç mağdurunun kimliğinin gazetede yer alan haberde açıklanmasının 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 21/c maddesinde düzenlenen "kimliğin açıklanmaması" suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 21/c maddesinin, 18 yaşından küçüklerin fail veya mağdur olarak yer aldığı suçlarla ilgili haberlerde kimliklerinin açıklanmasını mutlak olarak yasakladığı, bu yasağın kamu yararı veya basın özgürlüğü gibi gerekçelerle ihlal edilemeyeceği, ve somut olayda gazetede yayınlanan haberde mağdur çocuğun ad, soyad, fotoğraf ve okul bilgilerine yer verilerek kimliğinin açıklandığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Günlük süreli yayın sorumlu müdürüne gönderilen düzeltme ve cevap yazısının usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 17 ve 20. maddelerine aykırı olarak, tebligatın öncelikle muhataba tebliğ edilmeye çalışıldığına, muhatabın tebliğ saatinde iş yerinde bulunmadığına, tebligatın hangi nedenle muhatap yerine başka bir kişiye yapıldığına ve bu kişinin aynı iş yerinde muhatabın daimi çalışanı olup olmadığına dair tebliğ mazbatasında açıklamanın bulunmaması, tebligatın usulsüzlüğünü ortaya koyduğundan, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gazetede yayımlanmak üzere sorumlu müdüre gönderilen düzeltme ve cevap yazısının tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 17. ve 20. maddeleri uyarınca, tebligatın öncelikle muhataba yapılmaya çalışılması, muhatabın bulunmaması halinde ise aynı yerde sürekli çalışan ve muhatap adına tebligat almaya yetkili birine tebliğ edilmesi gerektiği, bu hususların tebliğ mazbatasında açıkça belirtilmesi gerektiği; somut olayda ise bu hususlara uyulmadığından tebliğin usulsüz olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Gazetede yayınlanan köşe yazılarının davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Köşe yazılarının içeriği ve yayınlandığı tarih itibariyle konunun güncel ve kamuoyunun gündeminde olduğu, siyasi bir kişi olan davacı hakkındaki iddiaların görünür gerçeğe uygun olduğu, kamuoyunun bilgilendirilmesinin ön planda tutulduğu, hakaret içermediği ve siyasilerin katlanması gereken eleştiri sınırlarını aşmadığı gözetilerek basın özgürlüğü kapsamında kaldığı ve kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Gazetede yayınlanan haberlerin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı hakkında yayınlanan haber içeriği ve başlıklarının öz ile biçim arasında dengeyi bozarak basın özgürlüğü sınırlarını aştığı ve kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak tazminat miktarının incelenmesi için dosya Özel Daire'ye gönderilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.