Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5252 Sayılı Kanun”
- Uyuşmazlık: 765 sayılı TCK'dan 5237 sayılı TCK'ya geçiş sürecinde, nitelikli hırsızlık ve ruhsatnamede sahtecilik suçlarından verilen hükümlerin uyarlanması sırasında, lehe kanun uygulaması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün nitelikli hırsızlık suçunda, çalınan aracın değerinin yüksekliği gözetilerek 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın alt sınırdan uzaklaştırılması gerektiği, ruhsatnamede sahtecilik suçunda ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş teşekkül halinde kaçakçılık suçundan mahkumiyet hükmünün infazına başlanmadan yürürlüğe giren 4926 ve 5607 sayılı Kanunlardan hangisinin hükümlü lehine olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen hükümde teşekkül halinde kaçakçılığın sabit olması ve teşekkül ile örgüt kavramlarının benzerliği gözetilerek 5607 sayılı Kanun'un 4/1. maddesinin uygulanması gerektiği, 4926 sayılı Kanun'un lehe olduğu gözetilmeden hüküm kurulmasının isabetsizliği nedeniyle yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5607 sayılı Kanun'daki değişikliklerin lehe olup olmadığı ve uygulanıp uygulanamayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun'da yapılan değişikliklerin, her ne kadar aleyhe hükümler içerse de adli para cezası bakımından sanık lehine sonuç doğurduğu ve lehe hükümlerin uygulanmasının suçun işlendiği tarihte yürürlükte olan kanuna aykırı olmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında 4733 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan verilen iki ayrı erteli hapis cezasına dair hükümlerin bozulmasından sonra, zincirleme suç hükümleri uygulanarak verilen ertelenmeyen hapis cezasının sanık lehine olup olmadığı ve sanığın kazanılmış hak ihlali yaşayıp yaşamadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Zincirleme suç hükümleri gereğince verilen cezanın miktar itibarıyla önceki erteli hapis cezalarının toplamından az olması ve ertelemenin deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde daha ağır sonuçlar doğurabileceği değerlendirilerek, ertelenmeyen cezanın sanık lehine olduğu ve önceki erteli cezaların kazanılmış hak teşkil etmediği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında açılan fikri ve sınai haklar davasında lehe kanunun belirlenmesi ve dava zamanaşımının uygulanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde yürürlükte olan ve daha az cezayı öngören kanun hükmünün lehe kabul edilmesi ve kesintili dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek, yerel mahkeme direnme kararının bozulmasına ve sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na muhalefet suçundan açılan kamu davasında sanıkların lehine olan kanunun tespiti ve eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay’ın bozma ilamı sonrası verdiği kararın, bozma kararında belirtilen hususlar dışında yeni deliller ve gerekçeler içermesi ve önceki hükümlerde yer almayan yeni hususları tartışması nedeniyle yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay’ın ilgili dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması nedeniyle verilen mahkûmiyet hükmünün itiraz mı yoksa temyiz yoluyla mı denetlenmesi gerektiği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinde değişiklik yapan 5560 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesi üzerine yapılan uyarlama yargılaması sonucu verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması nedeniyle verilen mahkumiyet kararının, 5275 sayılı Kanun'un 98. maddesi kapsamında bir uyarlama kararı niteliğinde olduğu ve bu tür kararlara karşı 5275 sayılı Kanun'un 101/3. maddesi uyarınca itiraz yoluna başvurulabileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, yurda turistik kolaylıklar kapsamında getirilmiş bir aracı satın alıp kullanmasının 5607 sayılı Kanun'un 3/1. maddesinde düzenlenen kaçakçılık suçunu mu yoksa 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 238/1. maddesinde düzenlenen geçici ithalat rejimi kurallarına aykırı davranma kabahatini mi oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Aracın yasal olarak yurda sokulduğu, sanığın aracın yurda sokulmasında herhangi bir dahli bulunmadığı ve eyleminin gümrük işlemlerine tabi tutulmaksızın eşyayı yurda sokma suçunun unsurlarını oluşturmadığı, ancak aracın süresinde yurt dışına çıkarılmayıp farklı plaka ile kullanılmasının 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 238/1. maddesinde düzenlenen kabahati oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin görevsizlik kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmünün infazı sırasında 5237 sayılı TCK'nın yürürlüğe girmesi üzerine yapılan uyarlama yargılaması sonucu verilen kararın hangi kanun yoluna tabi olduğu hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Uyarlama kararı verilen suçlardan nitelikli yağma suçuna ilişkin hükmün daha önce Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş olması, nitelikli hırsızlık suçuna ilişkin hükmün ise Yargıtay denetiminden geçmeksizin kesinleşmiş olması gözetilerek, uyarlama kararının nitelikli yağma suçu yönünden temyiz, nitelikli hırsızlık suçu yönünden ise istinaf kanun yoluna tabi olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Temyiz denetiminden geçerek kesinleşmiş hükümlere yönelik olarak yapılan uyarlama yargılaması üzerine verilen kararların, temyiz mi yoksa istinaf kanun yolu denetimine mi tabi olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesindeki istisnai hükmün, kıyas yoluyla uyarlama kararlarına uygulanmasının mümkün olmadığı, uyarlama kararlarının infaza ilişkin tali bir karar niteliğinde olduğu ve kesin hükmün otoritesini sarsmadığı, ancak Yargıtay denetiminden geçen ilk hükme istinaf incelemesinin uygulanmasının denetim hiyerarşisine aykırı olduğu ve davanın makul sürede sonuçlandırılması ilkesine de ters düşeceği gözetilerek, uyarlama kararlarının temyiz yoluna tabi olduğuna ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında işleme dayalı manipülasyon suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne ilişkin olarak, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının uzman kişilerce düzenlenip düzenlenmediği ve TCK’nın 62. maddesindeki takdiri indirim nedenlerinin uygulanmamasına ilişkin gerekçenin yeterli olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan bilirkişi raporlarının alanında uzman kişiler tarafından düzenlendiği kabul edilmekle birlikte, TCK’nın 62. maddesinde düzenlenen takdiri indirim nedenlerinin uygulanmamasına ilişkin gerekçenin yetersiz olması ve usulüne uygun lehe kanun karşılaştırması yapılmaması gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir hükümle ilgili olarak 6831 sayılı Kanun ve 5237 sayılı TCK'daki değişiklikler nedeniyle yapılan uyarlama yargılaması sonucunda verilen hükmün hangi kanun yoluna tabi olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem 6831 sayılı Kanun'da hem de 5237 sayılı TCK'da değişiklikler olması ve hükmün 2005 yılından önce kesinleşmiş olması nedeniyle, 5252 sayılı Kanun'un 9. maddesi uyarınca uyarlama yargılamasının bu kanuna göre yapılması ve hükmün temyiz yoluna tabi olması gerektiği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş, Özel Daire'nin iade kararı kaldırılmış ve dosya esas incelemesi için Özel Daire'ye gönderilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.