Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5271 sayılı CMK m. 231/8”
- Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına ilişkin denetim süresinin ne zaman başlayacağı ve bu süre içerisinde işlenen yeni suç sebebiyle hükmün açıklanması için denetim süresinin geçip geçmediğinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihte denetim süresinin başlayacağı ve dava zamanaşımının duracağı, sanığın denetim süresi içinde işlediği yeni suç nedeniyle hükmün açıklanması gerekirken dava zamanaşımının gerçekleştiğinin anlaşılması üzerine, yerel mahkeme hükmü bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verildiği davada, sanığın denetim süresi içerisinde başka bir suç işlemesi halinde dava zamanaşımının ne zaman işlemeye başlayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde dava zamanaşımının kararın kesinleştiği tarihte duracağı, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde ise yeni suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, ancak masumiyet karinesi gereğince hükmün açıklanabilmesi için denetim süresi içinde işlendiği ihbar olunan kasıtlı suçla ilgili mahkumiyet kararının kesinleşmiş olması gerektiği gözetilerek, somut olayda dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından yerel mahkeme hükmü ile bu hükmü onayan Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanması suretiyle verilen cezanın, dava zamanaşımının dolması nedeniyle düşüp düşmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kasten yaralama suçundan hükmün açıklanması suretiyle verilen adli para cezasına ilişkin olarak, suç tarihinden hükmün açıklandığı tarihe kadar geçen sürede dava zamanaşımının dolduğu ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı nedeniyle zamanaşımının durduğu süre de dikkate alındığında dava zamanaşımı süresinin aşıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ve davanın düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, denetim süresi içinde işlenen suç nedeniyle hükmün açıklanması üzerine verilen mahkumiyet hükmünün, dava zamanaşımı nedeniyle bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarında dava zamanaşımının, kararın kesinleştiği tarihte durduğu, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde ise yeni suçun işlendiği tarihte zamanaşımının yeniden işlemeye başladığı, bu itibarla, somut olayda sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı suç bakımından dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ve davanın düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi üzerine hükmün açıklanması geri bırakılmasına ilişkin kararın, sanığın cezasının ertelenmesine dair hükmün istinaf incelemesinde aleyhine istinaf olmaması nedeniyle kazanılmış hak teşkil etmesi karşısında hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında verilen ilk hükümde cezasının ertelenmesine karar verildiği, bu hükmün sadece sanık müdafii tarafından istinaf edildiği ve aleyhine istinaf bulunmadığı için 5271 sayılı CMK'nın 283. maddesi uyarınca kazanılmış hak teşkil ettiği, bu nedenle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın sanığın lehine kazanılmış hakkı ihlal ettiği gözetilerek, ilk hükmün uygulanması gerektiği ve sanık hakkında cezanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiş ve Yargıtay kararı doğrultusunda düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi halinde, ilk suç bakımından dava zamanaşımının ne zaman işlemeye başlayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde, dava zamanaşımının, kararın kesinleştiği tarihte durduğu ve denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde yeni suçun işlendiği tarihte zamanaşımının yeniden başlayacağı, ancak masumiyet karinesi gereğince hükmün açıklanması için denetim süresi içinde işlendiği iddia edilen suçtan dolayı verilen mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesi gerektiği gözetilerek, Özel Dairenin kamu davasının düşürülmesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmemesi nedeniyle dava zamanaşımının durup durmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, ceza infaz kurumunda bulunan sanığa usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle kesinleşmediği, dolayısıyla denetim süresinin başlamadığı ve dava zamanaşımının durmadığı gözetilerek, asli dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından, Özel Daire’nin kamu davasının düşmesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında, sanığın denetim süresi içinde başka bir suç işlemesi halinde, geri bırakılan hükmün konusunu oluşturan suç bakımından dava zamanaşımının ne zaman işlemeye başlayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde işlenen yeni suç nedeniyle hükmün açıklanması için, bu yeni suçla ilgili mahkumiyet hükmünün kesinleşmiş olması gerektiği ve bu tarihe kadar dava zamanaşımının durduğu, yeni mahkumiyet hükmünün kesinleşmesiyle dava zamanaşımının yeniden işlemeye başlayacağı gözetilerek, Özel Daire'nin kamu davasının düşürülmesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın denetim süresi içinde kasten yaralama suçunu işlediği iddiasıyla kurulan mahkumiyet hükmünün zamanaşımı nedeniyle düşüp düşmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kasten yaralama suçu için öngörülen 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararıyla başlayan denetim süresi ve yargılama sürelerinin birleştirilmesiyle hesaplandığında, temyiz incelemesi tarihinde dolduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra sanığın tedavi ve denetimli serbestliğe uymaması sebebiyle hükmün açıklanması gerekirken, bu hususta ısrar şartının oluşup oluşmadığı ve dava zamanaşımının akıbeti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın sanığa ceza infaz kurumunda usulüne uygun tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmediği, bu nedenle hükmün açıklanmasına ilişkin kararların hukuki değerden yoksun olduğu, ayrıca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu suç bakımından dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek, yerel mahkeme kararları ile direnme kararını bozan özel daire kararlarının kaldırılmasına ve sanık hakkında kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına istinaden verilen davanın düşmesi kararına karşı yapılan temyiz incelemesinin kapsamı (CMK m. 231/10 hükmü ile sınırlı mı yoksa dosya esasına ilişkin mi olacağı) hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: CMK’nın 231/10. maddesindeki düşme kararının CMK’nın 223/8. maddesindeki düşme kararından farklı ve özel bir düzenleme olduğu, temyiz incelemesinin sınırlarının dar yorumlanması gerektiği, bu nedenle temyiz incelemesinin sanığın denetim süresi içinde kasten suç işleyip işlemediği ve denetimli serbestlik yükümlülüklerine uyup uymadığı hususları ile sınırlı olması gerektiği, sanığın güncel adli sicil kayıtlarına göre denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemediğinin anlaşıldığı gözetilerek yerel mahkemenin davanın düşmesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.