Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5355 Sayılı Kanun”
- Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı, buna bağlı olarak dava konusu alacaklara hak kazanılıp kazanılmadığı ve davalı Köylere Hizmet Götürme Birliğinin istinaf talebinin süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dosya içeriği, tarafların iddia ve savunmaları, uygulanması gereken hukuk kuralları ve Bölge Adliye Mahkemesi karar gerekçeleri değerlendirilerek davacı vekilinin temyiz sebeplerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığına kanaat getirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı, buna bağlı olarak dava konusu alacaklara hak kazanılıp kazanılmadığı ve davalı birliğin istinaf talebinin süresinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı birliğe yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu, istinaf talebinin süresinde olduğu, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığı ve davacının dava konusu alacaklara hak kazanmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı, buna bağlı olarak dava konusu alacaklara hak kazanılıp kazanılmadığı ve davalı Köylere Hizmet Götürme Birliğinin istinaf talebinin süresinde olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun bulunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Katı atık bertaraf tesisi yapma ve işletme birliği personel limited şirketine ait işyerinde yürütülen işlerin hangi işkoluna girdiğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşyerinde yürütülen ağırlıklı işin katı atık tesisinin işletilmesine yönelik asıl işe yardımcı işler niteliğinde olduğu ve tehlikeli/tehlikesiz atıkların toplanması, ıslahı ve bertaraf edilmesi faaliyetlerinin İşkolları Yönetmeliği’nin 20 sıra numaralı genel işler işkolu kapsamında yer aldığı gözetilerek, sonucu itibarıyla doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilerek ve düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı İl Özel İdaresi ile Köylere Hizmet Götürme Birliği arasında muvazaalı bir işçi-işveren ilişkisi bulunduğunu ileri sürerek, kıdem, ücret ve diğer işçilik alacaklarını talep etmesi üzerine, davalılar arasındaki ilişkinin niteliğinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı İl Özel İdaresi ile Köylere Hizmet Götürme Birliği arasındaki ilişkinin 5355 sayılı Kanun ve 5302 sayılı İl Özel İdareleri Kanunu kapsamında bir işbirliği niteliğinde olduğu, davacının çalıştırıldığı işin her iki davalının da asıl işi kapsamında bulunduğu ve bu durumun 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinde düzenlenen asıl işveren-alt işveren ilişkisinden farklı olduğu gözetilerek, davalılar arasında muvazaalı bir ilişkinin bulunmadığına ve davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığına ve buna bağlı olarak davacının işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalı İl Özel İdaresi ile hizmet akdi bulunmadığı ve davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi de tespit edilemediği, davacının çalıştığı Köylere Hizmet Götürme Birliği’nin ise ayrı bir tüzel kişilik olduğu gözetilerek, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığına ve buna bağlı olarak davacının işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmalarına, delillerine, uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı İl Özel İdaresi ile Köylere Hizmet Götürme Birliği arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu iddia ederek, asıl işverenin İl Özel İdaresi olduğunu ileri sürdüğü ve çeşitli işçilik alacaklarını talep ettiği davada, Birliğin sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Birliğin, davacı yararına oluşan kazanılmış hak nedeniyle, İlk Derece Mahkemesi kararında hükmedilen miktar bakımından temyiz hakkının bulunmadığı ve İl Özel İdaresinin sorumluluğunun ortadan kalkması nedeniyle Birliğin tek başına sorumlu tutulmasının hukuka uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, İl Özel İdaresi ile Köylere Hizmet Götürme Birliği arasında muvazaalı işçi çalıştırma ilişkisi olduğu iddiasıyla açtığı alacak davasında, Birliğin sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Birliğin ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmemiş olması nedeniyle davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilerek, Birliğin sorumluluğunun ilk derece mahkemesi kararıyla belirlenen miktarla sınırlı kaldığı ve davalı İl Özel İdaresi ile arasında muvazaalı ilişki bulunmadığı gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, İl Özel İdaresi ile Köylere Hizmet Götürme Birliği arasında muvazaalı bir ilişki olduğunu iddia ederek, Birlik'ten kıdem, ücret ve diğer işçilik alacaklarını talep etmesi üzerine, Birliğin, davacının usuli kazanılmış hakkı bulunduğu gerekçesiyle yaptığı temyiz başvurusunun incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmayan davalı Birlik yönünden, bölge adliye mahkemesinde usuli kazanılmış hak elde etmesi ve davalı Birliğin temyiz sebeplerinin kararı bozmayı gerektirecek nitelikte olmaması gözetilerek, temyiz isteminin reddine ve bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Birliğin, davacı işçinin alacaklarından sorumlu olup olmadığı ve davalı Birliğin temyiz hakkının bulunup bulunmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu ve davalı Birliğin İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmemiş olması nedeniyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı Birliğin durumunu ağırlaştırmasına rağmen, usuli kazanılmış hak gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı İl Özel İdaresi ile Köylere Hizmet Götürme Birliği arasında muvazaalı bir ilişki olduğunu ileri sürerek, asıl işverenin İl Özel İdaresi olduğunu iddia edip işçilik alacaklarını talep etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: İl Özel İdaresi ve Köylere Hizmet Götürme Birliği'nin kanunlar çerçevesinde köylere yönelik hizmetleri birlikte yürütebilmeleri, İl Özel İdaresi'nin kaynaklarını Birliğe aktarabilmesi ve işbirliği yapabilmelerinin muvazaa iddiasını ispatlamadığı, davacı ile Birlik arasında kurulan iş ilişkisinin yasal olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.