Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5510 Sayılı Kanun md. 5/(g)”
- Uyuşmazlık: Yurt dışında çalışan bir işçinin iş sözleşmesinin feshi nedeniyle açtığı alacak davasında, işçinin brüt ücretinin nasıl hesaplanması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yurt dışında çalışan işçinin sigortalılık durumunun (isteğe bağlı sigortalılık veya topluluk sigortasından yararlanıp yararlanmadığı) ve 5510 sayılı Kanun'un 5. maddesinin (g) bendi gereğince brüt ücret hesabında yalnızca %5 genel sağlık sigortası primi eklenip eklenmeyeceğinin belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, yurt içinde çalışan işçiler gibi brüt ücret hesaplaması yapılarak hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle ölüm aylığı kesilen davacının, Kurum işleminin iptali ve aylıkların iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesindeki “fiilen birlikte yaşama” olgusunun, boşanılan eşle fiilen birlikte yaşama halinin her türlü delille ispatlanması gerektiği ve Kurum denetim raporlarının tek başına yeterli olmadığı, davacının da beyan ve imzasını içermeyen raporların aksi ispat yükünün davacıya yüklenemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının ölüm aylığının, boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesiyle 5510 sayılı Kanun'un 56/son maddesi uyarınca kesilmesine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu işleminin iptali istemiyle açılan davada, yerel mahkemenin direnme kararının hukuki olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/son maddesinin, ölüm aylığından yararlanma hakkının kötüye kullanılmasını engellemek amacıyla düzenleme getirmesi ve bu düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından anayasaya aykırı bulunmaması, ayrıca yerel mahkemece birlikte yaşama olgusunun yeterli araştırma yapılmadan tespit edilmesi gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 01.01.2008 tarihinde ölen babasından dolayı 506 sayılı Kanun uyarınca bağlanan yetim aylığı, 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinden sonra, boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesiyle 19.10.2008 tarihinde kesilen davacı tarafından, kesilme işleminin iptali ve aylığın devamı istemiyle açılan dava.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesinin, ölüm aylığından yararlanma hakkının kötüye kullanılmasını engellemek amacıyla düzenleme getirmiş olması ve düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olmadığının Anayasa Mahkemesi tarafından tespit edilmesi, ayrıca davalıya aylığın 5510 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra kesilmiş olması gözetilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmayarak verilen direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Askerlik görevi sırasında yaralanan davacıya bağlanan vazife malullüğü aylığının eksik ödendiği iddiasıyla açılan alacak davasının, adli yargıda mı yoksa idari yargıda mı görülmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un geçici 4. maddesi gereğince, 5510 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önce 5434 sayılı Kanun'a göre bağlanan aylıklara ilişkin uyuşmazlıklarda, 5434 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması ve bu tür uyuşmazlıkların idari yargının görev alanına girmesi gerektiği gözetilerek, iş mahkemesinin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesiyle yetim aylığı kesilen davacının, kurum işleminin iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemiyle açtığı davada, adli yargı mı yoksa idari yargı mı görevlidir?
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesi uyarınca yapılan işlemin yasal dayanağının 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesi olması ve bu kanun uyarınca yetim aylığının kesilmesi işleminin hukuka uygun olması, ayrıca anılan Kanun'un 101. maddesi gereğince uyuşmazlıkların çözümünde iş mahkemelerinin görevli olması ve davacının TMK 2. maddesi kapsamında hakkını kötüye kullanıp kullanmadığının incelenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin görevsizlik kararı veren direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ölüm aylığı alan davacının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle aylığının kesilmesine dair Kurum işleminin iptali istemine ilişkin yargılamada, davacının boşanma gerekçesi ile fiili birlikte yaşama olgusunun ölüm aylığının kesilmesi için yeterli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesinde düzenlenen, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların ölüm aylıklarının kesileceği hükmünün, hakkın kötüye kullanılmasını engellemek amacıyla getirildiği ve Anayasa'ya aykırı olmadığı, davacının boşanma sonrası eski eşiyle aynı adreste yaşadığının ve muhtar beyanları ile kolluk kuvveti tutanaklarıyla da bu durumun desteklendiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen ve annesinin ölümü nedeniyle hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla ölüm aylığı alan davalıya, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan sağlık harcamalarının iadesinin talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, ölüm aylığı almak için eşinden boşanmasına rağmen fiilen birlikte yaşamaya devam ederek, hak kazanmadığı halde genel sağlık sigortasından yararlanmasının ve bu durumun Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi kapsamında hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmasının 5510 sayılı Kanun'un Geçici 45. maddesindeki istisnadan yararlanmasına engel teşkil etmesi gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 5510 sayılı Kanun'un 56. maddesi uyarınca boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesiyle yetim aylığı kesilen davacının, kurum işleminin iptali davasında görevli yargı yerinin adli mi yoksa idari yargı mı olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56. maddesinin uygulanmasıyla ilgili uyuşmazlıklarda kural olarak iş mahkemelerinin görevli olduğu, davacının yetim aylığının 5510 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra kesildiği ve uyuşmazlığın anılan Kanun'un uygulanmasından kaynaklandığı gözetilerek, davanın adli yargıda görülmesi gerektiği ve yerel mahkemenin görevsizlik kararı vererek direnmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.