Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“556 Sayılı KHK m. 8/5”
- Uyuşmazlık: Davacı ve davalıya ait tescilli "Leader" ve "Lider" markalarının benzerliği nedeniyle karıştırılma ihtimali bulunup bulunmadığı ve hangisinin öncelik hakkına sahip olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve davalının WIPO nezdinde rüçhan hakkı elde etmek için yaptıkları başvuruların tarihleri ve 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi uyarınca karıştırılma ihtimalinin değerlendirilmesinde tüketicilerin markaları ilişkilendirme ihtimalinin de göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıların, dava konusu markadaki "Kafoğlu" ibaresi yönünden miras bırakanlarından gelen öncelikli bir sınai mülkiyet hakkının bulunup bulunmadığı ve davacıya ait ticaret unvanı ve tasarım tescili gözetilerek 556 sayılı KHK’nın 8/5. maddesi kapsamında marka hükümsüzlüğü davasının değerlendirilmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, miras bırakanlarından devralınan "Kafoğlu" markasının daha önceki kullanılmaması nedeniyle hükümsüz kalması ve davalıların murislerinden bağımsız bir kullanımının da olmaması nedeniyle "Kafoğlu" ibaresi üzerinde öncelik hakkına sahip olmadıkları, davacının ise hem ticaret unvanında hem de tasarım tescilinde "Kafoğlu" ibaresini kullandığı gözetilerek, 556 sayılı KHK’nın 8/5. maddesi kapsamında marka hükümsüzlüğü isteminin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıya ait “...” ibareli marka başvurusu ile davalı şirkete ait “...” esas unsurlu markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığı ve 8/4. madde kapsamında haksız yararlanma riskinin değerlendirilip değerlendirilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire bozma kararında, ad ve soyadın birlikte yer aldığı markalar ile sadece soyadı yer alan markalar arasında iltibas tehlikesi bulunmadığı kabul edildiği halde, aynı kararda bu kabule aykırı olarak 556 sayılı KHK'nın 8/4. maddesindeki risklerin değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek çelişkili bir karar verilmesi nedeniyle, Özel Daire bozma kararının ve direnme kararının ortadan kaldırılmasına ve dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait “...” marka başvurusu ile davacının “ZORLU” esas unsurlu markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı marka başvurusunda "ZORLU" kelimesinin çoğul ekiyle ve "AYHAN SEYHAN" ibaresinin eklenmesiyle kullanılmasına rağmen, davacının "ZORLU" esas unsurlu çok sayıdaki markası ve ortalama tüketici nezdinde yaratacağı izlenim dikkate alındığında, taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesine neden olabilecek düzeyde benzerlik bulunduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı gerçek kişinin "...+Şekil" ibareli marka başvurusu ile davacıların "... " esas unsurlu markaları arasında ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı marka başvurusu ile davacı markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal açıdan farklılıklar bulunduğu, davacı markalarının ayırt edici niteliğinin düşük olduğu ve davalı başvurusundaki ilavelerin bu markalardan yeterli düzeyde farklılaşmayı sağladığı gözetilerek, karıştırılma ihtimalinin olmadığı gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalıların tescilli markalarındaki "Kafoğlu" ibaresinin kullanımına ilişkin öncelik hakkı iddialarına karşı, davacının aynı ibareyi içeren ticaret unvanı ve tasarım tescili nedeniyle 556 sayılı KHK'nın 8/5. maddesi uyarınca marka hükümsüzlüğü davası açması.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların "Kafoğlu" ibaresi üzerindeki öncelik hakkının, murislerinden devralınan kullanım dışında bağımsız bir kullanıma dayanmadığı ve davacının aynı ibareyi içeren ticaret unvanı ve tasarım tescilinin öncelikli olduğu gözetilerek, 556 sayılı KHK'nın 8/5. maddesi uyarınca marka hükümsüzlüğüne karar verilmesi onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalıya ait markaların hükümsüzlüğüne karar verildikten sonra, davalının bu markaları kullanmaya devam etmesinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı ve davacı markasının tanınmışlığının tespiti için Türk Patent ve Marka Kurumu'na başvurulup başvurulmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Kötü niyetli tescil edilen ve hükümsüzlüğüne karar verilen markanın, tescilli olduğu dönemde dahi kullanılması marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu; ayrıca, markanın tanınmışlığının tespitine ilişkin istemin bağımsız bir dava konusu yapılamayıp, ancak marka hakkına tecavüz veya hükümsüzlük davalarında hadise olarak değerlendirilebileceği gözetilerek, direnme kararının kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin marka tescil başvurusuna davacının yaptığı itirazın reddine dair YİDK kararının iptali istemiyle açılan davada, taraf markaları arasında iltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin "MAKRO TEKNİK PROFİLE+Şekil" ibareli marka başvurusu ile davacının "MAKRO/MACRO" esas unsurlu markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunduğu, aynı mal ve hizmetlerde kullanılması halinde iltibasa yol açabileceği, bu nedenle de markanın köken gösterme fonksiyonu yönünden karıştırılma ihtimali bulunduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıya ait marka başvurusu ile davalı şirkete ait markalar arasında karıştırılma ihtimalini içerecek düzeyde benzerlik bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı marka başvurusundaki esas unsurun davalı markalarıyla aynı olduğu, davacı markasındaki tali unsurların ise taraf markaları arasındaki benzerliği ortadan kaldırmaya yetmediği ve karıştırılma ihtimali yarattığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından tescil ettirilen markanın, davacının telif hakkı ve tanınmış markasıyla benzerlik taşıyıp taşımadığı ve bu nedenle hükümsüzlüğüne karar verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı markasının, davacının telif hakkıyla korunan şekil eserini içerdiği ve bu durumun 556 sayılı KHK'nın 8/5. maddesi kapsamında hükümsüzlük sebebi oluşturduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin ispat yükü ve tanınmış marka incelemesine ilişkin gerekçesi bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin marka başvurusunun, davacının tescilli markalarıyla benzerlik teşkil edip etmediği ve bu benzerliğin 556 sayılı KHK'nın ilgili maddeleri kapsamında hükümsüzlük gerekip gerektirmediğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi'nin, davalı şirketin marka başvurusunun davacının tescilli markalarıyla benzerlik teşkil ettiğine ve 556 sayılı KHK'nın 8/1-b hükmü koşullarının oluştuğuna dair kararında isabetsizlik bulunmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi'nin de bu kararı HMK'nın 353/1-b(1) hükmü uyarınca onamasının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin marka başvurusunun, davacının tescilli markaları ile benzerlik teşkil edip etmediği ve bu nedenle tescilinin iptal edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığı, davalı markasının davacı markalarından ayırt edilebilir nitelikte olduğu ve başvurunun kötüniyetli olduğuna dair delil bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması ve Yargıtay tarafından da bu kararın onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.