Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5841 Sayılı Kanun”
- Uyuşmazlık: Arazi kadastrosundan sonra yapılan orman kadastrosunun ikinci kadastro sayılıp sayılmayacağı ve orman kadastrosundan önce kesinleşen Gezici Arazi Kadastro Mahkemesi kararının kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Arazi kadastrosunun kesinleşmesinden sonra yapılan orman kadastrosunun ikinci kadastro niteliğinde olduğu ve daha önce Gezici Arazi Kadastro Mahkemesi'nde aynı taraflar arasında aynı konu hakkında verilen kararın kesin hüküm oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hazine'nin açtığı tapu iptali ve tescil davasında, kadastro tespitine karşı açılan davalarda on yıllık hak düşürücü sürenin Hazine için de uygulanıp uygulanmayacağı ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının derdest davaya uygulanıp uygulanmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi’nin, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesine eklenen ve Hazine aleyhine hak düşürücü süre öngören hükmün iptaline ilişkin kararının, kesin hüküm olmayan davalara da uygulanması gerektiği ve Yargıtay’ın bozma kararına uyulması ile oluşan usulü kazanılmış hakkın Anayasa Mahkemesi iptal kararları karşısında hukuken bir değer taşımayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 4999 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 9. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işlemi sonucu orman sınırları içinde kaldığı belirlenen taşınmazın tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili ile el atmanın önlenmesi talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz üzerine Yargıtay'ın bozma kararına direnilmesi nedeniyle uyuşmazlık Hukuk Genel Kurulu'na gelmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 9. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işlemine karşı açılan davanın reddi yönündeki kesinleşmiş mahkeme kararının taraflar için kesin delil, taraf olmayanlar için ise güçlü delil oluşturduğu, ayrıca orman kadastrosunun ikinci kadastro niteliğinde olmadığı ve kesinleşmiş orman tahdidini değiştiremeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hukuk Genel Kurulu'nun usulden bozma kararı üzerine mahkemece verilen karara karşı yapılan temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu'nda mı yoksa Özel Daire'de mi yapılacağı hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuk Genel Kurulu'nun usulden bozma kararı sonrası mahkemece Özel Daire'nin bozma kararına uyularak verilen karar, direnme kararı niteliğinde olmadığından ve davanın esastan reddi veya kabulünü içeren bir bozma üzerine verilmiş bir karar da olmadığından, temyiz incelemesinin Özel Daire tarafından yapılması gerektiği gözetilerek dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın tapu iptali ve tescil davasında, 5841 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 5841 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının usuli kazanılmış hakların istisnasını oluşturması nedeniyle, yerel mahkemenin yeni yasal duruma göre davayı incelemesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 5841 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12. maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen cümle ve geçici 10. maddenin Anayasa’ya aykırılığı nedeniyle iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi kararının, derdest davaya uygulanıp uygulanmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarının derdest davalar bakımından da uygulanmasının zorunlu olduğu, somut olayda da direnme kararının verildiği tarihte 5841 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemelerin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği ve bu kararın Resmi Gazete’de yayımlandığı anlaşıldığından, Hazine tarafından açılan davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 5841 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin ardından, yerel mahkemenin hak düşürücü süre nedeniyle verdiği ret kararına ilişkin direnmenin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davaya uygulanan yasa hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olmasına rağmen, davanın reddine ilişkin kısmın kesinleştiği gerekçesiyle direnmesinin, usulü kazanılmış hak istisnası olan Anayasa Mahkemesi iptal kararları ile çeliştiği ve usule aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespit tutanağının kesinleşmesinden sonra Hazine tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesindeki on yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanamayacağı ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının davaya etkisinin ne olacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin dava konusu taşınmazlar üzerindeki hakkını ileri sürebilmesi için, dava tarihinde yürürlükte olan ve sonradan Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen 5841 sayılı Kanun’un 2. ve 3. maddeleriyle getirilen düzenlemelerin Anayasa’ya aykırı olduğu ve bu nedenle Hazine’nin on yıllık hak düşürücü süreye tabi olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın yolsuz tapu kaydının iptali ve tescil davasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 5841 sayılı Kanun'un ilgili maddelerini iptal etmesi ve 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun'un yürürlüğe girmesiyle oluşan yeni hukuki durumun gözetilmesi gerektiği ve yerel mahkemenin bu yeni durumu dikkate alarak karar vermesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Anayasa Mahkemesi'nin 5841 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesine eklenen cümle ve Geçici 10. maddeyi iptal etmesinin derdest tapu iptali ve terkin davasına uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, kesinleşen hüküm kısımları dışında kalan kısımlarla ilgili temyiz incelemesi sonucu bozma kararı verilmesi üzerine verdiği direnme kararında, davanın esası hakkında kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle hüküm kurmaması, usul hükümlerine aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan ve daha sonra Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın yolsuz tapu kaydının iptali davasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süreye ilişkin değişikliği içeren 5841 sayılı Kanun'un ilgili hükümlerini iptal etmesi ve 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun'un yürürlüğe girmesiyle oluşan yeni hukuki durumun değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.