Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“6100 Sayılı HMK m.17”
- Uyuşmazlık: Taraflar arasında akdedilen sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkta, yetkili mahkemenin sözleşmede belirlenen yetki sözleşmesi uyarınca belirlenen mahkeme mi yoksa 6100 sayılı HMK’nın 10. maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlıktır.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 17. maddesi uyarınca tacirler veya kamu tüzel kişilerinin, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilecekleri, aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemede açılacağı ve anılan Kanun’un 448. maddesi gereğince de kanun hükümlerinin tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanacağı gözetilerek, yerel mahkemenin yetkisizliğine dair direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında yetki sözleşmesi bulunmasına rağmen asliye ticaret mahkemelerince verilen yetkisizlik kararları üzerine görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kesin yetki durumu olmadığı ve davalı tarafça usulüne uygun yetki itirazında bulunulmadığı, HMK m.17'ye göre tarafların yetki sözleşmesi yapabileceği, HMK m.19/son'a göre de usulüne uygun yetki itirazı olmadığında davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği gözetilerek, davanın açıldığı ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli ve yetkili mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında akdedilen sözleşmede yetki sözleşmesi bulunmasına rağmen, davalının yetki itirazında bulunmasının ardından hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yetki sözleşmesinin kesin yetkiye ilişkin olmadığı ve davalının yetki itirazının süresinde yapılmadığı gözetilerek, davanın ilk açıldığı mahkeme olan Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında yetkili mahkemenin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların tacir olması ve yetki sözleşmesinde İstanbul Avrupa Mahkemeleri’nin yetkili kılınmasının HMK m.17’ye uygun olduğu gözetilerek, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında, taraflar arasında yetki sözleşmesi bulunması halinde yetkili mahkemenin hangisi olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların tacir ve kamu tüzel kişisi olması sebebiyle aralarındaki sözleşmede yetkili mahkeme olarak Kayseri mahkemeleri ve icra dairelerinin belirlenmesinin HMK m.17’ye uygun olduğu ve davacının da bu yetki sözleşmesine uyarak Kayseri’de dava açmasının doğru olduğu gözetilerek Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı vekiline yapılan tebligatın usulsüzlüğü ve direnme kararının hüküm fıkrasının yetersizliği nedeniyle direnme kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun reddine ilişkin kararın düzeltilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin avukatlık bürosunda yapılan tebligatın Tebligat Kanunu'nun 17. maddesine uygun olmadığı ve direnme kararının da HUMK'nın 297. maddesinde belirtilen unsurları içermediği gözetilerek, direnme kararının bozulmasına ve önceki karar düzeltme talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesine göre vakfa ait taşınmazın malikinin gaipliği sebebiyle tapu kaydının vakıf adına tesciline ilişkin davada, Hazine'nin TMK 588. maddesi gereğince mirasçılık iddiasının kabul edilip edilemeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın evveliyatının vakıf malı olduğu ve Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesinde belirtilen şartların oluştuğu gözetilerek, Hazine'nin TMK 588. maddesine dayalı mirasçılık iddiasının reddi ve taşınmazın tapu kaydının vakıf adına tesciline dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gaip olan tapu malikleri nedeniyle vakıf taşınmazının Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca vakfa tescil edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın evveliyatının vakıf malı olduğu, gaip olan maliklerin mirasçılarının tespit edilemediği, Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesindeki koşulların oluştuğu ve vakfın da sahih olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gaiplik ve Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesine dayalı olarak tapu iptali ve tescili talebinin hukuki dayanağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın vakıf malı olduğu ve Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesinde belirtilen şartların oluştuğu gözetilerek, taşınmazın vakıf adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından, mutasarrıfı ölen ve evveliyatı mukataalı vakıf arazisi olan taşınmazın 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca Hazine'den geri alınarak vakfa tescili istenmesine karşı Hazine'nin itirazı üzerine tapu iptali ve tescil davası açılması.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bir kısmının 2888 sayılı yasanın yürürlük tarihinden önce Hazine adına tescil edilmiş olması sebebiyle bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmazken, kalan kısmının ise 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesindeki koşulların gerçekleşmiş olması ve taşınmazın aslının vakıf olması sebebiyle vakıf adına tesciline karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca icareteynli taşınmazın mülkiyetinin vakfa tescili talebinin reddi üzerine açılan davada, yasal koşulların oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcareteynli taşınmazın malikine ulaşılamaması ve ölüm tehlikesi veya uzun süre haber alınamaması sebebiyle gaiplik kararı verilmemiş olsa dahi, malikin akıbetinin tespit edilememesi ve mirasçılarının da bulunamamasının Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesindeki "kaybolma" haline dahil olduğu ve bu durumda taşınmazın mülkiyetinin vakfa tesciline karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca icareteynli taşınmazın mülkiyetinin vakfa tescil edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İcareteynli taşınmazın 2888 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihinden sonra Hazine'ye geçmesine yasal olanak bulunmadığı ve taşınmazın aslının vakıf olduğunun tespit edilmesiyle Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi koşullarının gerçekleştiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.