Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”
- Uyuşmazlık: Kredi kartı borcundan kaynaklanan icra takibine itirazın iptali davasında görevli mahkemenin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu işlemin, davalı tarafından kullanılan kredi kartı borcunun ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali talebi olup, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bir tüketici işlemi olduğundan, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici mahkemesinde açılan tazminat davasında, davacının yerleşim yeri ile haksız fiilin işlendiği yer farklı illerde olduğundan yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 6. ve 16. maddeleri ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73. maddesi birlikte değerlendirilerek, davacının yetkisiz mahkemede dava açması ve davalının da süresinde yetki itirazında bulunması nedeniyle yetkili mahkemenin davalının yetki itirazında belirttiği mahkeme olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkin davada görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olup olmadığına ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, davacı tüketici ile davalı müteahhit arasında yapılan ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilen bir satış sözleşmesinden kaynaklandığı ve diğer davalılarla müteahhit arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu gözetilerek, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici sıfatındaki kredi kartı hamili aleyhine, kart çıkaran kuruluş tarafından açılan alacak davasında görevli mahkemenin hangisi olduğu hususunda yargı yeri uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 44. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2. maddesi birlikte değerlendirilerek, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun ticari davalara ilişkin görev düzenlemesinin özel düzenleme niteliğindeki 5464 sayılı Kanun'a göre uygulanmayacağı ve bu durumda davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gözetilerek, Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Devre mülk sözleşmesinin iptali ve bedel iadesi davasında hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olmayıp, tüketici davası niteliğinde olduğu ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73/5. maddesi gereğince tüketicinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği gözetilerek davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan Bakırköy 14. Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Devre mülk sözleşmesinin iptali ve bedel iadesi davasında hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Devre mülk sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilmesi ve tüketicinin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili sayılabileceği gözetilerek, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan Bursa 2. Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketicinin, yükleniciden satın aldığı bağımsız bölümdeki eksikliklerin giderilmesi ve fazla ödenen fatura bedellerinin iadesi istemine ilişkin davada görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73/5. maddesindeki tüketici davalarının tüketicinin yerleşim yeri mahkemesinde de açılabileceği hükmünün HMK'nın genel yetki kurallarına ek bir yetki kuralı olduğu, HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca genel yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, bu yetki kuralının kesin olmadığından yetkisizlik itirazında bulunulmaması halinde davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemeyeceği gözetilerek uyuşmazlığın Eskişehir Tüketici Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Devremülk sözleşmesinden kaynaklanan fesih ve iade davasında görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olmayıp, tüketici davası niteliğinde olduğu ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73/5. maddesi gereğince tüketicinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği gözetilerek Kocaeli 2. Tüketici Mahkemesi'nin görevli ve yetkili mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Devremülk sözleşmesinden kaynaklanan fesih ve iade davasında hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle de davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İstanbul Anadolu 31. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gözetilerek yargı yeri belirlenmiştir. - Uyuşmazlık: Devre mülk sözleşmesinden cayma nedeniyle açılan tespit ve iade davasında hangi tüketici mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava, devre mülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin olup taşınmazın aynına yönelik bir dava olmadığından ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73/5. maddesi uyarınca tüketici davalarının tüketicinin yerleşim yerindeki mahkemede de açılabileceği gözetilerek, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İstanbul Anadolu 6. Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Devre mülk sözleşmesinin iptali ve bedel iadesi davasında hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın konusu taşınmazın aynına ilişkin olmayıp, tüketici sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlık olması ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73/5. maddesi gereğince tüketicinin yerleşim yeri mahkemesinde de dava açılabileceği gözetilerek İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi'nin görevli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici Hakem Heyeti kararına karşı açılan davada görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 70/3. maddesi uyarınca tüketici hakem heyeti kararlarına karşı açılacak davalarda tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinin görevli ve yetkili olduğu gözetilerek, işin sürüncemede kalmaması adına uyuşmazlığın Mersin Nöbetçi Tüketici Mahkemesinde çözümlenmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.