Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“7 Günlük Süre”
- Uyuşmazlık: Mobil santral yapım işini konu alan eser sözleşmesinde yaşanan gecikme nedeniyle yükleniciye cezai şart uygulanıp uygulanmayacağı ve kira bedelinin ne kadar ödeneceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yüklenicinin gecikmesinin 2001 ekonomik krizinden kaynaklandığı, bu nedenle 120 güne kadar olan gecikmeden sorumlu tutulamayacağı, davalı idarenin verdiği 15 günlük ek sürenin bu 120 günlük süreden ayrı değerlendirilmesi gerektiği, dolayısıyla yüklenicinin 83 günlük gecikmeden sorumlu olduğu ve cezai şartın bu süre üzerinden hesaplanması gerektiği, kira bedelinin ise 105 gün üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık müdafisinin süresi içinde verdiği gerekçesiz temyiz dilekçesinin ardından, gerekçeli karar tebliğinden sonraki 7 günlük süre içinde temyiz nedenlerini bildirir dilekçeyi sunmamasının temyiz talebinin reddini gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümde, CMK’nın 295/1. maddesi uyarınca temyiz nedenlerini bildirir ek dilekçenin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde verilmesi gerektiğinin belirtilmemiş olması ve ayrıca bu hususun gerekçeli kararın tebliğinde de ihtar edilmemesi nedeniyle sanık müdafisinin temyiz nedenlerini bildirir dilekçesinin süresinde verildiği kabul edilerek, Özel Daire’nin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından düzenlenen ödeme emrine karşı açılan iptal davasında, 7 günlük hak düşürücü sürenin geçirilmesi halinde, davacının dernekte üst düzey yönetici olup olmadığının araştırılması ve 3. kişi konumunda ise süresinde dava açmış sayılıp sayılmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Kanun'un 80. maddesi gereğince, derneğin sadece yönetim kurulu üyesi olmak prim borcundan sorumlu tutulmak için yeterli olmadığı, davacının temsil ve ilzam yetkisinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği, 3. kişi konumunda olanların hak arama hürriyetleri de gözetilerek 7 günlük hak düşürücü sürenin geçirilmesi halinde dahi menfi tespit davası açılabileceği değerlendirilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı SGK tarafından çıkarılan ödeme emrine karşı davacının açtığı davanın, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 58. maddesinde öngörülen 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, uyuşmazlığa konu toplam alacak miktarı ile bozma kararı kapsamında reddi gereken kısım dikkate alındığında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a ve ek 1. maddeleri uyarınca miktar itibariyle temyiz edilemeyen kararlardan olduğu gözetilerek davalı vekilinin temyiz isteminin miktardan reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık müdafisinin temyiz dilekçesinde herhangi bir temyiz sebebi göstermemesi nedeniyle reddedilen temyiz kararına karşı yapılan itirazda, CMK’nın 295. maddesi uyarınca temyiz nedenlerini bildirir ek dilekçenin sunulması için ek süre verilmesi ve buna ilişkin ihtar yapılması gerekliliği ile sanığın cezaevi idaresine verdiği dilekçenin temyiz istemi niteliğinde olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafisine CMK 295/1 uyarınca tebligatta 7 günlük ek süre verilmediği ve ihtar yapılmadığı, ayrıca sanığın cezaevinden gönderdiği dilekçenin içeriğinin temyiz sebepleri içerdiği ve kanun yolunun belirlenmesindeki yanılgının başvuru hakkını ortadan kaldırmayacağı gözetilerek, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin ret kararı kaldırılarak dosyanın eksikliklerin giderilmesi ve temyiz incelemesinin yapılması için daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gerekçeli kararın tebliğinde CMK 295/1’e göre temyiz nedenlerini bildirir ek dilekçenin verilmesi gereken 7 günlük sürenin ayrıca bildirilmemesi halinde, bu sürenin öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlayıp başlamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümde ve gerekçeli kararın tebliğinde CMK m.295/1’e göre temyiz nedenlerini bildirir ek dilekçenin verilmesi gereken 7 günlük sürenin ayrıca bildirilmemesi nedeniyle, sanık müdafinin bu süreye ilişkin öğrenme tarihinden itibaren yasal sürenin işlemeye başlayacağı gözetilerek, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık tarafından sunulan ve herhangi bir temyiz nedeni içermeyen temyiz dilekçesine dayanılarak CMK’nın 289. maddesi kapsamında temyiz incelemesi yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Gerekçeli kararın tebliğinde CMK'nın 295/1. maddesi uyarınca temyiz başvurusu için belirlenen sürenin bitmesinden itibaren 7 günlük ek süre içerisinde temyiz nedenlerini bildirir ek dilekçe sunulabileceği ve bu süre içinde yasal düzenlemeye uygun sebep bildirilmemesi halinde sebep yokluğundan temyiz talebinin reddedileceğinin ihtar edilmemiş olması nedeniyle, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve sanığa usulüne uygun tebligat yapılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz eden sanığın, temyiz dilekçesinde herhangi bir temyiz nedeni belirtmemesi nedeniyle temyiz incelemesi yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, CMK’nın 294/1. maddesi gereğince hükmün neden bozulması gerektiğini temyiz başvurusunda göstermek zorunda olduğu, somut olayda sanık tarafından sunulan temyiz dilekçesinde ise herhangi bir temyiz nedenine yer verilmediği gözetilerek, temyiz isteminin CMK'nın 298. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğu iddiası ileri sürülmemişken, tebligat usulsüzlüğünün mahkemece resen dikkate alınıp alınamayacağı ve buna bağlı olarak davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun şekli niteliği ve savunma hakkı ile olan bağlantısı gereği, tebligat usulsüzlüğünün mahkemece resen gözetilmesi gerektiği, bu nedenle somut olayda ödeme emri tebliğinin usulsüz olması sebebiyle davanın süresinde açılmış sayılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gerekçesiz temyiz dilekçesi üzerine 5271 sayılı CMK’nın 289. maddesindeki hukuka kesin aykırılık hallerinin gözetilip gözetilemeyeceği ve ayrıca sanığa temyiz nedenlerini bildirir ek dilekçe sunması için ihtar gönderilip gönderilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz dilekçesinde herhangi bir temyiz nedeni gösterilmemiş olması ve CMK 295/1’deki ek süre verilmesine ilişkin ihtarın sadece yüzüne karşı verilen kararlar için öngörülmüş olması gözetilerek sanığın temyiz isteminin reddine, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kurumca prim borcu nedeniyle davacıya çıkarılan ödeme emrine karşı açılan iptal davasında, davacının idari mahkemede açtığı ilk davanın görevsizlik kararı ile sonuçlanmasının ardından iş mahkemesinde açtığı davanın hak düşürücü süreye tabi olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 58. maddesinde ödeme emrine itiraz için 7 günlük hak düşürücü süre öngörüldüğü, idari yargıda açılan davanın görevsizlik nedeniyle reddinin ardından adli yargıda dava açılması durumunda HUMK'nun 193. maddesinin kıyasen uygulanması gerektiği ve bu durumda idari yargıda açılan davanın hak düşürücü süreyi kesebileceği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gerekçesiz bir temyiz dilekçesiyle yapılan temyiz başvurusunda, CMK'nın 289. maddesindeki kesin hukuka aykırılık hallerinin resen gözetilip gözetilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz dilekçesinde herhangi bir temyiz sebebi gösterilmemesi halinde, CMK'nın 294. maddesi uyarınca usulüne uygun bir temyiz başvurusundan söz edilemeyeceğinden ve CMK'nın 289. maddesindeki kesin hukuka aykırılık hallerinin resen gözetilmesi için en az bir temyiz nedeninin dilekçede gösterilmiş olması gerektiği gerekçesiyle Yargıtay 6. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılarak sanığın temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.