Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ağır Kusur”
- Uyuşmazlık: Zorunlu trafik sigortası kapsamında sigorta şirketinin, sigortalı araca istiap haddinden fazla yük yüklenmesi nedeniyle oluşan kazada ödediği tazminatı, aracı kiralayan şirketten rücuen talep edebilmesinin şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sigortalı aracın istiap haddini aşmadığı, gerekli izinlerin alındığı, eskort aracı eşliğinde seyahat edildiği ve kazanın oluşumunda istiap haddinin aşılmasının veya sigortalının ağır kusurunun etkili olmadığı gözetilerek, rücu şartlarının oluşmadığı ve davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar veren yerel mahkeme direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından davacı aleyhine yapılan takip ve bu takibe dayalı olarak yapılan haciz nedeniyle davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının icra takibinde kötü niyetinin ve ağır kusurunun bulunmadığı, icra müdürlüğünün hatalı işlemlerinden davalının sorumlu tutulamayacağı ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında gerçekleşen ticari satıma konu makinelerin ayıplı olması nedeniyle açılan davada, Türk Borçlar Kanunu'nun 231. maddesinde öngörülen iki yıllık zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı satıcının, ayıplı makineleri değiştirmek suretiyle ayıbı kabul etmesi ve sürekli servis hizmeti vererek ağır kusurlu davranması nedeniyle, Türk Borçlar Kanunu'nun 225/1. maddesi uyarınca iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamayacağı gözetilerek, davanın zamanaşımı süresi içinde açıldığı kabul edilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde, imzaya itirazın kabulü halinde, senedi takibe koyan alacaklının ağır kusurlu olup olmadığı ve buna bağlı olarak kötü niyet tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Alacaklı bankanın, borçlu şirketin temlik cirosu ile eline geçen çekteki imzanın, şirket yetkilisinin imzası ile benzerlik göstermesine rağmen, imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan çeki kabul ederek takibe koymasında ağır kusurlu olduğu ve bu nedenle borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çok taraflı trafik kazasında hayatını kaybeden ve kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu sürücü yakınlarının aracın kendi sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyecekleri.
Gerekçe ve Sonuç: Destekten yoksun kalma tazminatının, miras yoluyla geçen bir hak olmayıp, doğrudan destekten yoksun kalan kişide oluşan asli ve bağımsız bir hak olduğu, kazada ölen sürücünün kusurunun destekten yoksun kalan üçüncü kişilere yansıtılamayacağı ve 2918 sayılı KTK ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca zorunlu trafik sigortacısının, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından çalıntı olduğu iddia edilen bir çekin davalı banka tarafından iktisap edilmesi üzerine, davalı bankanın çeki iade etme yükümlülüğünün olup olmadığı hususunda yaşanan hukuki ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın çeki muntazam bir ciro zinciriyle devralarak yetkili hamil sıfatını kazandığı, ancak çekin istirdadı için davalı bankanın kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunun davacı tarafından ispatlanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Müteahhidin kusurlu imalatı nedeniyle depremde ağır hasar gören binanın maliki tarafından açılan tazminat davasında, gizli ayıptan dolayı ihbar ve zamanaşımı sürelerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davalı müteahhidin ağır kusur veya hile ile ayıbı gizleyip gizlemediğini araştırmadan, başka bir davaya dayanarak gizli ayıp değerlendirmesi yapıp zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar vermesi hatalı görülerek, davacının deprem sonrası meydana gelen zararın müteahhidin kusurundan kaynaklandığını bilmesinin mümkün olmadığı ve ağır kusur veya hilenin varlığı halinde ihbar ve zamanaşımı sürelerinin işlemeyeceği gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sürücünün tam kusuru ile gerçekleşen tek taraflı trafik kazasında, sürücünün ölümü üzerine desteğinden yoksun kalanların, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Destekten yoksun kalma tazminatının, desteğini kaybeden kişide doğrudan doğan asli ve bağımsız bir hak olması, miras yoluyla geçen bir hak olmaması ve işletenin kusurunun destekten yoksun kalan üçüncü kişilere yansıtılamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zorunlu trafik sigortası bulunmayan aracın işleteni olan sürücünün tek taraflı trafik kazasında ölümü nedeniyle, işleten mirasçıları tarafından Güvence Hesabından destekten yoksun kalma tazminatı talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Destekten yoksun kalma tazminatının miras yoluyla geçen bir hak olmayıp, destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan oluşan asli ve bağımsız bir hak olduğu, sigorta kapsamı dışında da bırakılmadığı ve işletenin kusurunun destekten yoksun kalan üçüncü kişilere yansıtılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bonoya dayalı menfi tespit davasında, hamilin senedi iktisap ederken kötü niyetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Senedin lehtar imzasının sahte oluşu, takip eden cirantaların bilinmemesi ve hamilin açık kimliği ve adresi bilinmeyen bir kişiden yüksek bedelli senedi devraldığını iddia etmesi gibi hususlar hayatın olağan akışına aykırı bulunarak hamilin kötü niyetli olduğu kabul edilmiş ve yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Trafik kazasında tam kusurlu olan araç sürücüsü/işletenin ölümü halinde, destekten yoksun kalan yakınlarının, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında sigorta şirketinden tazminat talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Destekten yoksun kalma tazminatının, destekten yoksun kalan kişide doğrudan oluşan asli ve bağımsız bir hak olduğu, ölenin kusurunun destekten yoksun kalan üçüncü kişilere yansıtılamayacağı ve zorunlu mali sorumluluk sigortasının üçüncü kişilere verilen zararları teminat altına aldığı gözetilerek, yerel mahkemenin sürücü yakınlarının tazminat talep edemeyeceğine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kooperatif tarafından teslim edilen taşınmazda oluşan ayıplar nedeniyle açılan tazminat davasında, uyuşmazlığın Kooperatifler Hukuku'ndan mı yoksa eser sözleşmesinden mi kaynaklandığı ve buna bağlı olarak hangi zamanaşımı süresinin uygulanacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kooperatifin, taşınmazın yapımını yüklenici sıfatıyla değil, iş sahibi olarak üstlendiği ve davacı ile arasında eser sözleşmesi değil kooperatif üyelik ilişkisi bulunduğu gözetilerek, uyuşmazlığa Kooperatifler Hukuku'ndan kaynaklanan 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği ve bu sürenin dolmuş olması nedeniyle yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.