Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“AİHM Tazminatı”
- Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli için açılan kısmi dava sonrasında, bakiye bedelin tahsili için açılan ek davanın reddi üzerine, 5999 sayılı yasa kapsamında açılan yeni davada, taşınmazın değerinin hangi tarih esas alınarak hesaplanacağı ve AİHM tarafından adil yargılanma hakkının ihlali nedeniyle hükmedilen tazminatın mahsup edilip edilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5999 sayılı yasa ve 6487 sayılı yasanın ilgili hükümleri uyarınca, süre nedeniyle reddedilen kamulaştırmasız el atma davalarında, dava tarihindeki değerin esas alınması gerektiği ve AİHM tarafından hükmedilen tazminatın, adil yargılanma hakkının ihlali nedeniyle verildiği gözetilerek, taşınmazın dava tarihindeki değerinin tespiti ve AİHM tazminatının mahsup edilemeyeceği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili istemiyle açılan kısmi davanın ardından, kalan bedelin tahsili için açılan ek davanın reddedilmesi üzerine, 5999 sayılı Yasa kapsamında açılan yeni davada taşınmazın değerinin hangi tarih esas alınarak hesaplanması gerektiği ve AİHM tarafından adil yargılanma hakkının ihlali nedeniyle hükmedilen tazminatın mahsup edilip edilemeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 5999 sayılı Yasa ve 6487 sayılı Yasa hükümleri uyarınca, dava hakkının düştüğü gerekçesiyle reddedilen kamulaştırmasız el atma davalarında, taşınmazın dava tarihindeki değerinin esas alınması gerektiği ve AİHM tarafından hükmedilen tazminatın, adil yargılanma hakkının ihlali nedeniyle verilmiş olması sebebiyle kamulaştırmasız el atma tazminatından mahsup edilemeyeceği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı gazetenin, dava dışı bir avukat tarafından AİHM'e sunulan dilekçede yer alan ve davacının kişilik haklarına saldırı niteliğindeki ifadeleri yayımlamasının hukuka uygun olup olmadığı ve davalıların manevi tazminattan sorumlu tutulup tutulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: AİHM'e sunulan dilekçenin tamamının değil, bazı bölümlerinin aynen ve özet halinde yayımlanması, dilekçede yer alan ve davacının kişilik haklarına saldırı oluşturan ifadelere katılma (iştirak) niteliğinde görülerek davalıların manevi tazminattan sorumlu tutulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gazetede yayımlanan bir haberde, dava dışı bir avukatın AİHM'e sunduğu dilekçedeki ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırıp saldırmadığı ve yayıncıların manevi tazminattan sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Haberde, AİHM’e sunulan dilekçenin tamamının yayımlanmamış olması, metnin parçalanmış ve bazı bölümlerine alt başlıklar eklenmiş olması, haber başlığının dilekçe içeriğiyle bağlantısının olmaması ve davacının kişilik haklarına saldırı oluşturan ifadelerin yorumsuz aktarılmamış olması nedeniyle yerel mahkemenin direnme kararı, manevi tazminat miktarının incelenmesi gerektiği dışında, onanmıştır. - Uyuşmazlık: Önceden orman niteliğinde olan bir taşınmazın kadastro ile tespit ve tescil edilip akabinde davacı tarafından satın alınması, sonrasında ise kamu malı niteliğinde olduğu gerekçesiyle Hazine adına tescil edilmesi üzerine, davacının zararını hangi hukuki nedene dayanarak talep edebileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasındaki satış sözleşmesinin geçerli olduğu, taşınmazın üçüncü bir kişi tarafından satım anından önceki bir ayni hakka dayanarak alıcının elinden alınmasının zapt durumunu oluşturduğu ve bu durumun satıcının zapta karşı tekeffül sorumluluğunu doğurduğu, dolayısıyla davacının gerçek ve güncel müspet zararının hükmedilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Postada kaybolan AİHM başvuru dilekçesi nedeniyle davacının uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Gönderinin kaybolması nedeniyle davacıya 30 SDR karşılığı maddi tazminat ödenmesine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği, manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: AİHM'in tek taraflı deklarasyonu sonucu kayıttan düşürülen bir dosya nedeniyle açılan yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulünün davalı Hazine tarafından temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: AİHM kararının 6100 sayılı HMK'nın 375. maddesinin (i) bendi uyarınca yargılamanın yenilenmesi için yeterli bir sebep oluşturduğu ve yerel mahkemelerin kararlarında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı milletvekilinin seçim çalışmaları sırasında davacı hakkında sarfettiği sözlerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı milletvekilinin davacı için kullandığı "topal lider" ifadesinin, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyecek ölçüde, onur kırıcı ve kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, demokratik toplumun gerektirdiği çoğulculuk, hoşgörü ve açık düşünce ilkeleriyle bağdaşmadığı ve bu nedenle manevi tazminat sorumluluğu doğurduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır, ancak tazminat miktarı yönünden inceleme yapılması için dosya Özel Daireye gönderilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.