Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“AYM İptal Kararı”
- Uyuşmazlık: Davacının kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ve ikramiye alacaklarının olup olmadığı ve Anayasa Mahkemesi'nin 5953 sayılı Kanun'un 6. maddesinin birinci fıkrası ile yedinci fıkrasının ikinci cümlesinin iptaline ilişkin kararının davaya etkisinin ne olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 5953 sayılı Kanun'un 6. maddesinin birinci ve yedinci fıkralarının bazı kısımlarını iptal etmesi ve bu iptal kararının Resmî Gazete'de yayımlanarak kesinleşmesi ve Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının geriye yürümemekle birlikte derdest davalarda uygulanması gerektiği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anayasa Mahkemesi'nin 506 sayılı SSK'nın Ek 5. maddesindeki "azotlu gübre ve şeker sanayii" ibaresini iptal eden kararının geriye yürütülüp yürütülemeyeceği ve davacının bu karardan önceki dönem için itibari hizmet süresinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının geriye yürümeyeceği ilkesi ve davacının iptal kararından önceki dönemde 506 sayılı Kanun'un Ek 5. maddesinde belirtilen işkolu ve işyeri koşullarını taşımadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yaşlılık aylığı bağlanan kişilerin, yaşlılık aylığı almakta iken 4046 sayılı Kanun’un 21 inci maddesine göre iş kaybı tazminatından yararlanmaya devam edip edemeyecekleri.
Gerekçe ve Sonuç: 4046 sayılı Kanun'un 21. maddesindeki iş kaybı tazminatının amacının işsizlik nedeniyle oluşan gelir kaybını gidermek olduğu, yaşlılık aylığı almaya başlayan kişilerin ise gelir kaybı yaşamayacağı, iş kaybı tazminatı ile işsizlik ödeneği başvurusunun aynı mahiyette olduğu ve yaşlılık aylığı alanların işsizlik ödeneğinden de yararlanamayacağı gözetilerek, yaşlılık aylığı bağlananların iş kaybı tazminatından yararlanamayacağına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 4046 sayılı Kanun'un 21. maddesine göre iş kaybı tazminatından yararlanan kişilerin, yaşlılık aylığı almaya başladıktan sonra iş kaybı tazminatına hak kazanıp kazanamayacakları.
Gerekçe ve Sonuç: 4046 sayılı Kanun'un 21. maddesinin amacının işsizliğin ve gelir kaybının telafisi olduğu, iş kaybı tazminatının işsizlik sigortası niteliği taşıdığı, yaşlılık aylığı alanların fiilen işsizlik halinin ortadan kalktığı ve 4447 sayılı Kanun'un 52. maddesi gereğince yaşlılık aylığı alanların işsizlik ödeneğinin kesilmesi gerektiği, iş kaybı tazminatı başvurusunun işsizlik ödeneği başvurusu yerine de geçtiği gözetilerek, yaşlılık aylığı bağlanmaya başlandığı tarihten itibaren iş kaybı tazminatının kesilmesi gerektiği yönündeki ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesinin görüşü benimsenerek uyuşmazlık giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yaşlılık aylığı bağlanan kişilerin, yaşlılık aylığı almakta iken 4046 sayılı Kanun’un 21. maddesine göre iş kaybı tazminatından yararlanmaya devam edip edemeyecekleri.
Gerekçe ve Sonuç: İş kaybı tazminatının amacının işsizliğin yani gelir kaybının telafisi olduğu, yaşlılık aylığı bağlanmasıyla bu amacın ortadan kalktığı, 4447 sayılı Kanun'un 52. maddesi uyarınca yaşlılık aylığı alanların işsizlik ödeneğinin kesileceği ve iş kaybı tazminatı başvurusunun işsizlik ödeneği başvurusu yerine geçtiği gözetilerek, yaşlılık aylığı almaya başlayanların iş kaybı tazminatının kesilmesi gerektiği sonucuna varılarak ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesinin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: AYM'nin Trafik Sigortası Genel Şartları'na ilişkin bazı ibareleri iptal eden kararı sonrası, trafik kazalarından kaynaklanan iş gücü kaybı ve destekten yoksun kalma tazminatlarının hesabında, bakiye ömrün tespiti için hangi yaşam tablosunun (TRH 2010 veya PMF 1931) ve maluliyet oranının belirlenmesi için hangi mevzuatın uygulanacağı hususunda bölge adliye mahkemeleri arasında oluşan görüş ayrılığı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararları sonrası oluşan yeni hukuki durum ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları doğrultusunda, bakiye ömrün tespitinde TRH 2010 Yaşam Tablosu’nun, maluliyet oranının tespitinde ise kaza tarihinde yürürlükte olan işgücü kaybı mevzuatının uygulanması gerektiği gözetilerek, aksine karar veren bölge adliye mahkemeleri arasındaki uyuşmazlık giderilmiş ve uygulama birliği sağlanmıştır. - Uyuşmazlık: Yargılama devam ederken yapılan yasal değişiklikle, yargı kararının uygulanmamasından kaynaklanan manevi tazminat davasının artık kamu görevlisine değil, ilgili idareye karşı açılması gerektiği düzenlemesi karşısında, davalılar yönünden pasif taraf ehliyetinin sona erip ermediği ve davacılar lehine usulü kazanılmış hak oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28/4. fıkrasındaki değişikliğin kamu düzenini ilgilendirdiği, usul hükümlerinin derhâl uygulanması gerektiği ve değişiklik yapan kanunda derdest davalara uygulanmayacağına dair açık bir hüküm bulunmadığı gözetilerek, davalılar yönünden pasif taraf ehliyetinin sona erdiğine ve usulü kazanılmış hak oluşmadığına karar verilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Bakanlık müşaviri olarak ataması yapılan davacının, sendika üyeliğinin ve genel merkez yönetim kurulu üyeliğinin, 4688 sayılı Kanun'un 15. maddesi uyarınca sona erdiğine dair sendika genel merkez yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire'nin ilk bozma kararına uyulmasıyla davalı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu ve Özel Daire'nin, Anayasa ve uluslararası sözleşme hükümlerini göz ardı ederek verdiği ilk bozma kararının maddi hata içermediği, bu nedenle usuli kazanılmış hakkın ihlal edildiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı cinsel taciz suçu bakımından CMK'nın 251. maddesiyle getirilen basit yargılama usulünün uygulanmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünün yargılama sırasında uygulanmasının zorunlu bir süreç olmayıp hakimin takdirine bırakıldığı, her halükarda sanık lehine sonuç doğuracak hükümler içermediği ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararları da gözetilerek basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin değerlendirme yapılması gerektiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının isabetli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı cinsel taciz suçu bakımından CMK'nın 251. maddesinde düzenlenen basit yargılama usulünün uygulanmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünün uygulanmasının zorunlu bir süreç olmayıp hakimin takdir yetkisinde olması, her hâlükârda sanık lehine sonuç doğurmaması ve dosyanın olağanüstü kanun yolu aşamasına gelmiş olması gözetilerek, basit yargılama usulünün uygulanmasının zorunlu olmadığı kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı idarenin, davalı alt işverenin işçilerine ödediği kıdem tazminatlarını rücuen isteyebilmesi mümkün müdür?
Gerekçe ve Sonuç: 7166 sayılı Kanun'un ilgili hükümlerinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve bu iptal kararlarının geriye yürümeyeceği ilkesi gözetilerek, davacı idarenin rücu talebinin haklı olduğuna ve davalı alt işverenin kıdem tazminatlarından sorumlu olduğuna karar verilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına hükmedilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespitinde hangi tarihteki Yİ-ÜFE'nin esas alınacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7201 sayılı Kanun'un ek 3. maddesindeki "dava tarihi itibarıyla" ibaresinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olmasına rağmen, iptal kararlarının geriye yürümeyeceği ve davanın açıldığı tarihte bu hükmün yürürlükte olduğu gözetilerek, taşınmazın değerinin dava tarihi itibarıyla belirlenecek Yİ-ÜFE ile güncellenmesi gerektiği gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.