Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ada Bazında Değerlendirme”
- Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucunda taşınmazın yüzölçümünün komşu parsel lehine azaltıldığı iddiasıyla açılan uygulama kadastrosuna itiraz davasında, mahkemenin eksik inceleme yapıp yapmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uyduğunu belirtmesine rağmen, uyuşmazlığın çözümünde sadece dava konusu parselleri değil, ada bazında tüm parselleri ve komşu parsellerin durumunu, varsa kesinleşmiş davaları da dikkate alarak değerlendirmesi gerektiği, bu hususlara ilişkin ek bilirkişi incelemesi yaptırmadan eksik inceleme ile hüküm kurmasının hatalı olduğu gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye mi yoksa yönetici mi olduğu noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt hiyerarşisinde tek başına karar alma yetkisine sahip olmadığı, Danıştay ile ilgili kararları bir üst kurulun aldığı, ayrıca yargı yapılanmasının mahrem imamlara bağlı olduğu ve sanığın da bu imamlardan talimat aldığı gözetilerek, sanığın eyleminin TCK'nın 314/2. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu kabul edilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosuna yapılan itirazda, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin hüküm kurmak için yeterli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, uygulama kadastrosu itiraz davalarında gerekli olan detaylı araştırma ve inceleme yapılmadan, eksik bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ve istinaf kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sayısallaştırma kadastrosu sonucu taşınmazın yüzölçümünün azalmasına itiraz davasında, kadastro değişikliğinin dayanağı ve tespitlerin doğruluğu hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmaması, sayısallaştırma kadastro paftası ile tesis kadastro paftasının çakıştırılmaması ve davacı lehine oluşan usulü kazanılmış hakların gözetilmemesi nedeniyle, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar, kat maliki oldukları taşınmazlarda, kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesis edilirken arsa paylarının hatalı hesaplandığını ileri sürerek, arsa paylarının düzeltilerek tapuya tescilini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: İki ayrı parsel üzerinde ayrı ayrı kat mülkiyeti tesis edilmiş olması nedeniyle, parseller bir bütün olarak değerlendirilerek arsa paylarının düzeltilemeyeceği gözetilerek, davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin arsa sahipleri tarafından feshedilmesinin geçerliliği, aynen ifa ve tazminat istemleri.
Gerekçe ve Sonuç: Yüklenicinin ada bazında birleştirme taahhüdünü kararlaştırılan sürede yerine getirmediği gözetilerek, sözleşmelerin feshinin geçerli olduğu ve davacı yüklenicinin aynen ifa ile tazminat taleplerinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı sendikanın toplu iş sözleşmesi yapmak için gerekli çoğunluk şartını sağlayıp sağlamadığı ve üyeliklerin irade sakatlığı ile alınıp alınmadığına ilişkin yetki tespitine itiraz davası.
Gerekçe ve Sonuç: Bakanlığın yetki tespitinin usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin iddialarını destekleyecek yeterli ve geçerli delil sunulamadığı, bilirkişi incelemesindeki eksikliklerin ve ek rapor talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi gerekçesinin hatalı olmasının sonuca etkili olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucu belirlenen taşınmaz sınırı ile davacı tarafından ileri sürülen sınır uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, uygulama kadastrosu itiraz davasında gerekli araştırma ve incelemenin yapılmamış olması, özellikle tesis kadastrosu ve uygulama kadastrosu sınırları arasındaki farklılıkların nedeninin somut olarak ortaya konulmaması, taşınmazlar arasındaki sınırın hangi tipte olması gerektiğinin tespit edilmemesi ve tesis kadastrosu sırasında hata yapılıp yapılmadığının belirlenmemesi, ayrıca davacının talebinin mülkiyet talebi niteliğinde olup olmadığının ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmemesi gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucu Hazine adına kayıtlı taşınmazların yüzölçümlerinde meydana gelen eksilmeye karşı açılan uygulama kadastrosuna itiraz davasında, uygulama kadastrosunun hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, ilk tesis kadastrosundaki hataların uygulama kadastrosu ile giderildiği ve uygulama kadastrosunun usulüne uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369/1 ve 371. maddeleri gözetilerek, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapmak amacıyla örgüt kurma, örgüte üye olma ve örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından mahkumiyet kararlarının hukuki olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin, aralarındaki hiyerarşik ilişki, iletişim yöntemleri, uyuşturucu maddenin miktarı ve niteliği, planlama ve iş bölümü gibi unsurlar gözetildiğinde, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve bu örgüte üye olma suçlarının unsurlarını oluşturduğu, dolayısıyla örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan cezalandırılmalarının yerinde olduğu değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı ve davalıların işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olup olmadıkları hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ...Mobil İletişim Hizmetleri A.Ş.'nin asıl işlerinden olan baz istasyonları kurulum, montaj, arıza ve bakım işlerini alt işveren şirketler vasıtasıyla yerine getirdiği ve bu işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olduğu gözetilerek, davalılar arasında hukuka uygun bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu ve davalıların işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı ve davacının işçilik alacaklarından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ... Mobil İletişim Hizmetleri A.Ş.'nin asıl işlerinden olan baz istasyonları kurulum, montaj, arıza ve bakım işlerini alt işveren şirketler vasıtasıyla yerine getirmesi ve bu işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirmesi nedeniyle davalılar arasında hukuka uygun asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu gözetilerek, davalıların işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğuna dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.