Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ada ve Parsel Değişikliği”
- Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, mahkemenin bozma kararına uyma şekli ve kazanılmış hak ihlali olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uyarken bazı taşınmazların değerini hesaplarken gelir metodunu yanlış uygulayarak kazanılmış hak ihlali yaptığı, ağaç ve yapı bedellerini hesaba katmadığı ve parsel numaralarını hatalı kullandığı gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkin talepten feragat edilmesinden sonra, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat istenmesi üzerine zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazlarının değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların 1957 yılında yapılan kadastro çalışmaları ile orman sınırları içerisinde kaldığının tespit edilmesi, davacıların kadastro tutanaklarına karşı 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun öngördüğü 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itiraz etmemeleri ve 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi uyarınca açılması gereken tazminat davası için de 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olması nedeniyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkeme kararının icrası sırasında davaya konu olmayan taşınmazlardaki payların da hatalı olarak devredildiği iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açılması.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporunda tescil işlemlerinde yolsuzluk tespit edilmesine rağmen, davacıların hatalı devredilen pay oranlarının ve yeni imar uygulamaları sonucu oluşan parsellerdeki haklarının net olarak belirlenmediği, imar uygulamalarının dayanaklarının ve dağıtım cetvellerinin dosyaya sunulmadığı, resmi senetteki pay oranı ile imar cetvelindeki pay oranı arasındaki farkın açıklanmadığı gerekçesiyle eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazların davacıya ait olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine, bazı davalıların davayı kabul etmesine rağmen mahkemenin bu hususu dikkate almaması ve eksik hüküm kurması nedeniyle uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların bir kısmının açıkça davayı kabul etmelerine rağmen, mahkemenin bu kabul beyanlarını dikkate almayarak eksik ve infaza elverişli olmayan bir hüküm kurması, ayrıca kadastro sonrası yeni parsel numaraları yerine eski parsel numaraları üzerinden hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında davalılara yaptığı taşınmaz devrinin muris muvazaası olup olmadığı, iptal ve tescil ile bedel veya tenkis taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların delilleri, iddia ve savunmaları ile dosya kapsamına göre usul ve hukuka uygun olduğu değerlendirilerek, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı bazı taşınmaz devirlerinin tenkis ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak iptal ve tesciline ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tenkis davası yönünden hak düşürücü süre geçmiş olsa da, muris muvazaası iddiasına konu taşınmazlardan bir kısmı hakkında daha önce kesin hüküm oluşmuş, bir kısmı davacı adına kayıtlı, bir kısmı mirasbırakanla ilgisi olmayan kişilerden davalılara geçmiş, bir kısmı bağış yoluyla devredildiği için muris muvazaası hükümlerinin uygulanamayacağı, bir kısmı da dava dışı kişilere devredildiği için husumet yokluğu bulunduğu gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Orman tahdit sınırları içerisinde kalan taşınmazlar hakkında açılan tapu iptali ve tescil davasında, tapu kayıtlarında beyan ve şerh sahibi olan kişilerin davaya taraf olarak dahil edilip edilmeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa'nın 169. maddesi ve 6831 sayılı Orman Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca ormanlar üzerindeki kısıtlayıcı şerhlerin Anayasaya ve yasalara aykırı olduğu ve orman olarak belirlenen alanlardaki şerhlerin terkin edilmesi gerektiği, bu nedenle de karardan etkilenecek olan beyan ve şerh sahiplerinin davaya taraf olarak dahil edilmesinin zorunlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında bazı taşınmazlarını çocuklarından mal kaçırmak amacıyla satış gibi göstererek davalı torunlarına devrettiği iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasında, satışların muvazaalı olup olmadığı ve davalıların alım gücünün bulunup bulunmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların taşınmazları satın alma gücünün bulunduğu, satış bedellerinin mirasbırakanın hesabına yatırıldığı ve terekeden çıktığı, tanık beyanlarının mirasçıdan mal kaçırma amacını ispat için yeterli olmadığı gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların (... ailesi) tutunduğu tapu kayıtlarının hukuken geçerli olup olmadığı, davalıların zilyetliğinin tapu kaydının hukuki kıymetini kaybettirip kaybettirmediği, tapu kayıtlarına kapsam tayini gerekip gerekmediği, dava konusu taşınmazın orman olup olmadığı ve zilyetlik yoluyla iktisabını engelleyen bir durumun bulunup bulunmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu 224 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden, davalı zilyedin zilyetliğinin kanıtlanamamış olması, davacıların tapu kayıtlarının hukuki değerini kaybettiği anlamına gelmediğinden ve bu kayıtların kapsam tayininin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesine uygun yapılmamış olması gözetilerek direnme kararı bozulmuş; diğer parseller yönünden ise davalıların zilyetliğinin Medeni Kanun'un yürürlük tarihinden önce en az 10 yıllık süreyi kapsadığının kanıtlanması ve davacıların tapu kayıtlarının dayandığı taşınmazların mirî arazi niteliğinde olması nedeniyle, 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesi gereğince tapu kayıtlarının hukuki kıymetini yitirdiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında açılan nitelikli dolandırıcılık davasında, eylemin suçun unsurlarını oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, müteahhitlik sözleşmesi kapsamında yaptığı kısmi inşaat işleri ve akabinde müteahhitlik değişikliği ile sözleşmeye tarafların devam etmeme iradelerini açıkça ortaya koymaları karşısında, sanığın eylemlerinin hileli davranış niteliğinde olmadığı ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın hukuki nitelikte olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, uyuşmazlığa konu taşınmazların orman içi açıklık vasfında olup olmadığı ve tarafların ileri sürdüğü tapu kayıtlarının bu taşınmazları kapsayıp kapsamadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Orman içi açıklıkların zilyetlikle kazanılamayacağı, ancak eski tarihli tapu kayıtları ile ispatlanmaları halinde özel mülkiyete konu olabileceği, mahkemenin ise bu hususta yeterli araştırma ve inceleme yapmadığı, taşınmazların orman içi açıklık olup olmadığı konusunda tereddütleri giderecek şekilde değerlendirme yapmadığı ve tapu kayıtlarının kapsamını belirlemediği gözetilerek, 8. Hukuk Dairesi’nin onama kararı kaldırılmış ve yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, orman sınırları dışına çıkarılan ve tabiat parkı ilan edilen taşınmazlar üzerindeki zilyetlik iddialarına dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil, kullanım şerhi verilmesi ve iade talepli davaların reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların daha önce orman sınırları içerisinde yer alması ve sonrasında tabiat parkı olarak tahsis edilmesi nedeniyle özel mülkiyete konu olamayacağı, Hazineye ait taşınmazlar üzerinde zilyetlik ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülkiyet hakkı kazanılamayacağı, iade talebinin ise idari yargı görevine girdiği gözetilerek, yerel mahkeme kararları onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.