Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Adli Arama Kararı”
- Uyuşmazlık: Fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram/genel tatil ücreti alacakları davalarında, davalı işverene karşı başka davaları da bulunan tanıkların beyanlarının hükme esas alınıp alınamayacağı hususunda Bölge Adliye Mahkemeleri arasında uyuşmazlık olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Her ne kadar ilk bakışta husumetli tanık beyanlarının değerlendirilmesinde farklı içtihatlar varmış gibi görünse de, uyuşmazlığa konu kararların dayandığı somut olayların, işin niteliği, çalışma düzeni, ücret miktarı, deliller ve tanık beyanları bakımından farklılık göstermesi nedeniyle, Bölge Adliye Mahkemeleri kararları arasında 5235 sayılı Kanun'un 35. maddesi anlamında bir uyuşmazlık olmadığı gözetilerek, uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İçişleri Bakanlığı'nın ihale yoluyla bir alt işverene verdiği çağrı hizmetinde çalışan işçinin, ihale süresi sonunda işveren değişince aynı işyerinde yeni işverenle çalışmaya devam etmesi durumunda, önceki işverenle olan iş sözleşmesinin feshedilmiş sayılıp sayılmayacağı ve işçinin kıdem ile ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususunda bölge adliye mahkemeleri arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Benzer bir uyuşmazlıkta Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin daha önce verdiği kararda, her dosyadaki delil durumuna göre ispat hususunun farklılık gösterebileceği ve bölge adliye mahkemelerinin dosya kapsamındaki deliller ve somut olayın koşullarına göre karar verdiği gözetilerek, bölge adliye mahkemeleri arasında uyuşmazlık bulunmadığına ve uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, istinaf mahkemesinin gerekçesinde kusur oranlarını değiştirip hüküm fıkrasında ilk derece mahkemesinin kusur belirlemesini onaması nedeniyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin gerekçesinde kusur oranlarını belirleyip hüküm fıkrasında ilk derece mahkemesinin kusur belirlemesine ilişkin istinaf talebini esastan reddetmesi, gerekçe ile hüküm arasında çelişki yarattığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçüstü hallerinde ve sonrasında yapılan takipte yakalanan kişiler üzerinde ve araçlarında yapılan aramaların CMK’nın 90/4. maddesi ile PVSK’nın 13/1-A ve Ek 6. maddeleri uyarınca hukuka uygun, iletişimin tespiti sonucu yapılan fiziki takipte durdurulan araçta, adli arama kararı veya yazılı arama emri olmaksızın yapılan aramanın ise hukuka aykırı olduğu gözetilerek, Özel Daire bozma ilamı kısmen kaldırılmış ve dosya esas incelemesi için Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet kararına dayanak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve delillerin hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin, sanık hakkında uyuşturucu ticareti yaptığına dair istihbari bilgi edinmelerine rağmen, CMK'nın ilgili hükümlerine uygun bir adli arama kararı almaksızın sanığın üzerinde arama yapmalarının hukuka aykırı olduğu, bu nedenle elde edilen uyuşturucu maddenin hükme esas alınamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhbar üzerine araçta yapılan aramada uyuşturucu madde ele geçirilmesi üzerine, adli arama kararı olmadan elkonulan maddenin hukuka uygun delil olup olmadığı ve sanıkların suçüstü sayılıp sayılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İhbar üzerine araçta bulunan sanıkların kaçmaya çalışması üzerine kolluk görevlilerinin makul şüpheye dayanarak durdurma yetkisini kullandıkları, aracın dışarıdan görünen kısımlarında ve sanık üzerinde yapılan yoklamada uyuşturucu madde ele geçirilmesinin suçüstü hali oluşturduğu, bu nedenle adli arama kararı aranmaksızın el konulan maddenin hukuka uygun delil olduğu ve sanıkların suçüstü halinde yakalandıkları gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanıkların mahkûmiyetine sebep olan araç aramasının, önleme araması kararıyla yapılmış olmasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar hakkında iletişimin tespiti ve fiziki takip kararları bulunması, olay günü şüpheli araçların takibi sırasında yaşananlar ve kaçma girişimleri, uyuşturucu maddenin ele geçirildiği aracın sürücüsünün kimliğinin önceden tespit edilmiş olması gibi olgular birlikte değerlendirildiğinde, kolluk görevlilerinin polisin tecrübesine ve içinde bulunduğu durumdan edindiği izlenime dayanan makul bir sebebe dayanarak aracı durdurduğu ve Diyarbakır 2. Sulh Ceza Mahkemesinin önleme arama kararına istinaden yapılan aramanın hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün, yapılan aramanın hukuka uygun olup olmadığı noktasında eksik araştırma gerekçesiyle bozulmasına dair Yargıtay kararı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının suçüstü hali gerekçesiyle yaptığı itirazın değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk tarafından sanığın aracının durdurulması ve içindeki şahsın üzerinde uyuşturucu madde bulunması üzerine, aracın önleme arama kararının kapsamındaki bir yere götürülerek yapılan aramanın, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde dahi önceden alınmış genel nitelikli önleme araması kararına dayanılarak yapılamayacağı, CMK’nın adli arama hükümleri uyarınca arama kararı alınması gerektiği, bu hususun araştırılmadan hüküm kurulmasının eksik araştırma nedeni ile hukuka aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa ait çantada ele geçirilen uyuşturucu maddenin, önleme araması kararı ile elde edilmesi nedeniyle hukuka aykırı delil olup olmadığı ve bu delile dayanılarak mahkûmiyet kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında uyuşturucu madde nakledeceğine dair istihbari bilgi bulunması, kolluk görevlilerinin önleme araması kararı ile arama yetkisine sahip olması, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde adli arama kararı alınmasının güçlüğü ve önleme araması kararına istinaden yapılan aramanın hukuka uygunluğu gözetilerek, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İstihbari bilgiye dayalı olarak araçta ve evde yapılan aramaların hukuka uygun olup olmadığı ve elde edilen uyuşturucu maddelerin suçun ispatı için kullanılıp kullanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Araçta yapılan aramanın, olay yeri ve tarihi kapsayan önleme araması kararına istinaden yapılmış olması, kolluk görevlilerinin elinde adli arama kararı alınmasını gerektirecek yeterli bilginin bulunmaması ve uyuşturucu maddelerin toplum sağlığı açısından tehlike oluşturması gözetilerek hukuka uygun yöntemle elde edildiğine, evde yapılan aramada ise sanığın uyuşturucu maddeyi başkalarına kullandırdığına dair kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bir kısım yönünden kaldırılmasına, diğer kısım yönünden ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Önleme araması kararına istinaden yapılan aramada ele geçirilen uyuşturucu maddelerin hukuka aykırı delil olup olmadığı ve hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin uyuşturucu madde sevkiyatı yapılacağına dair soyut istihbari bilgi üzerine, önleme araması kararı kapsamında aracı durdurup sanığın üzerinde ve aracında arama yapmalarının ve sonucunda uyuşturucu madde ele geçirmelerinin hukuka uygun olduğu, bu nedenle ele geçirilen uyuşturucu maddelerin hukuka aykırı delil sayılamayacağı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ilişkin Yargıtay 20. Ceza Dairesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerine yapılan ihbarın genel ve soyut nitelikte olup, başkaca somut emarelerle desteklenmemesi, ancak ihbarın alınmasını müteakip kolluk görevlilerinin şüphelilerin bulunduğu araca müdahale etme hak ve gerekliliğinin doğması, Şarköy Sulh Ceza Hâkimliğince verilen önleme araması kararının olay yeri ve zamanını kapsaması, arama işleminin önleyici nitelikte olması ve usulüne uygun olarak gerçekleştirilmesi hususları gözetilerek, ele geçirilen uyuşturucu maddelerin hukuka uygun delil olarak kabul edilmesi ve Yargıtay 20. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.