Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Adli tatil”
- Uyuşmazlık: Tutuklu işlerde adli tatil süresince temyiz süresinin işleyip işlemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: CMK’nın 331/4. maddesinde adli tatilde sürelerin işlemeyeceği kuralının açık bir istisnası bulunmaması, tutuklu sanıkların kanun yoluna başvurma ve mahkemeye erişim haklarını kısıtlamaması gerektiği ve kanun koyucunun tutuklu sanığın temyiz süresini kısıtlayacak bir istisnayı açıkça düzenlememiş olması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilerek, sanık ve müdafisinin temyiz taleplerinin süresinde olduğu kabul edilmiştir. - Uyuşmazlık: Tutuklu sanıklar bakımından adli tatilde temyiz süresinin işleyip işlemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 331/4. maddesinde adli tatilde sürelerin işlemeyeceğine ilişkin genel kuralın, tutuklu sanıklar bakımından açık bir istisnası bulunmaması, bu konuda aleyhe yorum yapılamayacağı ve temel hakların sınırlandırılması ilkeleri gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, tutuklu sanığın adli tatilde temyiz süresinin işlemeyeceği yönündeki itirazının reddine ve Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararının tefhimi üzerine süre tutum dilekçesi ile istinaf yoluna başvurulan davada, gerekçeli istinaf dilekçesinin ilk derece mahkemesi kararının tebliğinden itibaren iki haftalık istinaf süresi geçtikten sonra sunulması halinde, gerekçeli istinaf dilekçesinin makul sürede verilip verilmediği ve HMK’nın 355. maddesine göre yapılan istinaf incelemesinde dikkate alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesi kararında hükme ilişkin tüm hususların gerekçeli karar ile birlikte açıklanmış olması, istinaf yoluna başvuru süresinin gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren başlaması ve davalının iki haftalık sürede istinaf nedenlerini belirtir dilekçe vermemesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davalının süresinden sonra sunduğu gerekçeli istinaf dilekçesine değer verilmeyerek HMK’nın 355. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı yönünden incelenmesi gerektiği belirtilerek verilen direnme kararının onanmasına, ancak davalının temyiz itirazlarının kamu düzeni yönünden incelenmesi ve Bölge Adliye Mahkemesince verilen karara yönelik taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Adli tatil içinde tebliğ edilen, adli tatilde görülmesi mümkün olmayan bir davaya ilişkin karara karşı yapılan temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Adli tatil içinde yapılan tebligatın geçerli olduğu, ancak temyiz süresinin adli tatilin bitiminden itibaren işlemeye başlayacağı ve somut olayda katılan vekilinin temyiz başvurusunun bu süreye göre geç yapıldığı gözetilerek, Özel Daire'nin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazasında hayatını kaybeden ve kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olan aracın sürücüsünün hak sahiplerinin, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında üçüncü kişi sayılıp sayılamayacağı ve sigorta şirketinin sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları gereğince, kazada %100 kusurlu olan sürücünün, kendi kullandığı aracın işleteni sıfatıyla üçüncü kişi olarak kabul edilemeyeceği ve dolayısıyla hak sahiplerinin de üçüncü kişi sayılamayacağı, bu nedenle sigorta şirketinin sürücünün hak sahiplerine karşı sorumlu olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşlemden kaldırılan davanın, üç aylık yenileme süresinin son gününün adli tatile rastlaması halinde, yenileme dilekçesinin süresinde verilip verilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK'nun 409/5. maddesindeki üç aylık yenileme süresinin sonunun adli tatile rastlaması halinde, sürenin HUMK'nun 177. maddesi gereğince adli tatilin bitiminden itibaren yedi gün uzamış sayılacağı ve yenileme dilekçesinin bu süre içinde verilmesinin geçerli olacağı gözetilerek, direnme kararının onanmasına, ancak Özel Dairece incelenmeyen sair temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde ödeme emrinin tebliğinden itibaren işlemeye başlayan 30 günlük ödeme süresinin son gününün adli tatile denk gelmesi halinde, sürenin HMK’nın adli tatile ilişkin hükümleri uyarınca uzayıp uzamayacağı ve bu durumun tahliye talebinin süresinde açılıp açılmadığına etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ve İflas Kanunu’ndaki (İİK) süreler hakkında Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) adli tatile ilişkin hükümlerinin uygulanamayacağı, İİK’nın 19. maddesindeki süre hesaplama hükümlerinin geçerli olduğu ve bu nedenle ödeme süresinin adli tatilde bitmesi halinde dahi HMK’ya göre uzatılmayacağı gözetilerek, davanın süresinde açıldığı ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tutuklu sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün, 6284 sayılı Kanun uyarınca davaya katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekiline tebliğinden sonra yapılan temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun uyarınca davaya katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekiline tebliğden sonraki temyiz başvurusunun, sanığın tutuklu olması sebebiyle adli tatil süresinin işlemeye devam etmesi ve tebliğ mazbatasında yedi günlük temyiz süresi belirtilmesine rağmen başvurunun bu sürenin dışında yapılması nedeniyle süresinde olmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilmiş ve Özel Daire bozma kararı kaldırılarak temyiz istemi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazlarını davalıya devrinin muvazaalı olup olmadığına ve davalının tapu kaydının iptal edilip davacı adına tescil edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının cevap dilekçesi verme süresinin adli tatile denk gelmesi nedeniyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 104. maddesi uyarınca uzadığı ve davalının cevap dilekçesini süresinde verdiği, bu nedenle davalının savunma ve delillerinin toplanmadan eksik inceleme ile hüküm kurulmasının usul hükümlerine aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Soybağının reddi davasına ilişkin istinaf başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Soybağının reddine ilişkin davaların adli tatilde görülebilen davalardan olması ve bu nedenle istinaf süresinin adli tatilde durmaması, davalı vekilinin istinaf başvurusunun yasal süreyi geçirmesinden dolayı Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.