Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Adres Araştırması”
- Uyuşmazlık: Davalıların adreslerinin dava dilekçesinde eksik bildirilmesi nedeniyle, davacıya adresleri tamamlaması için verilen kesin süre içinde tamamlanmaması üzerine davanın açılmamış sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların TC kimlik numaralarının dava dilekçesinde yer alması ve davacının açık adresleri bilmediğini beyan etmesi karşısında, mahkemenin 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca resen adres araştırması yapması gerektiği gözetilerek, HMK’nın 119/2. maddesinin uygulanma yeri olmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıların adreslerinin dava dilekçesinde eksik bildirilmesi nedeniyle, HMK 119/2 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların TC kimlik numaralarının bildirilmiş ve davacı vekilinin adresleri bilmediğini beyan etmiş olması, HMK 119/2’nin uygulanmasını engellediğinden, mahkemenin 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre adres araştırması yapması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ticaret sicilinde kayıtlı adresi gerçekte bulunmayan bir şirkete, tebligat kanununa uygun tebligat yapılmadan ihalenin feshi isteminin reddedilmesi üzerine yapılan yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Gerçekte var olmayan ticaret sicilinde kayıtlı adrese Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılamayacağı, ancak tüzel kişiler için adres araştırması yapılmasına gerek olmadan Tebligat Kanunu'nun 28. maddesine göre ilanen tebliğ yapılabileceği ve bu durumda satış ilanının ilanen tebliğinin usulüne uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ilanen tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı ve dava zamanaşımının dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığa gerekçeli kararın tebliği için gerekli yasal işlemlerin tam olarak yerine getirilmemesi ve özellikle resmî kurumlardan adres araştırması yapılmadan ilanen tebliğe karar verilmesi nedeniyle tebliğin usulsüz olduğu, bu nedenle sanık müdafisinin temyizinin süresinde olduğu ve ayrıca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarih ile denetim süresi içerisinde işlenen yeni suç nedeniyle mahkumiyet kararının kesinleştiği tarih arasında geçen sürenin de hesaba katılmasıyla dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davasında, kamulaştırma işlemlerinin davacı murisine tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı ve buna bağlı olarak davanın dinlenebilmesi için yasal engel bulunup bulunmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarece yapılan adres araştırması sonucu tespit edilen adrese tebligat çıkarılmış, akabinde bila tebliğ iade edilmesi üzerine gazete aracılığıyla ilanen tebligat yapıldığı, gazete ilanlarında ise taşınmazın parsel numarası, yüzölçümü, metrekare fiyatı, istimlak bedeli, malik, baba adı ve hissesinin eksiksiz yer aldığı gözetilerek ilanen tebligatın usulüne uygun olduğu ve direnme kararının onanması gerektiği sonucuna varılmıştır. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma işlemine ilişkin tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı ve buna bağlı olarak kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin, 6830 sayılı İstimlak Kanunu'nun 13. maddesine uygun olarak adres araştırması yapıp, adres bulunamaması üzerine ilanen tebligat gerçekleştirdiği, davacının ise ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde bedel artırım davası açmadığı gözetilerek, kesinleşmiş kamulaştırma bedeli ve işlemi mevcut iken kamulaştırmasız el atma davası açılamayacağı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibinde düzenlenen sıra cetveline itiraz eden alacaklının, cetvelde kendisinden önce gelen diğer alacaklının icra dosyasındaki ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürerek şikayette bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 142. maddesi uyarınca sıra cetveline itiraz hakkı olan alacaklının, diğer alacaklıların icra dosyalarındaki takip hukukuna aykırı işlemlerinin kendi sırasına etkili olduğunu ileri sürerek şikayette bulunabileceği, bu kapsamda borçluya yapılan ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünün şikayet konusu yapılabileceği ve somut olayda tebligatın 7201 sayılı Kanun'un 21/2 ve 23/8. maddeleri ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine aykırı şekilde yapıldığı gözetilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmaz açık artırma ilanının borçluya usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İhale alıcısına, bölge adliye mahkemesinin direnme kararı ve borçlu vekilinin temyiz dilekçesinin, Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bilinen en son adresine normal yolla tebliğ edilmesi gerekirken, usulsüz bir şekilde Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşıldığından, usulüne uygun tebligat yapılması için dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davasında, davalıların adreslerinin meçhul olması sebebiyle yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 28. maddesi uyarınca ilanen tebligat yapılabilmesi için tebligat muhatabının kimliğinin bilinmesi, adresinin meçhul olması ve tebligatı çıkaran merci tarafından resmi ve özel kuruluşlardan adres araştırması yapılması gerektiği, somut olayda ise davalıların adreslerinin kanunda öngörülen şekilde araştırılmadan ilanen tebligat yapıldığı ve ilan örneğinin mahkeme divanhanesinde askıya çıkarılmadığı gözetilerek, tebligatın usulüne uygun olmadığı kabul edilmiş ve dosyanın, davalılara Tebligat Kanunu hükümlerine uygun tebligat yapılması için mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde borçluya yapılan ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca mernis adresine tebligat yapılabilmesi için tebliğ evrakı üzerinde, tebliği çıkaran merci tarafından, adresin mernis adresi olduğuna ve 21/2. maddeye göre tebliğ yapılacağına dair açık bir şerh bulunması gerektiği, aksi halde tebliğin usulsüz olacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı tazminat davasında, davacılar murisine yapılan kamulaştırma işleminin tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı ve davacıların tazminat talep etme hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacılar murisine kamulaştırma işleminin tebliğinin usulüne uygun yapılmadığı, gerekli adres araştırmalarının yapılmadan ilanen tebligata geçildiği, bu nedenle de davacıların kamulaştırmasız el atma tazminatı talep etme hakkının bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vasiyetnamenin açılması davasında, iki ayrı sulh hukuk mahkemesinin yetkisizlik kararı vermesi üzerine görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yetkisizlik kararlarından birinin kesinleşmemiş olması ve yetkisizlik kararlarına konu adreslerde kolluk marifetiyle adres tespiti araştırması yapılmamış olması nedeniyle yargı yeri belirleme koşullarının oluşmadığı gözetilerek dosyanın mahalline iadesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.