Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ailenin Korunması”
- Uyuşmazlık: Çocuğun cinsel istismarı suçundan sanığın ceza ehliyetinin araştırılmasına gerek olup olmadığı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılıp katılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın çocukların cinsel istismarı davalarına katılabilme hakkı bulunduğu, Bakanlığın bu davadan haberdar edilmemiş olmasının ve Bakanlığa gerekçeli karar tebliğ edilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğu, bu eksikliğin giderilmesi ve Bakanlığın da temyiz hakkını kullanabilmesi için dosyanın Yargıtay 14. Ceza Dairesine tevdi edilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçinin, eş durumu mazereti nedeniyle başka bir ile tayin talebinin reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23. madde hükmü gereğince sürekli işçi kadrosuna geçenlerin çalıştıkları teşkilat ve birimde istihdam edilmelerinin öngörülmesi ve toplu iş sözleşmesi hükmünün KHK hükmüne aykırı olarak uygulanmasının mümkün olmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında nitelikli öldürme suçuna teşebbüs ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine dair Yargıtay 1. Ceza Dairesi ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılma hakkının bulunup bulunmadığı hususunda direnme kararı üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve Anayasa'nın 36. ve 40. maddeleri uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kadın ve çocuklara yönelik şiddet içeren davalara katılma hakkı bulunduğu, yerel mahkemece bu hakkın sağlanabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesi gerektiği, ancak bu hususun bozma nedeni yapılamayacağı gözetilerek, mahkumiyet hükmünün Bakanlığa tebliğ edilmesi ve Bakanlığın temyiz hakkını kullanmasının sağlanması için dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davalarında, 4721 sayılı TMK'nın 199. maddesi kapsamında ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerin yerine getirilmesini önleyici bir durumun mevcut olup olmadığı ve davaların kabul şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamı değerlendirildiğinde, ailenin ekonomik varlığının korunmasını gerektirecek veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülükleri yerine getirmekten kaçınmaya yönelik bir davranışın kanıtlanamadığı, bu nedenle de ilk derece mahkemesinin davaları reddetmesinin ve bölge adliye mahkemesinin de bu kararı onamasının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK'nın 102/1-1. cümle kapsamında kalan basit cinsel saldırı suçunu mu yoksa aynı Kanun'un 102/1-2. cümlesinde düzenlenen sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı suçunu mu oluşturduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un 20/2. maddesi ve bu Kanunun Uygulama Yönetmeliği'nin 46. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sanık hakkında açılan kamu davasına katılma hakkı bulunduğu ve bu hakkın kullanılabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesinin ve gerekçeli kararın tebliğ edilmesinin zorunlu olduğu gözetilerek, dosyanın Bakanlığa tebliğ edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı erkeğin malvarlığı üzerindeki tasarruf yetkisinin, ailenin ekonomik varlığının korunması gerekçesiyle sınırlandırılıp sınırlandırılmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadın tarafından sunulan delillerin, davalı erkeğin ailesinin ekonomik varlığını tehlikeye düşürecek şekilde tasarrufta bulunduğunu veya evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçındığını ispatlamaya yeterli olmadığı değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eşlerden birinin, diğer eşin ailenin ekonomik varlığını tehlikeye düşürecek şekilde tasarruflarda bulunması nedeniyle tasarruf yetkisinin sınırlandırılıp sınırlandırılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların fiilen ayrı yaşadıkları ve davalı eşin mal varlığının bir kısmını elden çıkarma yönünde girişimlerde bulunduğu anlaşıldığından, ailenin ekonomik varlığının korunması için TMK 199. maddesi koşullarının oluştuğu gözetilerek, istinaf mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay’ın bozma ilamına uygun olarak verilen, evlilik birliğinin ekonomik varlığının korunması amacıyla eşin taşınmazlar üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına ilişkin kararın hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların fiilen ayrı yaşadıkları ve davalı eşin mal varlığının bir kısmını elden çıkarma girişiminde bulunduğu, ailenin ekonomik varlığının korunması için davalının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını gerektirecek koşulların oluştuğu gözetilerek, bozma kararına uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunda, mağdurun ruh sağlığının bozulmasına ilişkin raporun hangi tarih esas alınarak düzenlenmesi gerektiği ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın davaya katılıp katılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: TCK’nın 103/6. maddesi kapsamında mağdurun ruh sağlığının bozulduğuna dair raporun düzenlenmesi için öngörülen 6 aylık sürenin, zincirleme suçlarda son eylem tarihinden itibaren başlaması gerektiği ve Bakanlığın davaya katılma hakkının bulunmasına rağmen, mevcut yargılamada katılan vekillerinin temyiz hakkını kullanarak etkin bir denetim sağladıkları gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında fuhuş suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün, hukuka aykırı delillere dayalı olup olmadığı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılıp katılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın fuhuş eyleminin cebir, tehdit, hile veya çaresizlikten yararlanma olmaksızın gerçekleştiği, mağdurların rızasının bulunduğu ve bu nedenle 6284 sayılı Kanun kapsamında şiddet tanımı içine girmediği, dolayısıyla Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılma hakkının olmadığı ve davadan haberdar edilme zorunluluğunun bulunmadığı, ancak suçta kullanılan aracın sahibinin davaya katılma talebinin değerlendirilmemiş olması nedeniyle gerekçeli kararın kendisine tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına ve aracın sahibine tebligat yapılmak üzere dosyanın Yargıtay 18. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı erkeğin, boşanma davası devam ederken satılığa çıkardığı taşınmaz için, ailenin ekonomik varlığının korunması amacıyla tasarruf yetkisinin sınırlandırılıp sınırlandırılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Evliliğin kısa sürmesi, taşınmaz ve aracın evlilik öncesi edinilmiş kişisel mal olması, ailenin ekonomik varlığının ciddi tehlikede olduğunun ispatlanamaması ve taraflar arası menfaat dengesi gözetilerek, davalı erkeğin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına gerek olmadığına dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun'a göre verilen tedbir kararına aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması geri bırakılan sanık hakkında, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un yürürlüğe girmesiyle yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 23. maddesi uyarınca, kanunun yürürlüğe girmesinden önce 4320 sayılı Kanun hükümlerine göre verilen kararların uygulanmasına devam olunacağı ve bu kapsamda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına ilişkin yargılamanın da aile mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesince yürütülmesi gerektiği gözetilerek, asliye hukuk mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.