Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Akdin İfası”
- Uyuşmazlık: Eser sözleşmesi ve ek protokol uyarınca kararlaştırılan cezai şart alacağının tahsili için yapılan icra takibine yapılan itirazın iptali isteminin kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmede akdin ifası ile birlikte cezai şartın istenebileceğine dair hüküm bulunmaması ve davalı yüklenicinin ek protokol gereğince teslimde gecikmesine rağmen davacı iş sahibince ifadan vazgeçilerek cezai şart istenmemesi ve gecikmiş ifa kabul edilmesi nedeniyle, seçimlik cezai şartta ifa veya ceza seçeneğinden birinin tercih edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacı avukata açılan dava sonucu alınan ilamın icrası için yetki vermemesinin avukatın haklı nedenle istifa etmesine neden olup olmadığı ve avukatın icra safhası için de ücret talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Vekaletnamede icra takibi yetkisi bulunmasına rağmen, taraflar arasındaki sözleşmenin sadece dava açılması işini kapsadığı, davalı şirketin icra takibi yapılmaması yönündeki talebinin azil niteliğinde olmadığı ve avukatın istifasının haksız olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Ölünceye kadar bakma akdiyle devredilen taşınmazın, bakım yükümlülüğünün yerine getirilmemesi sebebiyle geri alınması ve bakım alacaklısına irat bağlanması talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki ilişkinin bozulması ve birlikte yaşamanın imkansız hale gelmesi nedeniyle akdin ifasının imkansızlaştığı, bu nedenle davacının bakım alacağının irat olarak karşılanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalıların sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle uğranılan zararın kapsamı ve miktarına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, dava öncesi gönderdiği ihtarnamede menfi zarar kapsamında belirli alacak kalemlerini talep etmesi ve davalıların da fesih iradesini beyan etmesiyle sözleşmenin karşılıklı feshedildiğinin kabulü, davacının ihtarname ile bağlı olması ve sonradan müspet zarar talebinde bulunamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin müspet zararın tazminine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Düğün fotoğraflarının teslim edilmemesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında görevli mahkemenin tüketici mahkemesi mi yoksa genel mahkeme mi olduğu hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmenin, nikah salonu hizmeti yanında fotoğraf çekimi gibi eser sözleşmesi hükümlerini de içeren karma nitelikte bir sözleşme olduğu, ancak uyuşmazlığın fotoğraf çekim yükümlülüğünün yerine getirilmemesinden kaynaklandığı ve bu kısmın eser sözleşmesi niteliğinde olduğu, ayrıca dava ve sözleşme tarihlerinde yürürlükte olan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un eser sözleşmelerini kapsamına almadığı gözetilerek, davanın genel mahkemede görülmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık ile ölen arasında hizmet sözleşmesi mi yoksa eser sözleşmesi mi bulunduğu ve buna bağlı olarak sanığın taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmenin, belirli bir süre çalışma yerine bir sonucun meydana getirilmesini amaçlayan ve bağımsız bir varlığın değiştirilmesi, işlenmesi veya biçimlendirilmesi hususunda yükleniciye serbesti tanıyan bir eser sözleşmesi niteliğinde olduğu, hizmet sözleşmesinin ayırt edici unsurları olan ücret, bağımlılık ve zaman unsurlarının bulunmadığı, iş güvenliği yükümlülüğünün işverene değil yükleniciye ait olduğu ve sanığın iş güvenliği mevzuatına aykırı bir fiilinin tespit edilemediği gözetilerek, sanığın taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan beraatine ve yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmeksizin, sözleşme hükmüne dayalı cezai şart talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmenin 17. maddesindeki cezai şart hükmünün, sözleşmenin feshi şartına bağlı olmadığı ve 818 sayılı BK'nın 158/2. maddesinde düzenlenen ifaya ekli cezai şart niteliğinde olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerin ön sözleşme mi yoksa arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi mi olduğu ve buna bağlı olarak tapu kaydındaki şerhin terkin edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Düzenlenen sözleşmelerin, her ne kadar ön sözleşme olarak düzenlenmiş olsalar da asıl sözleşmenin şartlarına bağlı karşılıklı edimleri içeren bir sözleşme niteliği taşımaları ve bu nedenle Borçlar Kanunu'nun 106. maddesindeki fesih şartlarına uyulmadan tek taraflı fesih edilemeyeceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İhale yoluyla satın alınan taşınmazların tapuda devrinin yapılmaması sebebiyle açılan tazminat davasında, icra takibine konu alacağa işlemiş faiz talebinin takip talebinde yer alıp almadığı ve mahkemenin talepten fazlasına hüküm verip veremeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: İtirazın iptali davasının takip talebiyle sınırlı bir eda davası olduğu ve HUMK'nun 74. ve 75. maddeleri uyarınca taleple bağlılık ilkesi gereği mahkemenin takip talebinde yer almayan işlemiş faize hükmedemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.