Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Akdin Bağlayıcılığı”
- Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, taşınmaz üzerindeki paydaşlığın tespiti ve davacıların paylarının tescili talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Medeni Kanunu'nun tapu sicilinin herkese açık olması ve kimsenin tapu kaydını bilmediğini ileri sürememesi kuralı ile tarafların yaptıkları akitlerle bağlı olması ilkeleri gözetilerek, davacıların taşınmazın satış anındaki durumunu bildikleri gerekçesiyle yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı emlak komisyoncusunun, davalı mülk sahibi ile yaptığı sözleşmeye dayanarak komisyon alacağı talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesinin geçerliliği için TBK m. 520 gereğince yazılı şekilde yapılması ve her iki tarafın imzasının bulunması şartının, davalı adına imza atan kişinin vekaletnamesinde taşınmazı kiraya verme yetkisi olmadığı gözetilerek, davalıyı bağlayıcı olmayan sözleşmeye dayanarak hüküm kuran istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Televizyon dizisinde figüran oyuncu olarak çalışan davacının iş kazası sonucu açtığı maddi tazminat davasında, davacı ile davalılar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi mi yoksa iş sözleşmesi mi olduğu ve buna bağlı olarak görevli mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi mi yoksa İş Mahkemesi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, işverenin direktifi altında ve bağımlı olarak çalıştığı, ayrıca figüran oyuncuların sosyal güvenlik mevzuatı ve uygulaması kapsamında da işçi ve sigortalı olarak kabul edildiği gözetilerek, davacı ile davalılar arasındaki sözleşmenin iş sözleşmesi olarak nitelendirilmesi ve davaya bakmakla görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğuna karar verilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararına ilişkin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının iş akdini haklı nedenle feshettiği iddiasıyla açtığı fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile kıdem tazminatı alacaklarının davalıdan tahsiline ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin önceki bozma kararına rağmen davacının iş yerindeki çalışma düzeni, vardiyalı çalışıp çalışmadığı, günlük çalışmasının başlangıç ve bitiş saatleri, ara dinlenme süresi, haftada kaç gün çalıştığı hususları ile personel bazlı detaylı bordroların neye göre ve nasıl düzenlendiği konularını açıklığa kavuşturmadan ve davacı yönünden bağlayıcılığı bulunmayan bordrolara dayanarak davanın reddine karar vermesinin hatalı olduğunu gözeterek yerel mahkeme kararını bozmuştur. - Uyuşmazlık: Simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan komisyon bedeli ve cezai şartın hangi bedel üzerinden hesaplanması gerektiği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmede belirlenen satış bedeli ile tapudaki satış bedeli farklı olduğunda, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan komisyon bedeli ve cezai şartın, sözleşmede kararlaştırılan bedel üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin tapudaki satış bedeli üzerinden hesaplama yaparak verdiği karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, davacının prime esas kazancının belirlenmesi için yapılan araştırmanın yeterliliği ve 2000 yılına ait ücretinin tespitine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun reddine dair ek kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davacının ücretini banka kayıtlarına dayanarak belirlemesinin, kayıtların kendi içinde çelişkili olması ve başka delillerle desteklenmemesi nedeniyle isabetsiz olduğu; ayrıca, eksik temyiz harcı tebligatının usulüne uygun yapılmaması nedeniyle temyiz talebinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuş ve dosya, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daire'ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirket nezdinde yurt dışında fasılalı olarak çalışan davacının, belirli bir dönemdeki işçilik alacakları davasında, tarafların iş sözleşmesinde hukuk seçimi yapıp yapmadıkları ve hangi ülke hukukunun uygulanacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve davalının 06.06.2013-08.05.2015 tarihleri arasındaki çalışma dönemine ilişkin iş sözleşmesinde Rusya hukukunun uygulanacağına dair geçerli bir hukuk seçimi yaptıkları, bu dönemin aynı zamanda davacının mutad işyeri dönemi olduğu ve bu nedenle işçilik alacakları yönünden Rusya hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin Türk hukukunu uygulayarak verdiği direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirket nezdinde yurt dışında farklı dönemlerde çalışan davacının işçilik alacakları davasında, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmelerindeki hukuk seçimi hükümlerinin geçerliliği ve uygulanacak hukukun ne olacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Umman'daki çalışma dönemlerine ilişkin iş sözleşmelerinde Umman Hukuku'nun uygulanmasına dair geçerli bir hukuk seçiminin bulunduğu, bu dönemlerin aynı zamanda mutad işyeri hukuku kapsamında da değerlendirilebileceği ve bu nedenle ilgili dönemlere ait alacaklar yönünden Umman Hukuku'nun uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirket nezdinde üç dönem fasılalı olarak çalışan davacının, son çalışma dönemine ilişkin iş sözleşmesinde Irak Hukuku'nun uygulanması konusunda yapılan hukuk seçiminin geçerliliği ve bu döneme uygulanacak hukukun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının son çalışma dönemine ilişkin iş sözleşmesinde yer alan hukuk seçimine ilişkin hükümlerin genel işlem koşulu niteliğinde olduğu, davalı işverenin davacıya bu konuda gerekli bilgilendirmeyi yapmadığı, dolayısıyla geçerli bir hukuk seçiminin bulunmadığı, ayrıca tarafların eylemli olarak Türk Hukuku'nu uyguladıkları, davacı ve davalı işverenin Türk vatandaşı ve işverenin Türk hukukuna tabi bir tüzel kişi olduğu, dolayısıyla Türk İş Hukuku kurallarının doğrudan uygulanabilir kurallar olduğu gerekçeleriyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı şirketin yurt dışındaki işyerlerinde çalıştığı dönemlere ait işçilik alacakları davasında, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmelerindeki hukuk seçimine ilişkin hükümlerin geçerliliği ve uygulanacak hukukun tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Rusya ve Umman'da çalıştığı dönemlere ilişkin iş sözleşmelerinde, uyuşmazlıklarda çalışılan ülke hukukunun uygulanacağına dair açık hukuk seçimi kayıtları bulunduğu ve bu dönemlerdeki mutad işyerinin de aynı ülkeler olduğu gözetilerek, 5718 sayılı Kanun'un 27/1. maddesi uyarınca Rusya ve Umman hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yapı ortaklığına kabul nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmaz bedelinin taraflar arasındaki sözleşmeye mi yoksa davalının gazete ilanındaki bedele mi göre belirleneceği hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ile davacı arasında daha önce akdedilmiş bir sözleşme mevcut iken, sonradan gazetede yayınlanan ilanda yer alan bedelin sözleşmenin bağlayıcılığını ortadan kaldırmayacağı ve davalının gazetedeki beyanının hukuki nitelikçe bir icap olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı uygun bulunmuş ancak Özel Daire'nin diğer temyiz itirazlarını incelememesi nedeniyle dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.